İntihar

• 15 Şubat 2009 Pazar 20:53:47

Nevşehir’in Nar kasabasında bir intihar vakasıdır gidiyor bakalım..Geçtiğimiz günlerde bir vatandaş av tüfeğiyle intihar etmişti..Şimdi ise çok genç bir kardeşimiz canına kıymış..Anlatıldığı üzere asmış kendini …Evli ve genç olması bir yana, her şeyden önce o bir insan…Umutlarıyla, hayalleriyle ve arkada kalanlarıyla o bir insan..
Kimseyi, hele o genci eleştirmek ,yermek, ya da ahkam kesmek değil derdimiz..Akıl vermek gibi bir niyetimiz ise asla yok..
Bir insanı hayatının baharında ölüme ne götürür bunu irdelemek derdimiz biraz..Nedir insana ölümü tercih ettiren sebep ? Bu çok zor bir tercih aslında..Ve kimse kolay kolay geçemez canından…Can çok tatlı olduğu halde nasıl bir insan kendine bunu yapar ?
Bir gencin ya da yaşlının fark etmez, yaptığı bu eylemde acaba bizim payımız ne ? Ölenin ardından kolaydır edebiyat yapmak, peki toplum olarak, aileler olarak, çocuk sahibi insanlar olarak bizim payımız ne bu hisseden ? Ardından okunacak bir fatiha ile insan aklanır mı ? Vicdan aklanır mı ? Aklanırmıyız ?
Derdi vardı dinlemedi belki arkadaşları, parası yoktu vermedi belki akrabaları, sıkıntısını yüzünden okumadı belki hayat arkadaşı.
Öldü gitti. Allah rahmet eylesin… Öteki alemde ne göreceğini, ne bulacağını Allah bilir..Bu konuda herkes bir fetva makamı kesilir zaten cenaze arkasından..Fetvalar uçuşur.. İki satır kelimeyi bir araya getiremeyen kitleler, cenaze arkasından gönderir kendi akıllarınca cehennem biletini..
Yapmayın ! Etmeyin ! Herkesin işine karışıyorsunuz bari Allah ın işine karışmayın…Herkese akıl veriyorsunuz haşa ona vermeye kalkmayın…
Elbette intihar savunulacak bir eylem değil…Tabiî ki hoş bir tavır değil..Ama neden artıyor bu vakalar son günlerde ? Maneviyatsızlığın bir yansıması mı ? Yoksa bir anlık bir depresyon halimi? Bilinmez ama savunmuyoruz kesinlikle..
Fakat şu anda Filistin de ölen , Irak ta ölen her bir çocuğun kanında nasıl bizim vebalimiz varsa, emin olun intihar eden , bunalıma giren, hayata küsen, depresyon geçiren her bir bireyde hepimizin vebali vardır kanımca…
Bizler dünyaya bilgi veren bir neslin torunlarıyız..Orta çağda Hıristiyan dünyası akıl hastalarını içinde şeytan olduğu gerekçesiyle yakarken, bizim ecdadımız o çağlarda müzikle tedaviyi geliştirmiştir.
Yüzlerce yıl sonra, Osmanlı’nın torunları İNTİHAR gibi bir hastalığa mı tutulacaktı ? İslam’ın dünyada bayrağını sallayan bir neslin evlatları, o yüce dine muhalefet mi edecekti?
Merhuma Allah’tan rahmet, acılı ailesine sabır diliyorum..El fatiha…