YALANCI SEVGİLİLERE
Bu gün 14 şubat sevgililer günü. ;Sevgililerin en gerçekçi duygularını sergilediği gündür bu gün. Peki ya diğer günler… İki sevgili arasında hep şu vardır; kaybetme korkusu. En başından beri biri diğerine hoş gözükmek için, onun yapmış olduğu; yanlışlara, sevmediği hareketlerine ve hatta hakaretlerine bile eyvallah der. Sizce doğru mu tüm bu yapılanlar. Bu mudur sevgiye ve sevgiliye verilen değer. Bence yanlış… İnsanlar tanıştıkları ilk günden evlenecekleri güne kadar çoğu istenmeyen hareketlerini karşısındakinden saklar. Tabi aynı zaman da karşısındakinin istemediği hareketlerine de katlanarak. Neden boşanmaların bu kadar çok olduğunun sorgularız hep. Önceden neden bu kadar yoktu? Cevabı insanların eğitim düzeyinin artmış olması değil işte bu toz pembe yalanlar. Zamanın da tüm insanlar gerçek yüzünü gösterse; ne bu kadar acılar çekilir, nede ortada böyle yitik bir aşk kalır… Neden en çok sevdiğimiz dediğimiz insanın duygularıyla oynarız. Hani seviyorduk onun için canımızı bile verirdik. Demek ki her şey en başından bir yalanın üstüne kurulmuş. Ve sırf kendi bencil egolarımızı tatmin etmek için. İşte böyle insanlar aşkı yada sevgiyi hepimizden çok daha iyi tanımladığını sanır, ama toz pembe yalanlarla. Neden insanlar bu kadar duyarsız ve acımasız? Neden bile bile bekletiliyor insan? Kim verebilir ki tüm bu yaşananların hesabını? Eğer bu yazıyı okurken aranızda böyle acı çektirenler varsa, şimdiden onlara da yazıklar olsun…. Ne geçiyor elinize böyle yaparak? Hiç düşündünüz mü bunun hesabını verebilir miyim diye… Ben bu acıyı en derinden çeken biri olarak bu yazımı sizlerle paylaşmak istedim…
BUNLAR SANA SON SÖZÜM…
Ben seni tek görüşte sevdim bağlandım, ama ne yaptıysam yaranamadım.Elbet bir gün bitecek tüm özlemler kavuşacağız dedim ve hiç bıkmadan bekledim.Nedense ilk günden beri sevgime karşılık vereceğini düşünüyordum, yalanmış meğer hepsi.Gece dünyaları verdin tek bir sözünle , anlayamadım sonumun böyle olacağını. Nereye baksam, ne zaman bir şey düşünür olsam; hep seni düşünür seni görür oldum sevgilim. Bazen neden bu kadar çabuk kapılıyorum sevgi denen bu şeye diye düşünürken, kalbime söz geçiremiyor susturuyordum beynimi. Bir gün dayanamayıp tekrar söylediğimde sevgimi, biraz zaman ver çekildin kenara. Bekledim; bu muydu göreceklerim, bu muydu işiteceklerim. Neden bu kadar zaman beklettin bir umutla. Artık gözlerine her baktığım da yaramı deşeleyen bir hançer oldu.En başından beri beni korkutan buydu işte,bir gün beni bırakıp başka birine gideceğin… Neden böyle olacağını biliyordun da bu kadar zaman beklettin? Ben de neyi görmeye çalıştın nasıl eriyip yok olduğumu mu? Sen benim için ölmek üzere olan hastanın son isteği gibiydin. Ne hayallerim vardı…Ben seninle sadece laf olsun diye çıkmak istemedim; ben seninle evlenmek için çıkmak istedim. Bu güne kadar ne istediysen yapım, yapma dediysen durdum. Bu muydu mükafatın, bu muydu sana olan sadakatimin karşılığı.
Sana artık tek bir şey diyorum…
Allah sana öyle bir aşk acısı tattırsın ki; çölde bir damla suya muhtaç kalan kıraç topraklar gibi paramparça ol, ama o bir damlayı hiçbir zaman tadama. Lanet olsun senin gibi sevgiliye, lanet olsun seninle tanıştığım o ilk güne…!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.