Aşk cennetin dilinden bize kalan yegane hatıradır. -- bulor
lalegül
lalegül
@lalegul

MATEMATİK DEFTERİ

12 Şubat 2009 Perşembe
Yorum

MATEMATİK DEFTERİ

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

3848

Okunma

MATEMATİK DEFTERİ

Okul hatıralarını unutmak mümkün mü? Erkeklerde askerlikten sonra beklide en fazla unutulmaz hatıraları okul hatıralarıdır. Hele o ilk günün heyecanını hatırlamak mümkün değil. Yanımızda ana ve babamız olduğu halde okulun yolunu tutar, minicik kalbimizin bir kuş gibi çırpınışını duyar gibi oluruz. Elimizde çantamız, yanımızda büyüklerimiz, yeni bir hayat bizi beklemektedir.
Bundan kır beş yıl önce ne okullar bu günkü gibi, ne de sınıflar. Kitaplarımız, kullandığımız eşyalarımız, araç ve gereçlerimiz bu günkülere hiç ama hiç benzemezdi. Siyah bir önlük, beyaz bir yakalık, bezden bir çanta, kırmızı veya lacivert renkli kağıttan kaplıklarla kaplanmış kitap ve defterler. Üzerinde timsah resmi olan simsiyah bir kuşunkalem, derbi marka bir silgi; sayı saymak için bezden yapılmış küçücük, ağzı iplikle bağlı içinde mısır ve fasulye tohumları olan bir torba..
Fasulye tohumları ayrıca yazı yazma işinde de kullanılıyor. Parmak kalınlığında ve boyunda çubuklar yazma öğrenmek için lazım gereçlerdendi. Hepsi de tabii olarak yapılmıştı. O zamanlar şimdiki gibi plastik daha hayatımıza girmemiti. Belki renkli boncuklarımız, yap-bozlarımız, abaküslerimiz ve sayı saymaya yarayan araçlarımız yoktu. Bütün eşyalarımız kendimiz yapar, itina ile çantamıza yerleştirir mutlu bir şekilde okulumuzun yolunu tutardık.
Okul dedikse günümüzdekilere benzemezdi.Terkedilmiş bir evde bir öğretmen beş sınıf bir arada eğitim görür, öğretmenin binbir zahmetle bizlere ayırdığı zaman içersinde okuma yazma ve diğer bilgileri edindirmek için çırpınır dururdu. Biz öğretmenin gözünde ne kadar değerli olduğumuzu sezer, bunu hiç suiistimal etmezdik. Öğretmenlerimiz de bizler için çok mühim kişilerdi. Onları hem sayar, hem hayranlık beslerdik.
Benim en çok dikkatimi çeken resim defteri ve matematik defteri olmuştur. Resim defteri yine günümüzdeki gibi idi. Aşağı yukarı şeklinden ne işe yaradığı belli oluyordu. Ya matematik defteri o öylemiydi ya? Bu günkü teksir kağıdının iki misline yakın kalınlığında sarıya çalan sütlü kahverenginde, çizgisiz şekildeydi. Babalarımıza göre adı “hesap defteri” idi. Biz elimizdeki ağaçtan yapılmış cetvellerle kendimize göre çizgiler çizer, süslemeler yapardık. Erkeklerin defteri kızlara göre daha sade olurdu. En azından içinde çiçek resimleri olmazdı.
Diğer bütün defterler beyaz kağıttan olmasına rağmen matematik defterinin teksir kağıdından oluşu, hem deftere hem de o derse ayrı bir kıymet kazandırırdı. Çünkü diğerlerinin adı defter, onunki ise matematik veya hesap defteri idi. Matematiği iyi olanlara “hesabı kuvvetli” derlerdi ve hesabı kuvvetli öğrenci olmak ayrıcalıktı.
Matematik defteri dışındaki diğer defterler her ders için kullanılabileceği gibi eksikliğini fazlaca hissetmezdik. Kalın bir defterin önü başka arkası başka bir ders olabilirdi. Ama matematik defteri öylemiydi ya? Tükendiği zaman yenisini temin etmek hayli müşkül bir işti. Hele taşrada okuyanlar için hepten zordu. Bu yüzden hem idareli kullanmalı hem de biteceği zamanı iyi kestirmeliydi.
Hesap defterini düzenli tutmak öyle her babayiğidin harcı değildi. Önce problem yazılacak, sonra çözümü hemen altına yapılacak ve varsa öğretmenin açıklamaları en anlaşılır vaziyette not edilecek ve altı kalın bir çizgiyle çizilecekti. Soru başka çözüm başka sayfada olmayacak ileriki zamanlarda çalışmayı ve tekrarı zorlaştıracak her engel ortadan kaldırılacaktı. Velhasıl hesap defteri tutmak öyle kolay bir iş değildi.
Şimdi ne hesap defterinin kıymeti kaldı ne de diğerlerinin. Kitapların bile bir işe yaradığı yok. Her şey birkaç şıktan birini doğru işaretlemekten öteye gidemeyen bir sisteme gelmiş. Kitabın ve defterin eski kıymeti ve ağırlığı kalmamış. Renkli plastik boncuklar fasulye tohumlarının ve ağaç çubukların yerini aldı ve her şey sunileşti. Tıpkı matematik defterinin sunileşmesi gibi, tıpkı insanlar gibi…

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Matematik defteri Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Matematik defteri yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MATEMATİK DEFTERİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
RamazanTopoğlu
RamazanTopoğlu, @ramazantopoglu
12.2.2009 22:24:44
10 puan verdi
Öylee bir hüzünlendim ki.
Eski matematik defterlerini anlate deselerdi yukarıdaki yazının aynısını değişik cümlelerle yazardım.
Sanki ilkokul çocukluğumu yeniden yaşadım. Kırk yıl öncesinin.

Kullanılan malzemeler aynısıydı. Hayret. Aynısıydı. Yazının yazarının ilkokul günleri hangi anadolu köşesinde geçti bilmiyoruz ama benimki Aydın İline bağlı Bozdoğan ilçesinin Koyuncular köyünde idi. Ve her şey aynıydı.

Yazıdaki gibi sarıydı matematik defterleri. Matematikten başarılı olunca, ödevdeki problemler başarıyla çözülünce sanki o sarı defter de başarının simgesi olurdu.

O kalem, silgi defter kokularını duyar gibi oldum.
Sanatsal duygusu yüksek bir yazıydı.
Varolun. Çok yaşayın.
Ah o sarı matematik defterleri. İlk çizginin çekinerek atıldığı beyaz resim defterleri. Hayat bilgisi kitabında renkli resimdeki sepetinde elma satan kırmızı yanaklı çocuk. Ah o masallar. Ah bu yazı.....
Hüzünlendim.
Sarı bir defter görürsem hemen koklayacağım.


RamazanTopoğlu tarafından 2/12/2009 10:26:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.