- 1882 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Ne Olurdu Dönsen
Yine gece ve yine karanlık, oysa hiç böyle uzun değildi geceler , böyle terk edilmiş viran bir şehir gibi sessiz, böyle ölüm soğukluğunda değildi, üşüyorum hadi tutsana ellerimi. Eskiden olduğu gibi, gözlerime bakıp o sıcacık yeşil gülüşünle ısıtsana donuk gözlerimi. Bilmez misin, gözlerin benim güneşimdi. Ve sevgin... O garip sevgin var ya hani bazen Temmuzu aratmazdı, yakıp kavururdu sıcağı tüm hislerimi... Neredesin, bak yağmurlarla ağlıyorum ben şimdi... Bu gece de Seni hatırladım, yine bir bebek hıçkırdı içimde...
Bazen utanıyorum, kimse duymasın hıçkırıklarımı diye, yorganı hırsla yüzüme çekiyorum, kimse bilmesin diyorum ’ seni sevdiğimi’ , kimse görmesin çaresizliğimi...
Birazdan sabah olacak, güneş karanlıklara inat yırtacak bu karabasan gecenin matemini. Ama bir benim güneşim doğmayacak artık, bir benim dünyam karanlıklara boğulacak. Çünkü her yeni doğan gün unutacaksın beni, belkide gözlerine deyen gözlerimin hayali silinecek bir iz gibi, unutacaksın bir zamanlar beni ne denli sevdiğini, bir rüya, bir melodi, bir roman gibi unutacaksın... Ama zavallı ben kurtulamayacağım senden, bu sevda bu garip aşk terk etmeyecek beni, gözlerime takılı kalacak gözlerinin hayali. Hain bir bıçak gibi söküp atamayacağım seni kalbimden. O gözlerini her anımsadığımda, yemyeşil bir sızı kaplayacak içimi, her yağmurlu gecede yıldırımlar düşecek hayallerimin üstüne. Bilmem ki, kaç gece daha böyle uykusuz sabaha erecek, bu umutsuzluk, bu çaresizlik, bu ihanetle bu ömür nasıl geçecek…
Ey yar, ne vardı benden bu kadar uzaklara kaçacak, benden çok mu yanmıştı yangınlar sana, geceler gündüze, topraklar suya, yıldızlar ay’a benim kadar hasret çekti mi? Söylesene benim kadar mutlu oldu mu yanındakiler yanında? Peki, bu hasret kışlarından sonra vuslat hangi baharda? Bak yine ’sen’, her yerde ’sen’ , her sözde ’sen’, seni çok özledim, ne olurdu dönsen... Hep isterdin ya bak ben ’sen’ oldum, seni yaşıyorum, giderek değişiyor gözlerimin rengi, sanki bir filiz doğarcasına gözbebeklerim yeşilleniyor, tıpkı gözlerin gibi...
Biliyor musun bir tanem, hatırlayamıyorum artık gündüzleri, yavaş yavaş unutuyorum en son ne zaman gülümsediğimi, hep ’çok güzel gülümsüyorsun’ derdin ya, seninle güldüğümle kaldığımı hiç bilmedin ve hiç bilmeyeceksin... Artık hayal kurmayı da bıraktım, tatlı hayaller kurmuyorum, sevgini okuduğum o gözlerini rüyalarımda görmüyorum, tüm hülyalarım, tüm hayallerim yağmalandı çünkü. Balkondaki çiçeklerim kalbimde ki güller gibi kurudu neden mi; bu ilgisizlikten, bu acı ihanetten, bu umursamazlıktan... Artık sen beni sevmiyorsun ben de balkondaki çiçeklerimi...
Bir zamanlar gülerdin ya, güllerim açılırdı, oysa yuvası bile darmadağın oldu gönül kuşlarımın, uçuştular büyük bir hüsranla dört bir yana, gündüzlerim çalındı, şimdi ne yana baksam karanlıklar içinde kalıyorum. Neyi tutsam, neye dokunsam ellerim bir kan gölüne batıyor, kalbim mi kanıyor, yok mu oluyorum?
Ah be bir tanem, ne istedin ki bilmem benden? Ne istedin o güzelim hayallerimizden? Ne istedin masum rüyalarımdan, ürkek uykularımdan? Gözlerim uykuya hasret nicedir, zaman neden bu kadar yavaş sanki bitmek bilmiyor geceler. Oysa zaman böyle yavaş geçmezdi yanımda sen varken, bu denli anlamsız değildi yaşam, hiç ölümü arzulamazdım, ellerini tutarken...
Korkuyorum! Hep böyle vurulacak sanıyorum kalbim, her yerde kan görüyorum. Unutmaya çalışmadığımı mı sanıyorsun ama olmuyor, beceremiyorum, başaramıyorum senin de dediğin gibi hangi yola atsam kendimi tüm yollar sana çıkıyor unutamıyorum. Gözlerimi kapatıyorum ’sen’ , gözlerimi açıyorum ’sen’ ne yapsam, nereye baksam, kime gitsem ’Sen’ sen, sen, sen, diye kanlar içinde boğuluyorum ama biliyorum, yoksun, yoksun sen... Ne olurdu bir tanem bir dönsen, ne olurdu dönsen...
-Metin GÜLTEKİN
22.03.2003
YORUMLAR
edebiyat mı yaşantı mı...
yaşantı gibi.
aşık veysel der ki:
"oğlan kızı sever kavuşamaz aşk olur."
senin halin fenadır metin...