"ANNEME "
Seni hep sabrınla canlandırıyorum gözümde.Sabır kelimesi senin hayalinin içini dolduruyor zihnimde.Onca hayat yükü,onca emek ,onca çile .Karşılıksız sevme ne demek ,katışıksız sevmek ne demek anneler gösteriyor bizlere.Hiç kimse onlar gibi sevemez.Ve hiç kimseye onlar gibi yakışmaz sevmek.
Ortaokulda öğrendiğimiz bir şarkıydı sanırım "analar çeker yükü/kimsenin bilesi yok"Basit gelirdi o zamanlar ne çekiyorlar derdim.Zaten yapmak zorunda oldukları şeylermiş gibi algılardım.Hiç de yapmak zorunda değiller oysa.Onlar da gününü gün edebilirlerdi .Şimdinin bizleri anne ve babalar olarak (75 nesli için söylüyorum,isteyen jenerasyon desin,fiyakalı oluyor öyle deyince) aman önce biraz hayatımızı yaşayalım,sonra yaparız bir tane ,hem nufusun çok olması da iyi değil öyle filan demiyor muyuz(sanki bizim iki çocuğumuzla kırana girecek dünya) ?
Sanırım değişen aile yapımızla çocuklara bakmak güçleştiği için sıcak bakılmıyor bu işe.Dileyen arkadaşlar İlber Ortaylı Hoca’nın Japon çekirdek ailesinin neden başarılı ,Türk çekirdek ailesinin neden başarısız olduğu ile ilgili makalesini okumalılar .
Eskilerin de bir yanlışı vardı .Onlar sorumluluk altına sokmak için erken evlendiriyorlardı gençleri.Şimdikiler uyandı.Onlar da erkenden sorumluluk altına girmemek için kaçıyorlar.Kaç babam de babam.Kaçan kaçana .
Çözüm mü?Keşke bu konuları araştıran çok sayıda sosyolog olsaydı da biz de aydınlansaydık.Öyle ihtiyaç var ki bu konularda yapılacak ciddi araştırmalara.Bu yazı okuyan arkadaşlara bir çağrım olsun.Günümüz aile yapısı hakkında yazılan kitap bilenler yazarlarsa sevinirim.Belki o zaman annelerimizi daha iyi anlayabilir, ihtiyaçlarının neler olduğunu daha iyi kavrayabiliriz?Kimbilir?!