- 583 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIN İÇİNDE BİR OYUN
Gün yavaştan ağarmakta, güneş bulutların arasından kayboldu gitti, etrafı bir sis kapladı… Sisli hava… Sisli düşünceler… Aslında bugünkü hava ülkemizi ne kadar da güzel yansıtıyor. Sisler arkasındaki oyunlar, sanki sis gitmeyecek, oyunlar hep görünmezde kalacak gibi…
Oyun deyince çocukluğum aklıma geldi o zamanlar seksek, yakan top, saklambaç oynardık. Aslında bizler ne kadar büyüsek de o oyunları oynamaya devam ediyoruz. O aşktan bu aşka sekerken aman diğeri duyarsa korkusuyla taşı hep ölçerek atıyoruz, ayaklarımızın çizgiye basmaması içinde oraya buraya kıvırıyoruz…
Bazı günler bütün sevdiklerimizi,sevenlerimizi bir kenara bırakıp kendimizde dahil olmak üzere saklanıyoruz.Bilmem bu saklambaç aklımızla yüreğimiz arasında ki kargaşa mı,yoksa çocukluğumuza özlem mi ama bir gerçek var o da gerçek sevgileri saklandığımızda bulacağımızı sanmamız….
Hele o yakan top yok mu? Ortaya atılan suçlamalar oyuncuların attığı top gibi birini vurup geçiyor. Bazen öyle sert toplar geliyor ki yakmayı bırak, yüreğini de söküp götürüyor… Her şeye rağmen hayatı anlamlı kılan bu oyunlar değil mi?
Bazen yüreğimizi yaksa da, bizi bizden uzağa götürse de oyunlar olmadan, insanlarda olmuyor. İnsanlar ve doğa olmadan da yaşam… Yani bu öyle bir zincir ki bir parçası kopsa her şey bitecekmiş gibi…
23.01.2009 / Antalya
Irmak Erciyas
YORUMLAR
YAZININ BAŞLIĞI NEDEN "YAKAN TOP" DEĞİL Kİ?