...BaKın BeN ÖzGürÜm...
Ilık bir ilkbahar sabahı 88’in, büyük bir çığlık duyulmuş Makri’nin yollarında, hastane soğukluğundan kaçıyormuş sesi ve şunu söyleyebilirim ki hala sevmez hastaneleri içi...Biliyormuş gibi ilerisini, geleceğini; saatler saatlere karışmış susturamamış kimse...Biliyormuş ilerisini, geleceğini; ağlamış, çünkü sonra ağlamamak için hep dudağını ısıracakmış, kanatacakmış...
16 yıl çocuk hasretiyle yanan bir ailenin dördüncü umut ışığı olarak dünyaya teşrif etmiş. Teşrif etmiş; çünkü o ailesinde hep özelmiş; hiç büyümeyen, minik şımarık kızıymış babasının.
Her zaman istediği olmaz insanların, alışmalı buna, alıştırmalı aileler hayatın başında çocuklarına ve öğrenmeli çocuklar bunu yürümeyi öğrendikleri gibi, yemek yemeyi ve oyun oynamayı...O geç yaşında öğrendi bunu; atılınca hayata, tanıyınca koca koca insanlar ve ezilince bir bir...
Eskiden bir elbiseydi istediği, bir gofretti ya da şeker; ki alındı hepsi teker teker, döktüğü bir iki damla gözyaşı yeter. Ama yaşıyla birlikte istekler de büyüdü hep, ben olmak istiyorum dedi bir gün, istediğim gibi olmak, yaşamak. Özgür olmak istiyorum dedi, ailesine haber bile vermedi, benim özgürlüğüm dedi, onlar da minik kızlarını destekledi...
Soğuk bir kış günüydü şimdi, ılık bahardan çok uzak ve taktı başörtüsünü bizimki, okuluna öyle gitti. Biliyordu böyle derse giremeyeceğini. Bu sefer karşısına çıkan ailesi değil, başkalarıydı. Benim isteklerimin bir önemi yok mu diye ağladı, özgürlüğünün ilk gününde...
“Ben özgürüm, bakın bana” dedi defalarca, defalarca...
Gözyaşlarından ıslanmış eşarbını açarken kalbini kapadı bazı şeylere, sislendi yüreği ve bu sefer ağladı gökler... O sildikçe gözyaşlarını ve ağlamamak için ısırdıkça dudağını, ağladı gökler... Söz verse de kendine ağlamayacağım bir daha diye, duramadı sözünde o şımarık kız, ağladı hayata sövercesine...
Kırılan küçük kalbini onaramadı yıllarca, onaramayacaktı da...
Hep eksik kaldı bir tarafları, ezik ve kırgın...
Gülümsese de hep, yalnızken ağladı. Sözünü öyle tuttu; yalnızken ağladı, hıçkıra hıçkıra...
"Şimdi o şımarık kız karşınızda, saygılarımla..."