- 929 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BUGÜN DOĞUM GÜNÜN BEŞ ŞUBAT!!!
Günlerden 5 şubat,bugün açmışsın yeşil gözlerini.Tam tamına 26yaş eskitmişsin.Ne çok sevinmişlerdir Annen ve Baban.Bayram havasına bürünmüştür o soğuk kış ayı!Ne umutlarla büyütülmüş,ve bir o kadar da
üstüne titrenmiştir.Düşmenden kalkmandan hop edip hop kalkmıştır zarif yürekleri.Zaman tutulmayan tek nesne ya işte erken karşılamışsın hayatı,tıpkı ben gibi.Çimen gözlerini erken pes ettirip küstürmüşler pembelere.Güneşin batışına karşın, gecenin yorgunluğu karşılamış dünlerini.Herkezden farklı bir deyimle en beyazından haketmişsin sevmeyi sevilmeyi ama,yanlış bir yüreğe açmışsın o beyaz çiçeğini.Neyse karıştırmayalım eski sayfaları şimdi,başlıkda bahşedilen bugünü konuşalım şimdi...Bu sefer tek farkı olsun ben de sende susalım,,,yaşadıklarımız konuşsun.
Sıradan bir akşam dı yaşadığım yağmur yağıyordu İzmir’e..Sanki gök delinmiş,toprak yağmura,yağmur toprağa kanıyordu o gece!!Uzun lafın kısası bereket yağıyordu ve bu berekete bir mucize ekleniyor seni tanıyordum...Aslında ne kadar çok beklemişim seni bu geçen boş koca zamanda.Beyazlığını hisseden yüreğim,sorgusuz kabulleniyordu seni ve herkeze bir hayırı olan bu benliğim evetleri sana sunuyordu.
Bir daha inanmaya bile tahamülüm yok dediğim ve sevgiye inancımı kaybettiğim bir zaman da taht kuruyordun matemli yüreğime...
Korkuyordum aslında en başından beri,çünki öyle güzel geldinki bana tavrınla,şefkatinle yeminlerinle....
Alışıktım gündüzün geceye kavuşmasına,tıpkı gülmemin sonunda yanaklarımın ıslanmasına tanık olduğum gibi.Ya giderse diyordum, ya birgün olurda bir yabancı olursa bana!Seni sevmekten çekinmedim ama seni her an kaybetme korkusuyla yaşamakdan yoruluyordum.Ama sen yeminler ediyordun,davet etmemiştim varlığını ama sen benim herşeyim oluyordun güvenim sonsuzdu sana!!!Bir filmin veda sahnesinin bir gün başıma gelebileceğinden,haberim olmadan yaşıyordum,senli benli günleri..Sahne’de adam kıza herşey yolundayken ayrılmak istediğini söylüyordu,kız ise yediklerini değilde duyduğu bu yok olasıca iki kelimeyi yutamayarak haykırıp küfrederek koşarak uzaklaşıyordu...Bu sahneyi düşünmek bile istemiyordum kendi başıma geleceğini nereden bilebilirdim ki?İnsanın en istemediği burnunun ucunda bitermiş derler ya işte o gün gelmiş farkında olmadan.Bizdeydik ve önce annemin de katıldığı hoş bir sohbet,sonra odamın şahit olduğu sıcak bir sevişme ve ardından bitmesi gerektiğini olumsuzlukları sayıyordun bana.Şoke olmuştum sadece eşsiz gözlerine bakıyordum ve yalvarırcasına suskundum aslında ama içim yangın yeriydi.Dayanamadım yorgun benliğimle haykırdım neden? neden? neden?sence anlamlı bence anlamsız duygulara kapılmıştın...Hıçkırıklara boğulmuştun bende artık salıverdim kendimi sarmaş dolaş ağlıyorduk.
Ne nankör bu zaman yelkovanla akrep kavga ediyordu,,zamanın daralmasından olsa gerek kelimeler tükeniyor,yerini suskunluğa bırakıyordu.O hiç olmayasıca veda vakti geldi çattı!Annemle vedalaşıyordun,kulağına şu cümleyi fısıldıyordun,duymadım mı sanıyorsun yoksa?(ben sizi çok sevdim)dedin ve hıçkırığa dönüştü suskunluk!Şöyle evi süzdün odamı mutfağı ve bahçeyi..Sonkez bakıp iç çektin,yaşadığım eve...Ve elele yürümeye başladık evim ne kadar yakınmış bu ayrılığa ağrın vardı,son cümle benim sevmediğim ve kullanmayı çoktan unuttuğum HOŞCAKAL oldu.Ve 670 e bindin gittin..
Gittin,ama gidenn sadece bedenindi ruhun benimle,ben seni yaşıyorum yine; ve ben hala tatlı telaşınım,sende benim dünyam!
İyiki doğmuşsun ve iyiki sevmişim seni DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN!!! ÇİMEN GÖZLÜM
MUTLU YILLAR..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.