2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
853
Okunma
Dışında mor çiçekleri olan tencerelere bakıyorum,mor saplı cezveleri inceliyorum.Ne kadar şık olduklarını bilir gibi kendinden emin duruşları var masanın üzerinde.Sarı yıldızlı beyaz porselen tabakların yanında duran kaşık ve çatallar parıltısıyla gözüme takılıyor.Elime kaşığı aldığımda kendimi görüyorum yansımada,aynada görür gibi.Gözlerim doluyor.
Çünkü o mor çiçekli tencerede hevesle ona yemekler yapacağım kişi yok.Yıllar önce beni terk edip giderken evlilik hayallerimi de yakıp gitti ve ondan sonra kimse o küllerden yeni bir hayal doğurtamadı.
Kimi hayal edebilirim ki?
Asla geri dönmeyecek sevgiliyi mi?
Evleneceği kişiyi çoktan seçmiş çocukluk aşkımı mı?
Kaşıktaki yansımada yorgun hüznümden başka bir hayal göremiyorum.
Parıltılı kaşıkları da beyaz porselen tabakları da ait olduğu masa da bırakıp kendi yalnızlığıma dönüyorum.
Ne de olsa aynı yastığa baş koyacağım yalnızlığımdan başkası olmayacak.