- 3865 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
CİNSİYET (Cuma yazıları)
(Asexual=eşeysiz=cinsiyetsiz toplum mudur istenen. Yoksa kandırmaca mı var. )
Aile -maile.
-Geleceğiz size maile. Akşam oturması işte. Fazla bir hazırlık yapmayın. Yorulmayın. Eşim de, kızlarım da, oğlum da. Kaynanamın beli ağrıyor ama sizi özlemiş onu da getireceğiz. Baston-maston kendini taşıyor çok şükür.*
Freud (Froyd), Avusturyalı nörolog. Sigmund Freud. Sinir doktoru. Hayatı insan beyninin içiyle uğraşmakla geçmiş. İnsan ruhunu analizle bazı sentezlere varmış.
Çözmüş mü. Hayır. Bitirememiş. Kafayı yemiş olmalı sonunda.
Bilim adamı olmuş. İnsana insanı tanıtmaya çalışan delilerden biri olmuş.
Deli?
Deli kimdir. Kime göre kıyaslanınca delidir deli.
Çoğunluğa göre.
Çoğunluktan saparsan deli derler, sapık derler. Yani sapmış.
Açık edilemeyen vasıflar da var… Kabul görmeyen ama gizliden gizliye çok canlıya bulaşmış huylar. Kimse yapmıyormuş gibi görünür de herkes yapar mesela.
Dinlerin yasakladığı huylar veya görmezden geldiği istekler mesela.
Froyd bilim adamı olmuş, filozof olmuş, psikanalizin babası olmuş. Elbette inançları bir kenara koyarak pozitif bilim peşine düşecek.
Oysa ilgi alanı insan beyni, insan ruhu.
İnsan beynini ise inançlar doldurmuş tarih boyu. İnançlar insan hayatını güzel geçirme amaçlı olsa da, kurumsallaştıkça, başaramamış. Ruhu ve beyni işgal ederek, insanın kendine yararlı olacaklara yer bırakmamış sanki.
Şu içimizi sızlatan ozan ne demiş de duygularımıza tercüman olmuş:
*İki kapılı bir handayım, gidiyorum gündüz gece* Aşık Veysel bu.
Adama bak hele, ne diyor. Kendini handa sanıyor. Sahi han mı bu dünya, ahır mı yoksa. Dinlerin bize,* güzel geçirin* dediği şu dünya yaşamını soktuğumuz şekle bak hele. Neylersin *kahpe felek* böyle etti.
Froyd’un işi ne zormuş. Adam nasıl kafayı yemesin. İnsanlar inanıyorlar, akıllılar, çoğunluklar. Ama dünya yaşamını kendilerine zehir etmek için birbirleriyle yarışıyorlar.
Akıllılar ve çoğunluklar.
Kim deli oluyor bu durumda. Söyleyemiyorum. Sahi kimdir deli olan, sapkın olan. Acaba çoğunluk doğrudan sapmış olabilir mi?
Acaba karınca sürüleri başka bir boyutta bizden gelişmiş olamaz mi.
Keşke Polonyalı Nikolai Kopernik 15.inci yüzyılda değil de, sıfırıncı yüzyılda yaşasaydı. Ya da helyosantrik (günmerkezli) evren modelini birileri, sıfırıncı asırda geliştirebilseydi. Dünya yuvarlaktır güneş etrafında döner v.s.yi bilir de kendimizi ona göre ayarlardık.
İnsanların hepsi neyi biliyor da söyleyemiyor, yapıyor da söyleyemiyor? Deli, sapkın olmaktan kurtuluyor.
Mesela ben biliyorum ki, dünya öküzün boynuzunda durur. Beynimin içinde bu var aslında ama dışa vuramıyorum ki. Üstelik ne tip bir öküzün hangi boynuzunun üstünde olduğunu biliyorum.
Froyd delisiyle karşılaşsam başım derde girerdi.
Mesela akşam misafirlikte, daha kapıdan içeri girmeden kilitleneceğim.
Bazı elleri, bazı yanakları öpeceğim. Acaba beynimin emrettiklerini mi, yoksa ruhumun emrettiklerini mi. İyi ki froydlara gitmiyoruz akşam oturmasına.
Teyze, oğlunun dükkanında köşe sandalyeye oturmuş, dizlerinin üstünde ellerini ovuşturuyor. Orta yaşlarda adam girdi içeri. Oğlunun samimi arkadaşı. Maile görüşüyorlar. Adam şevkle uzandı, öpmek üzere teyzenin buruşuk eline yapıştı. Bu ne heves (!)
Teyze panik oldu. Güç bela elini kurtardı. Kara çarşafının bir yerlerine gizledi. Belli ki acımıştı da elinin birbirine sürten kemikleri. Yüzünü biraz daha buruşturdu. Riyakar gözlerle bir tezgahtaki oğlunu, bir de dükkandaki müşterileri taradı, başını yana çevirdi.
Utandı mı, günahkar mı oldu, gösteriş mi yaptı ?
Kapitalizm kudurdu.
İnsan değerini yitirdi. Madde öne çıktı.
Komünizm bir kurguydu. Devrimle hayat bulması doğaldı. Evrime tahammülü yoktu. Zaten evrime kalsa denenme şansı bulamazdı. Dayatmaları kadar dayanakları yoktu. Gerçi sosyalizm temelinden yola çıkmıştı ama, insan faktörü öyle kolaya indirgenecek cinsten değildi.
Soyutta materyalistti, somutta/sonuçta hümanist.
Oysa materyalizmi ezen kapitalizm materyale taptı sonunda.
Bilim, sanat, felsefe insanın hizmetinden çıktı. İnsanın gelişmesi ötelendi.
İnsan kandırıldı, basitleştirildi. Güdülmesi kolay sürüler haline sokuldu.
İnsan, insanlık susuyor. Tükenişini haykıramıyor. Duyan olmayacağını bildiği için haykırmıyor.
İnsanca yaşama ortamları hızla azalıyor.
Acaba ne yapsak.
En kolayı ayıraçları mı ayıklamalı önce. Ruhun eğilimleriyle hayatın gerçeklerini özdeşleştirmeye mi çalışmalı.
Beyinlerdekileri boşaltacak çöp sandıkları mi koymalı her sokağa. Yoksa her mahalleye fabrikalar mı kursak. Beyinlerimizdekileri oralara boşaltıp işlemden geçirtsek. Değirmene un öğütmeye gider gibi.
Önce cinsleri barıştıralım derim ben. Cinselliği gereken saygın yerine koyarak.
İnsanımız hep yarım yaşıyor. Öksüz. Herkesin bir kolu kopuk.
Büyük riyakarlıkların vebali de büyük olmalı. Altından kalkılamayacak büyüklükte. Hesabı verilemeyecek büyüklükte.
Dişilerin-erkeklerin dünya yaşamını iki kapılı hana çevirenleri bulmalı. Kula eziyet eden yalancıların ağzına biber sürmeli.
Bence,
Önce,
İNSANI BULMALI. Aramalı, arayanlara fener tutmalı.
TÜRKÜLERİMİZ ÇOK ANLAMLI. HAZMEDEREK DİNLEMELİ.