ÇOCUKLUĞUMUN YAZI DA FARKLIYDI, KIŞI DA...(TARLADA ÇALIŞAN O EMEKÇİLERE...)
Yaz aylarını iple çekeriz hep...O soğuk kış gecelerinde, ısınma derdi, ekmek derdi, derken, hayatın belki de en zorlu günleriyle boğuşuyoruz nedense…
Fakirin işi her zaman zor…
Başını sokacak bir evi, yiyecek bir ekmeği, kısacası onu çok zor günler bekliyor, kış günlerinde. Hali vakti yerinde olan, geçim derdi olmayan kimseler için, yazın kışın pek önemi yok.
Aklıma şimdi, güneşin o kavurucu sıcaklığı altında, toprağı deşen, çapa yapan, erkek, kız çocukları geldi. Çocukluğumda, amcamın mercimek tarlasında, sırf traktöre binmek ve o çocuksu duygularımızı tatmin etmek için mercimek tarlalarında çalışırdık…Mercimekleri toprağın yüreğinden koparmaya çalışırken, çıplak ellerimize, mercimek fidelerinin dikenleri batardı…
Avuçlarımızda hayatımızın ilk ve belki de son olmayan nasırları yerleşirdi o vakit… Kimi çocuklar, bizim kadar şanslı değillerdi… Okul harçlıklarını çıkarmak, ailesine ekmek getirmek ve belki de üstüne başına bir giyecek alabilmek için o ucu başı belirsiz, upuzun, geniş tarlalarda, kavurucu sıcakların altında tuhaf ve bir o kadar da acıklı ekmek kazanma savaşlarına girişirlerdi…
Alınlarında, kazanacakları ekmek kavgasının, soğuk ama inançlı terleri vardı; yol bulup bedenlerine sinen…Bizim yazlarımız da böyleydi işte…
Herkesin bir yazı vardı… Bir de kışı…
Kimi çocuklar gibi, okul bittiğinde, Marmarislerde, Bodrumlarda, bir deniz kıyısında, keyifli güneşlenip, ömrümüzde bile hiç görmediğimiz, göremeyeceğimiz o tuhaf deniz araçlarına, jet ski’lerine binme şansımız yoktu belki de…
Bizim yazlarımız da farklıydı, kışlarımız da…
Bütün hayatın, bütün zorluklarını yazın da çekerdik, kışın da…
Yaz gelince, babamın yüzünde gülücükler açardı… “yaz fakirin her şeyidir…” derdi
Gençliğinde, tarlalarda, hayatının en zor zamanlarını geçirmiş, çalışıp ekmek, evlenmek, başlık parası kazanabilmek için, gece gündüz demeden çalışmış, gençliğinden ve bedeninden ödünler vermişti babam…
Köyde, bir zamanlar bize ait olan o upuzun geniş tarlalara bakıp : “Bu tarlaların dili olsa da konuşsa oğlum…” der, yüzünde tuhaf ve anlamlı çizgilerden oluşan bir ifade belirirdi sonra babamın… “Yaz , fakirin her şeyi…” lafını babamın neden söylediğini ondan sonra anlıyordum o vakit… Yaz aylarını iple çekeriz kış aylarını da…Ama herkesin anılarında, herkesin yaşamında farklı yazları vardır farklı kışları vardır elbet… “Çıra ile aydınlatırdık odamızı oğlum…” sözü geliyor aklıma şimdi babamın… Şimdi düşünüyorum da; yol boyunca ışıldayan neon ışıklı reklam panolarını, otuz iki çeşit tekmili birden, her renk ışık pırıltılarının altında, şarkılar söylenip, çay içilen şu günlere gelmişiz…
Ne bedenler ödün vermiş kendi bedenlerinden…?
Zaman işte… Durdurulması güç zaman… Yaz aylarını iple çekeriz…
Küçükken babam beni sitenin havuzuna götürsün diye yalvarırdım…
Geceden Fenerbahçe renkli şortumu üstüme giyer, uykuya dalardım…
Sabah olduğunda, sitenin havuzunun kapısında, o iri cüsseleri ile nöbet bekleyen, soğuk bakışlı yerli cankurtaranlara yalvar, yakar, bilet almadan içeri girmek için bütün çocukluğumun masumiyetini dökerdim o vakit… Sırf çocukluğum için… Anılarım için… Güzel şeyler için… Yaz aylarını iple çekerdik… Kış aylarını da…
Bizim çocukluğumuzdaki yazlar ve kışlar da böyle geçerdi işte…
Böyleydi… Çocukluğumuzun yazıda farklıydı , kışı da...
YORUMLAR
Harika.......
Hocam ben küçükken dedem traktör kullanırken beni kucağına oturturdu...Sanki ben kullanır gibi sevinirdim...Direksiyonu çevirişim kasıla kasıla...:):)
Benim bir formam da olmadı...KEşke galatasaraylı olsaydı bitane:):):)
Ben kışları iple çekerdim...
Yazları telaşlı olurduk...
Sap saman uğraş dur...
Yaz gelince yatar dinlenirdik keyifli olurdu...
Soğukta da çalışılmaz ki demi...
Ama babam bi iş bulurdu illa ki:):)
Tebrik ederim...
Hatıralar canlandı birden...
Saygılar sevgiler...
Kimi çocuklar gibi, okul bittiğinde, Marmarislerde, Bodrumlarda, bir deniz kıyısında, keyifli güneşlenip, ömrümüzde bile hiç görmediğimiz, göremeyeceğimiz o tuhaf deniz araçlarına, jet ski’lerine binme şansımız yoktu belki de…
Bizim yazlarımız da farklıydı, kışlarımız da…
ZEKİ SEN VARYA SEN :::: HER YAZINDA YAZIYI OKUYUP BİTİRDİĞİMDE DERİN BİR NEFES ALIYORUM İNZN Kİ OKURKEN SANKİ NEFESSİZ KALIYORUM .....
GERÇEKTEN DİYECEK KELİME BULAMIYORUM BELKİDE İNSANLARIN EN HASSAS NOKTALARINI ÇOK DAHA KOLAY TESPİT EDİYORSUN BUNDANDIR ...
HARİKA BİR YAZI MÜKEMMELK BİR YANSITMAYDI BU ...
TEBRİKLER... YÜREĞİNE SAĞLIK BANA RAHMETLİ BABAMI HATIRLATTIN HİÇ UNUTMAUYORUM AMA SANKİ O NU KONUŞTURDUN YÜREĞİMDE...
DUYGUDA VE KADARDE BERABERİZ..
SEVGİYLE KAL DOSTUM SAĞOL...
Yaz gelince, babamın yüzünde gülücükler açardı… “yaz fakirin her şeyidir…” derdi
Gençliğinde, tarlalarda, hayatının en zor zamanlarını geçirmiş, çalışıp ekmek, evlenmek, başlık parası kazanabilmek için, gece gündüz demeden çalışmış, gençliğinden ve bedeninden ödünler vermişti babam…
tebrikler...