- 669 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEY/ 10.
Williams’ la buluşacaktım, Mete Williams’ la. Babası ingiliz, annesi türktü Mete’ nin. Zaman zaman anlattığı anılarından gayet huzurlu, dingin bir aile yapısına sahip olduğunu anlayabilirdiniz. Ben, eğlenceyi, karşı cinsi, oyunları ve atraksiyonu ne kadar seviyorsam, o da sessiz- sakin bir yaşamı severek sürdürmekteydi. Ve sonuçta bir yerden sonra o, benim beyaz yanım olmuş, bense onun pembe benekli siyah yanı oluvermiştim.
Tamam, romantizmden, oyunlardan ve kadınlardan anladığı yoktu belki ama karşılaştığı yeni düzene hızla adapte oluyordu. Boynuz kulağı geçer derler ya, aynen öyle... Henüz yirmiüçündeydi zaten; yoğurulmuş biraz, ama tam şekillendirilmemiş.
Çok güzel olmalıym, çekici giyinmeliyim
Ya beni beğenmezse ?
Ama o, kim ki,
Peki ya ben kimim ?
Var zannettiğim yok olmaktaki bir benlik
Acı olan, bu benim benliğim.
( Gerçekler acıdır.)
Ellerimdeki çiçekler, güzelliğin ardındaki ölüm
Ben koparılmış bir çiçeğim...
Rengim ise yok,
Ağlarla örülü saydam şeyim ben, şey.
Ağlarıma takılanlar öldü,
Geçebilenler ise içimdeki bebeklerimi,
renk beneklerimi, yaşam kapsüllerimi çaldılar.
_Tek yaşam belirtim, aynadaki aksim şimdi_
Geriye saydamlığım kaldı sadece
Bazısı beni hep saydam bildi,
Onlar, zaten benim için hiç olmadılar,
Benim onlar için hiç olmadığım gibi, gittiler
Herkes gitti, ben gittim
Tek gerçek hayallermiş meğer,
Renkler hayallermiş
( Hayallerde gidince...)
Sevdiğim tüm gerçekler yalanlarmış,
Kandırılmışım.
Nereye kadar kandırılabilirdim ?
_Kandırılmayı bende sevdim_
Nereye kadar ne farkeder,
Nasıl yaşamışım ne farkeder,
Sonu belli hayatın...
Bu belirsizlik mi beni yaşatan,
Yaşamak bu basit sentez midir ?
Belki de son, beni, bizi böyle yaptı, bilemem
Bugün çok güzel olmalı, çekici giyinmeliyim
Çünkü ben, yasemin kokulu şeyim
Asla acımamanız gerekenim,
Ben bir fahişeyim.
Ömrüm ise kelebeğin ömrü kadardır,
Tüm güzelliklerin ömrü kadar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.