- 27079 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Evli bir erkekle birlikte olmak..
Evlilik kurumu oluştuğundan beri sıkça tartışılan ve merak edilen bir olgudur, kadınların evli erkeklerle birlikte olması. Aldatılan eşler her ne kadar diğer kadını suçlasa da biraz mantıklı düşünebilen herkes bu işin o kadar da kolay olmadığını anlamıştır.
Zaten ilişkilerin 2 ana sorusu vardır. Erkekler neden aldatır? ve Kadınlar neden evli erkeklerle birlikte olurlar? İlk soruyla ilgili zaten çok şey yazılıp çiziliyor biz ikinci soruyu irdeleyelim biraz.
Bu konuda yeri geldiğinde çok yargısız infaz yapıldığını biliyoruz. Empati eksikliği de cabası. Bazı şeyleri insan, başına gelmeden anlayamıyor.
***
Öncelikle sorunun çıkışı hakkında birşeyler söylemek gerek. Bu konuda iletişimin temel öğelerinden mesaj ve hedef arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir sorun olduğu kanısındayım. Evli bir erkekle birlikte olma konusu 2 ayrı kola ayrılıyor çünkü.
Bir kadın gelip de ’’Ben evli bir erkekle birlikteyim’’ dediğinde kendi arkadaşları dahil çok büyük bir halk kitlesi tarafından yargılanma, aşağılanma, hakkında birçok kötü sıfat oluşması gibi sonuçları da beraberinde getirir. Ancak aynı kadın ’’Sevgilim evli çıktı ya da evliymiş’’ dediğinde tüm bu yargılar siliniyor ve mazlum görünen kadın korunuyor. Oysa baktığımızda arada fark yok.
Evet, evli olduğunu 1-2 sene saklayabilen erkekler var ama 2 senede sevgilisinin evli olduğunu anlayamayan kadın da burada hatalıdır. Hal ve hareketlerinden, geceleri konuşamaması gibi nedenlerden mutlaka anlayabilirdi.
İşte size ilk neden. Diyelim anlamadı kadın ve 2 sene sonra sevgilisinin evli olduğunu öğrendi. Siz olsanız 2 senelik ilişkinizi hemen orada bırakabilir misiniz? ’’Aaa sen evliymişsin’’ deyip çekip gidilebilir mi?
Bu tip kadınlar sevgilisi kendisini bekar olarak tanıttığı için evli olduğunu bilmeden evli bir erkekle birlikteler.
***
Peki en başından beri evli olduğunu bildiği halde evliliği sürdürenler? Bu kadınlarda da yine erkeğin konumu ön plana çıkıyor. En sık görüleni de ’’Eşimle aram kötü’’ yalanına inanmak. Bir başka kadınla birlikte olan erkek elbette karısıyla arasında problemler olduğunu söyleyecektir. Mutlu olsa başka kadınla işi ne?
Bu yalana hemen her kadın inanmaktadır ya da inanmak istemektedir. Zira bir erkek eşiyle arası kötüyse onunla evli kalmaz. Evliliği sürüyorsa arada bağlayıcı bir takım şeyler vardır. Bu bağlayıcı faktörleri diğer kadında bulamayacağını düşünüyordur ya da karısına olan ilgisi onu olası bir ayrılıktan alıkoymaktadır. Sonuç olarak ’’Eşimle aram kötü, yakında ayrılacağız’’ diyen erkek eşiyle arası kötü olsa da bariz bir yalan söylemektedir.
Sevgili için boşanan erkeklerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Evli erkek başka bir kadınla duygusal, cinsel ya da sadece internette sohbet olarak da olsa temas kurarken heyecanlanır ve karşısındaki kadına kendisini kabul ettirmek için bu tip şeyler söyler ancak evine döndüğünde karısının kollarında da mutlu olacaktır. Tilkinin kürkçü dükkanına dönüşü gibi evli bir erkeğin dönüp dolaşacağı yer de evi olacaktır.
Sevgilisinin karısından ayrılacağını düşünen bir kadın sürekli yanılmaya da mahkumdur. Bu yalana inanmış gibi yapsa da içinde daima küçük de olsa bir umut vardır..
***
Bir de para için evli erkekleri kullanan kadınlar vardır ve bunlar biraz tehlikeli madde sınıfına giriyor. Erkeğe karşı duygusal bir bağlılıkları yoktur ama parasını yemek için dişiliklerini kullanmaktan çekinmezler. Ev açtıranları, araba aldıranları da vardır. Karşılığında da bedenlerini sunarlar. Kadın için hayat keyiflidir çünkü kendine iyi bir banka bulmuştur. Erkek için de hayat keyiflidir çünkü istediği zaman kendisini sunacak bir kadın vardır hayatında.
Erkek karısına ve çocuklarına harcayacağı parayı bu kadına harcar.
Bir de yuvalara kast etmiş kadınlar vardır ki en tehlikelileri bu kadınlardır. Kendi hayatlarındaki sorunların çözümünü başka evlilikleri bozmakta ararlar. Erkekleri avlamaları kolaydır ancak hedefleri diğer kadındır. İnsanları üzmekten tarifsiz bir keyif alırlar. Yıktıkları evliliklerden sonra akraba hazlarla oturup eserlerini izlerler.
Erkeğin evliliği bittiğinde karısından yediği darbeden sonra bir de bu kadından yer ve ortada kalır. Görev tamamlanmıştır ve yeni avlar zamanıdır.
***
Tabii herşey bu kadar kolay olmaz. Yeri geldiğinde bir kadın evli bir erkeğe gerçekten aşık olabilir. Ne de olsa evlilik aşka engel değildir. Bir başka kadın da o erkeği sevebilir. Mantıklı davrananları aşklarını yüreklerinde kilitleyip sırlarını açığa çıkarmazlar, ilgi duyulan kişiyle de pek bir araya gelmek istemezler.
Bunun ne kadar acı verici olduğunu bilemeyiz. Sevdiği erkeğin her gün başka bir kadınla yakınlaşması, onun yanında olması ne kadar da üzer kadını? Sevdiği erkeğin başka bir kadına dokunması onu çıldırtsa da susup oturmak zorundadır. En kötüsü de erkeğin kalbinde yer alamamasıdır.
Söylese başka dert söylemese başka.
Bu yüzden zordur bu tip bir platonik aşk. Dayanmak kolay olmaz ama elden de başka birşey gelmez. Doğru olanı yaptığını bilse de üzülmekten kendini alamaz kadın. Bir şekilde acısını dindirmek zorundadır ve o da en kolayını seçer. Başka erkeklerde mutluluğu arar. Bulup bulamayacağını da zaman gösterecektir.
***
’’Bekarların suyu mu çıktı?’’ diye düşünebiliriz ama aşk bu. Dinler mi evli, bekar? Dinlemez. Dinlemediği için de bazen anlam veremediğimiz olayların içinde buluruz kendimizi. Hayat hepimizin istediği gibi imkanlar sunmuyor ne de olsa. Bir şekilde ummadığımız şeyler de başımıza gelebiliyor.
Sonuç olarak kimse 2. kadın olmak istemez belki ama hayat onları farklı bir noktaya çeker. Bu durumda çok ’’Asla’’ diyenler de benzer durumların içinde bulmuşlardır kendilerini.
Siz siz olun asla ’’Asla’’ demeyin.
Özgün Kaplama
YORUMLAR
Nasrettin Hoca birgün(olur ya) damdan düşer,mahalleli
başına üşüşür aman hocam yaman hocam birşeyin varmı diye
sorup soruştururken hoca hafifçe gözlerini açar,içinizde
damdan düşen var mı der.Kalabalıktan ses yok,hoca tekrar konuşur,hadi dağılın bakayım der.İçinizde damdan düşen biri varsa beri gelsin.
Yorum yapmak ahkam kesmek kolay.Yüreğine sağlık Özgün kardeşim.
Ben AŞK la SEVDA yı bir tutarım ve bir kere yaşanır derim hep.
Sevgi- sevmek süreklidir. işini sevmek, çiçeği sevmek gibi.
Aşkı yani Sevdayı yakalamayanların ya da kaçıranların
sorunudur aldatmak çünkü;
kendileri sevgiyi öğrenmemişlerdir yaşamamışlardır ki sevdalanmasını bilsinler.
Arslan Tuğrul ÖZER
Bence gerçek seven aldatmaz seven insan bir başkasında nasıl aşk arar ya? Nasıl mantıktır bu ????? Aldatmayı düşünen bir gün aldatılabileceğini unutmasın bence...Yazımda yaşattığın yaşamaya değer bir şey olsun demiştim...Çünkü insan yaşattığını yaşamadan ölmez bu bir gerçek!..Kendimizi kandırmayalım bir başkasını da sevebiliriz diye bir gün sahip olduğunuz insan da sizin için bunu düşünebilir.Kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayın.Saygılar...
Nefsin tuzakları bütün bunlar....
birbirini aldatmalar...asıl konu kendini aldatmak bence...Böyle durumda olan kadın veya erkek...acaba nasıl huzurla uyku uyurlar...aşkın onuru yok mu ?
sevmek -aşık olmak bu denli kolay mı?
hevesleri aşk yapmayın bence...
Aşkın onuru vardır...İstek ve arzular aşk olamaz..Sevgi ? Asla...
İnsan kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi , karşısındaki insana da yapmamalı.....bence....
Eş mi aldatılıyor, sevgili mi?
neden buna aldatmak denir..
aşk bir kişilik midir?
örneğin
20 yaşında evlenmiş bir erkek, 30 yaşında başka bir kıza aşık olamazmı.. evlilik ömürlük bir anlaşma gibi görülsede aslında çocuklara anne-baba olma yani aile ortamını sağlama anlaşmasıdır. aşk bitse de bu çocukların sağlıklı gelişimi için gerekli bir birliktelik ve dostluğa dönüşmelidir. Bu durumda boşanmak yerine bu çerçevede karşılıklı anlayış daha mantıklı..
Arkadaşım.. yarın bir gün hepimizin başına gelebilir.. bunu dillendirmenin anlamı yok..
hangi taraftasın..
kimin adamısın :)
derin mevzular arkadaşım.. bir çerçeveye oturtmak zor böyle mevzuları... bırak gizemini korusun..
hoş kal..