Kendilerine Teşekkür Ediyorum...

• 2 Şubat 2009 Pazartesi 15:50:11

Sayın Baykal’ı çok uzun zamandan sonra bir bürokrat olarak değil gerçek bir siyasetçi ve halk adamı olarak gördüm . Öymen’in hızlı çıkışıyla beraber tongaya düşen Chp onu silip yerine oturttu ve doğruları söyleyerek aslında bir anlamda Öymen’i kaybetti ama büyük miktarda sol oy kazandı . Sayın Öymen artık yaşlanmış ve yerini gençlere bırakma zamanı gelmiştir bu 2 ci büyük hatası olmuştur siyaset bu kadar hatayı kaldırmaz, kaldıracak bir alan olsaydı Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz şimdi iktidar olurlardı..

Biz farklı bir kültürden gelen bir ülkeyiz, değişik ırkları içinde barındıran ve değişimlerde hiç kültürünü kaybetmemiş bir ülkeyiz. Halkımız kısa sürede değişen veya anında fikir değiştiren yöneticileri , adam kayıranları , haksızlık edenleri sevmezler.. ama bunun farkında olanlarda dürüstlükleri sebebiyle asla gelmeleri gereken mevki ye asla ulaşamazlar. Bir tane bakan çocuğu söyleyin ki doğuda askerlik yapmış olsun. Tabi diyebilirsiniz ki şimdi bunları neden anlatma ihtiyacı hissetti;

Biz toplum olarak çok büyük liderler yetiştirmiş ama asla iyi siyasiler yetiştirememişiz çünkü siyasetin karıncalı yolları bizim bünyemize uymamakta , şimdi Tayyib beyin yaptığı çıkış sonrası halkın sevinci işte bu gücü hissetmektendir. Mustafa Kemal demokrat değimliydi; herkese bu hakları o vermedi mi ? ama şu şekilde bakarsanız meclis yetkilerini kendi elinde toplayıp tek ağız olmuş , tek yumruk olarak gereken müdahaleleri yapmıştır. Anlayacağınız şekilde esas demokrasi halka sunulabilecek olan haklardır . Liderler çoğu zaman sert olmak veya diktatör gibi bazı olgular kullanmak zorunda kalabilirler ama unutulmamalıdır ki esas olan yapılan değil amaçtır…..

Amacınızın yolu çok uzun ve metanetli bir iş ise bu yolda en yakınınızdaki insanların bile sabır seviyesi ve güvenleri çok önemlidir. Bu noktada herkes yanında kendilerinden daha güçlü bir lider görmek isteyecektir. Görmek hissetmektir. Liderlik vasfı insanlarımız için Avrupa dan farklıdır onlar siyasi entrikalarla ülkeler batırmış kişiler alışkınlar ancak biz savaşlarla kurulan bir devleti yönetiyoruz. Birlik ve beraberliğimizle bütün siyasi entrikalara ve askeri güçlere karşı durabildik Çanakkale sadece küçük bir örnektir.

Bu bağlamda düşündüğünüzde gerçektende eğer ki Tayyib bey orda o hareketle susmuş olsaydı ertesi günkü gazeteleri okuyor gibiyim ; “bizi sünepeler idare ediyor, rezil olduk”. Bu noktada işte doğrular söylendiği için Baykal gerçekçi yaklaşımıyla oy ve itibar kazanmıştır. Ancak tabiî ki her doğruda bir yanlış mevcuttur. Siyasetçi lider değil biz aslında sadece lider arıyoruz işte bu noktada monşer kelimesi gündeme geliyor ; belki söyleyen yanlış birisi ama bizim yıllardır anlatmaya çalıştığımız bir şeyi en son söyleyeceğini tahmin ettiğim kişiden duydum onun içinde tebrik ettim zaten kendisini.

Biz yağmur nereye yağarsa tarlayı oraya seren siyasi anlayışlardan , rakip parti ne derse karşısına zıttı ile çıkan siyasilerden usandık. Bu sebeple de monşerler benden uzak olsunlar gitsin Avrupa da siyasetçi olsunlar ama bizim siyasi anlayışımızı başkaları ne düşünür edebiyatından uzak tutsunlar . Baykal benim beklentilerimi yerine getirdi bu sebeple de ona bir teşekkür borçluyum ama bu hareket sonrası Öymen artık bu siyasi fukaralık ile Chp de yer bulamayacağını göstermiştir. İsmet paşaların yaptıklarını bilmeden konuşmak onların kurduğu partide oturan bir kişi için belki şart olmayabilir ama onun yöneticisi için yasadır yasa. Siz Mustafa Kemali böylemi temsil ediyorsunuz dese birisi ne cevap vereceklerdir.

Ben Akp anlayışına karşıyım ama orda söylenen bir güzel söz vardır ; ben burada Akp başkanı olarak değil Türkiye adına yer alıyorum. Bu söz dolayısıyla oradaki hareket Türkiye’ye karşı bir harekettir ve cevabı da sonuna kadar doğrudur. AB ye girmesek girmeyelim, eğer ki onurumla orda yer alamayacaksam hiç yer almamayı tercih ederim ..

Saygılar
Harun Akdeniz

Not: bizi bu sivri dilimiz sebebiyle partilerde yer edindirmeyenler .. bilmelidir ki bize sırtınızı dönebilecek kadar güvenebilirsiniz ama monşer edebiyatından gelme tarla taşıyıcıları sadece güçlünün peşinden giderler. Aklınızda bulunsun!