Din üzerinden insanları kullanmak.!1. ve - 2 . makaleler.>

• 2 Şubat 2009 Pazartesi 01:52:09

Selam.
Değerli Dostlar.
Gerek Tarih boyunca olsun gerekse günümüzde olsun,insanlar din üzerinden kullanılmaktadır.
Bu Kullanmada sorumlu kimlerdir diye biraz kafa yoracak olursak,?
Baş sorumluların Dini öğretiyi bildiğini iddia edenler olduklarını görürüz.
İkincil sorumlularınsa Kitaba yanı Kurana bakma gereği bile duymadan,
Dini öğretiyi bildiğini iddia edenlerin sözlerini Allahın bir emri imiş gibi ,
görmelerinden kaynaklanmaktadır.

[009.031] [E1] Onlar, Allah’ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini, bir de Meryem oğlü Mesih’i rabler edindiler. Oysa ki, hepsi ancak bir ilaha ibadet etmekle emrolunmuşlardı ki, O’ndan başka hıçbir ilah yoktur; O, onların ortak koştukları herşeyden münezzehtir.

Allah nasıl bırakılıpta Dini öğretiyi bildiğini iddia edenler rab edinilir?
Eğer bir toplum Kitaba bakma gereği bile duymuyorsa;o toplumda Kitabı kendi dünyevi çıkarlarları için kullanacak olan bir zümre çıkmış demektir.
Toplumsal bilgilenmekden söz edeceksek, Herkes Allahın kitabını okumalı ki,
Dini öğretiyi bildiğini iddia edenler öğretiyi yamultuyormu, yoksa yamultmuyormu?
göre bilsin.

Unutmayalımki şeytan dos doğru yolda eğri oturmaktadır.
Gelen gideni sapıtmak için.
Pekiyi Dini öğretiyi bildiğini iddia edenlerin Dos doğru yol üzerinde eğri oturup oturmadıklarını nereden bileceğiz?
Allahın göndermiş olduğu Kitabı okuyarak bileceğiz.

Tabiyki bu kitabı yanı kuranı okumamız esnasında,Dini öğretiyi bildiğini,
iddia edenler tarafından çeşitli isimlerle nitelendirilip bilmeyen halkı, yine bilinçsiz bırakma,
ve kendilerine kul kole yapmayı sürdürme adına, kafirlikle, dinden çıkmış olmakla, itham edileceğiz.
Bu uygulama son vahiy gelmeden öncede böyle idi şimdide böyle devam etmekte.
kanıtmı kanıt yine son gelmiş olan vahiyde.

[003.078] [Dİ] Onlardan bir takımı Kitapta olmadığı halde Kitaptan zannedesiniz diye dillerini eğıp bükerler. O, Allah katından olmadığı halde: «Allah katındandır» derler, bile bile Allah’a karşı yalan söylerler.

Kim bu Kuranın onlardan bir takımı dediği sınıf?
O sınıf iste dini öğretiyi bildiğini iddia edenler sınıfıdir.
Bu sınıf bilmeyerek bu böyle deseler hadi bilmeyerek söylemiştir deriz,
Fakat bilerek söylemektedirler.
Bu tip insanların Ahiretten bir beklentileri yoktur.
Ahirete de inanmamaktadırlar, tek kaygıları Dünyevi konumlarının ellerinden gidecek olmasıdır.
Biz nerden bileceğiz ahirete inanıp inanmadıklarını?
Eğer Rabbe kul olun diyorlarsa, vahye uyun diyorlarsa inanacağız.

[003.079] [DI] Allah’ın kendisine Kitap’ı, hükmü, peygamberliği verdiği insanoğluna: «Allah’ı bırakıp bana kulluk edin» demek yaraşmaz, fakat: «Kitabı öğrettiğinize, okuduğunuza göre Rabb’e kul olun» demek yaraşır.
Din üzerinden insanları kullanmak - 2
Selam Dostlar

İlk yazımızın başında "Gerek Tarih boyunca olsun gerekse günümüzde olsun,insanlar din üzerinden kullanılmaktadır." demistik.

Örneker vererek yazımızı tamamlamış şu ayetle noktayı koymuştuk>[003.079] [DI] Allah’ın kendisine Kitap’ı, hükmü, peygamberliği verdiği insanoğluna: «Allah’ı bırakıp bana kulluk edin» demek yaraşmaz, fakat: «Kitabı öğrettiğinize, okuduğunuza göre Rabb’e kül olun» demek yaraşır.
Şimdi inşallah bu bölümüde yazarak bu konuyu bitirmek istiyoruz.
Bu bölümde Taha süresinde bahsedilen samiriden bahsedeceğiz.
Musa aleyhisselamın kardeşi Yanlarında olmasına rağmen kavmi nasıl oluyorda samiriye uyuyor.?

Tüm bu soruların cebabını Taha süresinden pasajlarla aşağıda göre bilirsiniz.
RAHMÂN, RAHÎM ALLAH ADINA>Meal>Muhammed Esed.
20:80 Ey İsrailoğulları! (Böylece) sizi düşmanınızın elinden kurtardık ve (sonra) Sina Dağı’nın sağ yamacında sizinle bir andlaşma yaptık; ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik;
20:81 (ve şöyle dedik:) "Size rızık olarak verdiğimiz temiz ve hoş şeylerden yiyin ama bunda ölçüyü aşmayın; yoksa, gazabıma uğrarsınız; Benim gazabıma uğrayan kimse, bilin ki, gerçekten kendini bütünüyle yıkıma sürükleyen kimsedir!"
20:82 Bununla birlikte, yine unutmayın ki, pişman olup doğru yola dönen, imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan ve bundan sonra da doğru yolda yürüyen kimse için gerçek bağışlayıcı Benim.
20:83 (VE ALLAH Musa’ya:) "Kavmini geride yalnız bırakacak kadar seni tez canlı kılan nedir, ey Musa?" dedi.
20:84 (Musa:) "Ben Seni hoşnut etmek için, ey Rabbim, Sana varmakta tezlik gösterirken, onlar benim izimde yürüyorlar" dedi.
20:85 (Allah:) "Öyleyse bil ki" dedi, "senin yokluğunda Biz kavmini sınadık; ve Sâmirî onları yoldan çıkardı."
20:86 Bunun üzerine Musa öfke ve üzüntüyle dolu olarak kavminin yanına döndü (Ve onlara:) "Ey kavmim!" diye çıkıştı, "Rabbiniz size güzel bir söz vermemiş miydi? Peki, bu söz(ün gerçekleşmesi) size çok mu uzak göründü? Yoksa, Rabbinizin gazabına uğramanıza mı karar verildi ki bana verdiğiniz sözden böyle döndünüz?"
20:87 "Sana verdiğimiz sözden biz kendi isteğimizle dönmedik; fakat (Mısır) halkı(nın kirli) zinet yükleriyle yüklüydük; ve bu yüzden onları (ateşe) attık; aynı şekilde Sâmirî de (kendininkini) attı."
20:88 Fakat sonra, (onların Musa’ya anlattıklarına göre, Sâmirî) onlara (erimiş altından), böğüren bir buzağı heykeli yapıp çıkardı; ve bunun üzerine onlar da (birbirlerine:) "İşte sizin tanrınız da, Musa’nın tanrısı da budur; ne var ki, o (geçmişini) unuttu!" dediler.
20:89 Peki, görmüyorlar mıydı ki, (bu heykel) onlara cevap veremez; onlara ne zarar verebilir, ne de bir yarar sağlayabilir?
20:90 Oysa, (Musa daha dönmeden) önce Harun, onlara: "Ey kavmim!" demişti, "Bu (put)la çok kötü bir biçimde ayartılmaktasınız; çünkü, unutmayın, sizin Rabbiniz O sınırsız rahmet Sahibidir! Öyleyse, bana uyun ve emrime itaat edin!"
20:91 (Ama) onlar: "Asla" dediler, "Musa bize dönünceye kadar o’na tapınmaktan vazgeçmeyeceğiz!"
20:92 (Ve Musa döndüğünde:) "Ey Harun!" dedi, "Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan neydi?
20:93 (Neydi, onları terk edip) beni izlemekten (seni alıkoyan)? Yoksa, (bile bile) benim emrime karşı mı geldin?"
20:94 (Harun:) "Ey anamın oğlu!" dedi, "Saçımdan sakalımdan tutma! Gerçek şu ki, ben senin, ’Bak işte, İsrailoğulları’nın arasına ayrılık soktun; sözüme riayet etmedin!? demenden korktum".
20:95 (Musa:) "Peki, ya senin amacın neydi, ey Sâmirî?" dedi.
20:96 "Ben onların göremediği bir şeyi gördüm; ve bu yüzden, Elçi’nin öğretilerinden bir tutam aldım ve onu fırlatıp attım; içimde bir şey böyle (yapmaya) itti beni."
20:97

(Musa:) "Git artık" dedi (ona), "ama şunu bil ki, bundan böyle hayat boyunca ’Bana dokunmayın!? demekten ibaret olacaktır senin payına düşen! (Öte dünyada ise) hiç kuşkusuz, kaçıp kurtulamayacağın bir yazgı beklemektedir seni! Şimdi bak, kendini her şeyinle adayarak tapındığın şu düzmece tanrına: onu nasıl yakacağız ve sonra toza toprağa çevirip nasıl denize savuracağız!
Samiri 20. 96 da belirtildiği üzre elçinin öğretilerinden bir tutam alarak yanı vahiy parçalarını alarak eritecekleri ziynet eşyalarının içine karıştırması, halkı aldatmasına yetmiştir.
Harun aleyhisselam yanlarında olmasına rağmen onu dinlememişler,vahiy parçalarını karıştırarak elde ettikleri
buzağıyı ilah etmişlerdi.
Bunları yukardaki pasajları okuyarak müşahede ede bilirsiniz.

Samiri o tarihte yaşamış bir şahsiyet olmasına rağmen,onun adımlarını izleyen şahsiyetler,
her dönemde vaar ola gelmiştir.
Allahın vahyine söz ekleye meyen samiriler,Peygamberin sözüne söz ekleye bilmişlerdir.
Hadis kitabları bunlarla doludur, delil isteyenler hadis kitablarına bakabilirler.
Onlardan sonra gelenler o hadislerle Kuran ayetlerini birlikte düşünerek zaaten bir Allah Peygamber ortaklığı üretmişlerdir.
Onlardan sonra gelenlerde onlardan hüküm çıkarmışlar,
Sonuçta bir buzağı meydana gelmiş, şimdikilerde, bu buzağımı yoksa vahiymi yoksa peygamber sözümü diye tartışmakta,
Allahın gönderdiği vahiy ile peygamberin söylediği zannedilen sözü bir birine karıştırmaktadır,
Zanni bilgi ile vahyi harmanlayarak, Hem Allaha, hemde peygambere iftira atmaktadırlar.
Zan gerçekten hiç bir şey eksiltmez, yanı zanni bilgi gerçek bilgiden hiç bir şeyi eksiltemez.
Fakat heyhat nesh teorisiyle zanni bilgi gerçekten çok şeyi eksiltmiş, ayetler kalmış olmasına rağmen, bu ayet bu ayetin Hükmünü kaldırdı diye,
Peygamberin yapmadığı şeyi sonraki ilim ehli olduğunu iddia edenler yaptılar.
zalim yönetimlere payanda oldular.
Payanda olmayanlar, işgencelere maaruz kaldı, kimi zindanda kırbaçlanarak şehid edildi,
Kimi dinden döndü diye katledildi,
Oysa Kurandan bir delile dayanmıyorlardı.
Allah dinde zorlama yok diyordu.>2.256.<>Fakat zorlayıcılar zorluyordu, insanları zorla, cennete, zorla cehenneme, sokmak istiyorlardı.
Bereket versin Rabbimiz
Cennete, cehenneme sokma işini, kullara vermemişti.
Din baronları insanları haalaa kullanmaya devam ediyor,
Müslümanların uyanık olması zanni bilgi, yanı hadis yerine, gerçek bilgi Yani kuran ayetlerine tutunması gerekir.

çünkü>[017.009] [DV] Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.

Kulak verin bu müjdeye uyun Kuran’a .
Ayetleri geçersiz kılmak için çalışanlara Allah gerekli cezaayı ahirette verecektir.
[034.005] [DV] Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışırcasına uğraşanlar için de, en kötüsünden, elem verici bir azap vardır.

Furkan Nezir
Selam ve Dua ile.