- 780 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEY/ 8
’’İçimden aldığın minik renk beneklerini, yaşam kapsüllerimi geri ver.’’ Mesajı yollayan ince ruhlu Aydan ’ dı. Mesajın nüktesiydi bu sadece, asıl gönderilme amacı benimle bir buluşma ayarlamaktı.
Onu ilk tanıdığımda eşcinsel zannetmiş ve bu durumdan bihayli hoşlanmıştım; eşcinsellere garip bir sempati duymamdan ileri gelse gerek. Haraketleri, konuşmaları beni onlara çekiyor ve onların asla tam sahip olamayacağı - kadınlığım - a bakmaları egomu besliyor, beni tatmin ediyordu.
Samimiyetimle ona bir şekilde yaklaşmıştım. Samimiyetimden kastım, suratımdaki tebessümdü. Yapay gülmek nedir bilmezdim zaten. Sorunların, acıların, bana hediye ettiklerindendi yüzümdeki gülümseyişler. Nefret ettiğim insanlara da gülüyordum, sevdiğim insanlarla beraber. Nefret ettiğin insan, ona nefretle baksanda birşey anlayamayacak kadar yoz zaten ki sende nefret uyandırıyor. O halde, gül- geç. Sonunda karlı çıktığımı anladım. Sadece gülerek, hayata gülerek, aksaklıklara gülerek, yağmura, güneşe gülerek...
Tebessümüme rağmen, bana böylesine pek alışık olmadığım uzaklığını, cinsel seçimine bağlamıştım. İncelemeye başladım onu. Cezbedici - en azından benim için epey cezbedici- hareketleri yanısıra kıyafetleri dahi ilgimi çekmişti. ( Demek ki bende de yüzeysel bir mahluk olma niteliği var.) Siyah, kolsuz blues altında eskitilmiş açık mavi bir kot, ince boynunda değişik renklerle armonilenmiş uçuk mavi bir tülbent, burnunda beyaz taş hızma. Böylesi bir vizyondan etkilenmememin mümkünatı yoktu sanırım ve ela gözlerinden...
Gecenin sonunda veda etmiş ayrılıyorduk ki ince, uzun, bakımlı, bilhassa bir erkek için harikulade estetik parmaklarını dudaklarıma götürdü, okşadı, sonra, sonraları da yapacağı gibi büyük bir iştahla, sevişircesine yapıştı dudaklarıma.
’’ ...
Yasemin git başımdan
Çünkü seni seviyorum’’
Kimbilir hangi şairin mısralarıydı bunlar ( bildik geldi) ve umarım ondan duyacağım son sözlerdir diyordum içimden ama olmadı. Her yolum bir şekilde onun yoluna çıkmaktaydı. Baktı gözbebeklerimin de içine: ’’Ne yani yalan mıydı yaşadıklarımız, sen, ben, benim olan sen, yalan mıydı? Biz rollerimi değiştik yoksa; Ben konuşuyorum, konuşuyorum ama sen, tek bir cümle söyleyip çekiliyorsun meydandan. Neden hemcinslerin
gibi değilsin, olmuyorsun? Ya beni sarışın, öpüşün yalan mıydı?
Karşıma geçmiş sigara içişimi garipsediğim bir hazla seyrediyordu. Sigara içerken dumanları, ağzımdan burnuma tekrar çekerek devir- daim yapmamı çekici buluyordu sanırım.
Beraber olduğum erkeklerden böylesine etkilenmem beni sinir ediyordu. Sonraları ter içinde yatağımda doğrulup tek ortağım sigaramdan _ ona bile param olmadan sahip olamam; ortağım mı yani, düşündürücü_ üç- dört tane içiyordum.