Şu anda internetin dört bir yanını saran ve ’Arkadaş bulun’, ’Aşkı yakalayın’, ’Mutluluk burada’ mottolarıyla ilerleyen kısaca ’Arkadaşlık sitesi’ dediğimiz sitelerin ilk hallerini hayal meyal hatırlarım.

Sade bir içerik, yoğun yazılarla birlikte kafası karışık insanlarla dolu sitelerdi. ’Klavyeden sonsuzluğa’ gibi sloganları vardı. Resim ve kamera teknolojisi o kadar ilerlemediği için herkes birbirini yazışarak tanıyordu. Artık kim, kendini nasıl tanıtırsa..

O dönemde, kötü insan diye bir şey görülmezdi. Herkes zengin, herkes doktor, mühendisti. Birisi holding sahibi olurdu, ötekinin han, haman sahibi. Sonuçta yazışarak birbirlerini tanıyanların yaşadığı hayal kırıklıkları, bu sözde aşklara da tuz biber ekerdi.

Bir diğer özellik de o zamanlar sitelerde herşey bedavaydı. Mesaj at, konuş tek kuruş ödemezdiniz. Şimdi, neredeyse tıklama başına para alacaklar.

Demek ki teknoloji geliştikçe olan milletin cebine oluyor.



Aradan geçen zamana rağmen bu tip siteler popülerliğini sürdürüyor. Üstelik yüksek üyelik ücretleri de insanları yıldırmıyor. ’Bir bakıp, çıkacağım’ düşüncesiyle girenler, kendini 6 aylık üyelik ücretini kartından çektirirken yakalıyor. Oturduğun yerden temiz iş.

Eskiden tüm siteler karışıkken artık eleminasyon sistemleri devrede. Herkes keyfine göre arıyor. Evlenmek isteyenler başka yere, dindar eş arayanlar başka sitelere giriyor. ’Ben tek gecelik ilişkilerin adamıyım’ diyenlere özel siteler de var, ’Evliyim, eşimi değiştiririm’ diyenlere özel siteler de. ’Maksat cinsel hayatım renklensin’ diyenler de unutulmamış, ’Ben kendi cinsimden hoşlanırım’ diyenler de.. Anlayacağınız, her zevke, her isteğe uygun bir site var artık.

Peki neden bu siteler, yüksek paralara, yaşanan sorunlara rağmen git gide ilgi çekiyor?

Aklıma gelen ilk fikir, anonimizasyon.

Biliyoruz ki bugün benliğinden kaçan, başka birisi olmak isteyen yüzbinlerce insan var.

Bu siteler de size kimliğinizi gizleme şansı veriyor. Bambaşka bir insan oluyorsunuz.

Kimlik gizlendiğinde, kişinin bütün benliğinin sorumluluğu kalkıyor. Geçmişi, sorumlulukları, yaşamı bir anda siliniyor. Nasıl bir insan olmak istiyorsa öyle lanse ediyor kendini.

Hal böyle olunca insan sitenin bağımlısı oluveriyor. Normal hayatında tadamadığı bir takım duyguları ekran, klavye ve fan sesleri eşliğinde aramak istiyor.

Bu yoğun bir psikolojik süreç. Bu süreci çok iyi bilen site yöneticileri de insanların birbirlerine daha da yakınlaşmalarını sağlamak adına, daha fazla özellik koymaya, işi reel hayata taşımaya başlıyor.

Geçen sene bir sitenin düzenlediği yaz kampı buna güzel bir örnek. Özel seçilen 16 kişi, Kemer’de güzel bir tatil yaptılar. Bu da teknolojinin reele yansıması oluyor bir anlamda.



Gelelim güvenliğe;

Sözleşmelere baktığımızda bilgilerin 3. kişilerle paylaşılması yasak fakat aynı siteler olası bir saldırıda ele geçirilecek bilgilerin istek dışı kullanımı konusunda garanti vermiyor. Yani site bir saldırıya uğradığında bilgileriniz yetkisiz ellere geçerse vay halinize. ’Evliyim ama uygunum’ ismiyle epey dikkat çeken site hacklendiğinde bazı ünlülerin nasıl endişelendiğini hepimiz gördük.

Bir diğer nokta da kişisel güven. Bu siteler aracılığıya tanıştığınız birisi yine o siteden başka birisiyle de birlikte olabilir. Bunu anlamak ve bilmek uzun zaman alacaktır.

Adam/kadın: ’Artık aradığımı buldum, bir daha girmem’ demeyecektir. Ne demiştik, alışkanlık. İçki gibi, sigara gibi, kumar gibi. İnternet ve bilgisayar da öyle değil midir?

Kocasını ya da sevgilisini buralarda yakalayıp, kavga çıkaran çok kadın var. Hatta artık kanunda yapılan değişikliklerle boşanma sebepleri arasına girdi.

Erkeklerin bahane de hazır. ’Arkadaşım girmiş’ ya da ’Öylesine baktım’

Adamımız gerçekten öylesine bakmış olabilir ama sonunda kısa sürede çıkmayacağına eminim. Alışkanlık işte..

Teknolojinin böylesine imkanını sadece uçkur için kullanan az milletten birisiyiz işte. Avrupa’lı da, Amerika’lı da aynı işi yapıyor ama aynı zamanda bilgi de alıyor. Wikipedia gibi siteleri de kuruyor.

İnternet her konuda bize yardım etmiyor mu?

İşte yardım.

*

Görülen o ki; yaşam, insanları çökerttikçe, ruhlarını allak bullak ettikçe, kimlik gizlemeye daha çok ihtiyaç duyulacak. Başka bir insan olma isteği, yeni bir yaşama olan dayanılmaz haz daha da artacak.

İnternet ilerledikçe, insanlar kendini saklayacak. Bilginin dolaşımı serbestleştikçe, sahte isimler de serbest olacak. Git gide esas isimleri unutulacak. Arkasına sığınılan sahte isimler ön planda olacak.

Normal yaşam bayağı hale gelecek. Herşey bu sanal ağlar üzerinden yapılmak istenecek. Genç sevgililer bir pastahanede buluşmanın heyecanını yaşamak yerine, bir koltukta pinekleyip, yazışmayı seçecek.

Partnerinin tenini hissetmenin keyfi yerini sanal ilişkilere bırakacak. Gerçek, hayal dünyasına yenilecek.

Ve daha nice insan aradıkları aşkı bulmak umuduyla dolandırılıp, hayal kırıklığına uğrayacak...

Özgün Kaplama