- 542 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Sade
Kaç zamandır güneşli sabahların hayaliyle dalıyorum uykuya.
Vakur tebessümlerle yatağıma varıp saçlarımı çıkarıyorum önce, sonra ellerimi ve gözlerimi. Beni tamamlayan herşeyimi soyunup bilmediğim bir aleme uyuyorum. Vakit hiç geçmiyor ve ben ömrümün en çocuk, en duru yerinde kalakalıyorum. Ellerimin kokusu beni çağırıyor aşinası olduğum bir diyardan. Çilekli muzlu tropikal bir koku bu. Ellerim ekvatorumsu bir edayla dünyayı ikiye bölüyor. Ellerime varan yollar meridyen engellere takılıyor. Ve ben kokusunu duyduğum herşeye geç kalıyorum.
Elim neye değse bir bokluk çıkıyor. Bunun sebebi üzerine düşünmek de keyfimi daha çok kaçırıyor. Her nedense böyle zamanlarda ne güneş doğuyor ne de cebimde param oluyor. Sadece içimi ısıtacak, ama gerçekten ısıtacak, bir yere gidip bir şeyler içmek istiyorum. Bunu da özellikle yalnız başıma yapmak istiyorum. Tavırlarıma müdahil her şeye küfür ediyorum çünkü artık. Çünkü ben artık sabrımı nerede unuttuğumu hatırlamıyorum. Çünkü ben artık kantarın topuzunu kaçırmak deyiminin anlamını biliyorum. Çünkü ben...
Çünkü ben, öylesine cömert davranmışım ki hayatım konusunda, ne çok verebilmiş, ne çok içeriye borçlanmışım. Bugün ruhuma yediğim hacizlerin tamamını kendim göğüslüyorum. Daha fenası dün beraber güldüğüm herkes, düşünün tebessümlerimi, benim o boyunları bükük, benim o o şefkate muhtaç tebessümlerimi paylaştığım herkes, bugün durmuş uzaktan bana gülüyor. Ah benim kusurum...
Bugün ağzımdan çıkan herşeye kızılcık şerbeti adını vermeye and içiyorum.
Madem diyorum, madem güneş doğmuyor, o zaman kendi güneşimi ben doğurayım. Ayaküstü bir aydınlık getiriyorum dünyaya. Yavrum insanları neşeye boğuyor. Bacak kadar bir neşe yamayıp üstüme yoluma varıyorum.
Gülsün herkes, herkes gülsün.
Sade Yazısına Yorum Yap
"Sade" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.