Raslantının böylesi
raslantının böylesi..
Genç kadının cep telefonu birkaç kez çaldı.Tanımadığı bir numara arıyordu. İsteksizce açtı. Konuşan ıcq da sohbet ettiği biriydi. Can sıkıntısından kurtulmak, aklı başında birileriyle tanışmak umuduyla bir süredir girdiği bu sohbet sitesinde tanışmışlardı. Aynı kentte, aynı mahallede yaşadıkları gibi üstelik aynı ilkokulda okuduklarını öğrendiğinde şaşırmıştı. Bir süredir sohbette buluşmamışlardı. İşte ilk kez sesini duyuyor,telefonda 20 dk. kadar konuşmalarından yine çocukluk anılarına dönüyordu..
Telefonu kapattığında "ne raslantı" dedi içinden.."yoldayım, arkadaşın telefonundan aradım seni" deyişinin üstünde durmamıştı.. Telefonu Saffet adına kaydetti işine dönerken.. Saffet’in ilkokul 4.cü sınıftaki şakalarını, onu eğlendirmek için yaptığı komiklikleri hatırlayıp gülümsedi.Bu konuşmanın yorgunluğunu azalttığını hissedip işe koyuldu yeniden..
Birkaç gün sonra, bir akşam saatiydi. Aynı numaradan arandığını gördü, açtığında.."merhaba Saffet" demeye kalmadı, bir adamın "ben Muzaffer" dediğini duyunca şaşırdı genç kadın.. Telefondaki ses bir kaç gündür aradığını, ancak cesaret bulamadığından konuşmadığını söyleyince, genç kadın bir kez çalınıp kapanan telefonların nedenini anladı.. Sinirlenmeye başlamıştı. Tam yemek hazırlarken bir münasebetsizle karşı karşıyaydı. "Rahatsız ediyorsunuz, kapatıyorum ! " dedi genç kadın. Adam telaşla "lütfen dinleyin" diye heyecanla cevapladı.
- sizi tanımak istiyorum..Sesinizden çok etkilendim..
- lütfen kesermisiniz!..Sizi tanımam, tanımak ta istemiyorum !
-..ama bu cesareti bir daha bulamam..dinleyin beni dedi nefes almadan. Kadın söz anlamaz biri olduğunu anladı, ne yapacağını düşünürken adam devam etti.
-..sevgiye ihtiyacım var.. ama kadınları anlayamıyorum.. yalnızlığımı paylaşın
- Siz hastasınız ..dedi kadın
-..lütfen hemen kapatmayın ! Size açılmalıyım..derken genç kadın şaşkın, kızgın ama ne yapacağına karar vermeye zaman kazanmak biraz da cezalandırmak ister gibi telefonu açık bırakıp hızla mutfağa gitti söylenerek..
Bir yandan insanların; hele erkeklerin ne kadar saf ama mantıksız saldırganllık gösterdiğini düşündü tencereyi ateşten indirirken..
Bir yetişkin adam, hiç tanımadığı bir kadına nasıl bunca özel bilgilerini anlatırdı ki !.O da erkeklerin bu hallerine bi türlü alışamadığını düşündü.
Bir süre sonra salona döndüğünde hala konuşuyorsu adam..
- sevgilim ...bankasında..adı da .. Tam aradığım kadın dedim..Bugün onun doğum günü. En sevdiği pastayı yaptırdım, götüremedim. Çünkü sizi aramalıydım önce..
Kadın kanı beynine çıkmış halde hırsla kapattı telefonu söylenerek. Bu kadarı fazlaydı.
Adam yine de bir haftadan uzun süre her gece arar olmuştu.. O da ya açmıyor ya da o olduğunu anlayınca yüzüne kapatıyordu telefonu.
Bir sessiz dönem başladı birden.. Bir gece çalan telefona baktı, özel numara arıyordu.Açtı.. Bir kadın " bırak kocamı" diye bağırıyordu ! O daha kapatamadan bir dolu şikayet ve hakaretle nefes almadan konuşmayı sürdürdü. Hemen kapattı telefonu genç kadın, ne diyeceğini bilemediğinden.. Bütün gece, haksızlığa uğramanın sıkıntısıyla uyuyamadı, ter basıyor, yatakta dönüp duruyordu.
Kimdi bunlar !.. bir şantajmı yapılıyordu kendisine.. Hiç anlam veremedi, yorgunluktan sızıvermişti sabaha karşı nihayet.
Ertesi akşam yine çaldı telefon.. Açtı; aynı kadındı. Avaz avaz bağırarak "kocamı aldın elimden, ellerin kurusun" diye söylenince genç kadın gücünü topladı;
- Sen git kocanı ...bankasındaki ... ’a sor ! Benim kocanla işim olmadı, olamaz!..tanımam bile diyerek yüzüne kapattı telefonu.
Tansiyonu yükselmişti.. Balkona çıktı, temiz hava almak için, beyni zonkluyordu. Evet hayatında hatalar yapmıştı ama böyle kim olduğunu bilmediği biriyle hiç teması olmamıştı ki.. En modern kentte bile yaşasa yalnız yaşamanın ne dertler getirdiğini düşündü yeniden. Halbuki tüm çabası çocuklarının geleceğini, kendi onurunu düşünerek hayatın içinde bulunabilmekti.. Oğlu seslendi içeriden..Kendini toparlamaya çalışarak girdi.
Günler ve haftalarca her iki meçhul kişiden ses çıkmadı, rahatlamıştı. Paranoyak olmanın eşiğinden dönmüştü, unuttu da bir süre sonra.. O geceye kadar !
Bir yaşlı kadın tanımadığı bir telefondan arıyordu. Adını sordu önce aradığının genç kadın olduğunu anlayınca da yerel bir şive ile nekadar intizar, hakaret varsa sıralarken arada da
- ..oğlumu gül gibi karısından ayırdın, o.... İki elim yakanda kalsın ahirette diyerek ağlıyordu bir yandan. Genç kadın gözleri açılmış, bir süredir ard arda gelen, hayatını karartan telefonlara tepkisinin ağlamaya dönüştüğünü farkederek kendini daha da kötü hissetti.. Cevap vermeden kapattı telefonu. Kendini bir koltuğa bırakıp tavana dikti gözlerini.. Gözyaşları yakıyordu gözlerini, derin nefes alarak sakinlemeye çalıştı, kalkıp yine işlerine koyulmalıydı.. Neydi bu olanlar ! Şansına kahretti gece boyu.
Sabah erken saatlerde telefonu çaldı. Saffet telaşlı bir sesle konuşuyordu.
- Yahu kusura bakma..Seni ilk aradığım telefon arkadaşımındı, söylemiştim.. Evlidir. Karısı pimpirikli biri, telefonun karıştırırmış bi zamandır. Senin numaranı yeni görünce aramış seni. Sen de "git kocanı şu kadına sor " deyince gitmiş ona !.. Yutkundu adam, ne pis bir durumdaydılar.
- Gitmiş kadına.. O da sinirle "kocana sahip çıksaydın, git başımdan" demiş mi !
Ben olan biteni boşanma davaları sürerken öğrenmişim. Koşup söyledim olanları kadına .. ne dediysem laf anlatamadım. Boşandılar .. sana karşı çok mahcubum bir yandan. Arkadaşımın yuvası yıkılmış o bir yandan.. Bir daha başkasının telefonunu kullanmak mı
tövbe !..
Ertuğrul Gündüz