- 1296 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEHMETÇİK YÜREĞİ
MEHMETÇİK YÜREĞİ
Tarih akar gürül gürül Çanakkale Boğazı’ndan. Kan ağlar milletim. Bir anlık bir yıllık değildir bu. Var olduğu sürece insanlık, var olacak bu destan.
Korkmaz hiçbir şeyden Türk evladı. Bilir batan güneşin tekrar doğacağını. Hiç kaybolmaz ufukta onun gemisi. Kızar vatanına biri göz koyduğu an. İşte o an, her ana, her baba, her nine bir Mehmetçik olur savaşan. Korkmaz kanını dökmekten, üşümez hiçbir zaman. Adım adım ilerler. Mehmetçik ölür mü hiç? İşte, O ölmez hiçbir zaman.
Söner mi ocakta yanan ateş? Diner mi anaların gözyaşı? Kalbim tutuşur her duyduğumda o adı. ‘’Mehmetçik! Mehmetçik!’’ der dövünür vatan. Ezanlar okunur, dualar edilir ardından. Bir Fatiha da Mehmetçiğin ruhuna; ‘’Âmin’’ deriz hep bir ağızdan. Türkü söyler bacım ciğerden, susturur konuşanları. Koca cihana duyurdu sesini, ‘’Mehmetçik’’ onun adı. Yakamadılar bu canı yakamazlar da. Yüce Allah verdi mi, ancak O alır ruhumuzu.
Hayalimden geçiririm bazen onu. Mehmetçik nasıldır derim kendime. Burkulur yüreğim sonra onun bana verdiği cesaretten güç alırım, yılmam, ayakta dururum. Zeytin mi yok, peynir mi yok? Olsun, kuru ekmek yer, üzüm hoşafı içer doyururuz karnımızı. Süngü mü yok, mermi mi kalmamış? Ama iman dolu kalplerimiz var. Vatan sağ olsun!
Güneş ağladı yağmurla birlikte o gün. Vatandı o gözyaşlarını damla damla içine çeken. Bağrında sakladığı tohumdan bir fidan yetiştirdi geleceğe. O gözyaşlarıyla sulandı tohumlar. Meyvelerini topluyoruz şimdi. Vatan sağ olsun.
Kapkara bir topraktı o gün kırmızılara bürünen. Sonra, beyaz bir hilal yerleşti üstüne. Usta bir ressam çizmişti sanki bu tabloyu. Mehmetçik aldı eline. ‘’Bayrağım’’ dedi, ‘’Bayrağımız’’ ve uzattı bu milletin geleceğine. Vatan sağ olsun.
Cesaret edebilir miydi bir Fransız ya da bir İngiliz, Mehmetçiğin cesaretini göstermeye? Var mıydı onların da o küçük yüreklerinde karları eritebilecek bir vatan ateşi? Yoktu tabii. Onların taşıdığı bir ‘’Mehmetçik Yüreği’’ değildi elbette. Dağları sarsardı Mehmetçiğin nidası. Feryat olurdu bazen nida makamında. Ne alevler ne ateşler yandı söndü vatan uğruna. Açan her çiçek bir umuttu o günlerde. O çiçek, toprağın kara bağrında açmıyordu sadece, milletimin kara bağrında da açıyordu. Umutlardır bizi yaşatan değil mi? İşte, yine umutlar oldu bu vatanı bizlere bağışlayan. Atılan her adım geleceğe doğru olmalıydı. Bir sayfa kapanır, başka bir sayfa açılır. Öyle ya, bizim tarihimiz sayfalar açıldıkça okunur. Ama sayfalar yeter mi bu destana bilinmez. Ne sayfalar, ne kitaplar, ne de yazılan şiirler…
Her kışın bir baharı vardır derler, her kötünün bir iyisi. Gözyaşları da diner elbet bir gün. Fırtınalı bir kıştan sonra artık bizi bekleyen ılık bir bahar, sıcak bir yazdı. Ver elini vatanım, çok üşüdün bu kış. Vatanına ve milletine olan inancın boş çıkmadı yine. İşte, bu senin geleceğindir. Uzat elini ve yine inan.
Ay ışığında izlenir yaşadıklarımızın özeti. Mehmetçik bayrağına nakşetmiştir tevhidi. Hilal geçmişini simgeler bu milletin, yıldız geleceğini. Ne geçmişinde kabul etmiştir bu millet, ne de gelecekte edecektir esareti. Bitmez dedim bu destan, bitmeyecekte. Okundukta okunacak, gerektiğinde tekrar yazılacak. Tarih tekerrür eder derler, edecekte. İman dolu göğsü varken, Mehmetçik asla ölmeyecek!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.