EN ÇOK SENİ SEVİYORUM KELİMESİNİ KULLANIYORUM
Bir zamanlar bir restoranda vardiya müdürü olarak çalışıyordum. Fast food restoranlara rakip olmak amacıyla açılmış, Türk mutfağının Fast Fooda uyarlanmış bir tarzıydı. Bizim meslekte çalışanlar olsun ,misafirler olsun çok çeşitli karakterde insanlarla tanışırsınız. Hayatınızda yer eder bu insanlar, bazen bir davranışları ,bazen bir sözleri ile . Ali Dayı işte bu karakterlerden biriydi. Çalıştığım restoranın gece bekçisi, saçı ,sakalı birbirine karışmış biraz dağınık bir adamdı. Sessiz, daha çok gözlemler ve sinirlenince hızlı konuşurdu. İlginç bir hayat hikayesi vardı.Tanıdıkça bana bir abi, bir baba gibi davranmaya başladı. Hatta restoranı gece 11 de kapamama rağmen onunla muhabbet etmek ve onun hayat derslerinden yararlanmak için bazen sabah 2 de 3 de eve giderdim.
Ali Dayı, otel müdürlükleri yapmış, İngilterede yemek üzerine tez yayınlamış , ingilizceyi benden daha iyi bilen ve kullanan bir adamdı.Gece bekçiliği ile ne alakası olabilirdi.Bir gün sordum sebebini, bana anlattıkları dramdı. İngiltere’den arabayla Türkiyeye gelirken köyüne 20 km kala kaza yapmış ve kazada karısını, kızını ve oğlunu kaybetmiş kendisi bu acıya dayanamamış ve yıllarca kendini bilmeden yarı deli divane yaşamıştı.
Üzüldüğü tek şey karısına ve çocuklarına neden daha çok seni seviyorum demediği idi.
Bu bana ders oldu ve gülüm seni çok seviyorummmm...