- 700 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat Kampüsü - 2
Bölüm II
Güz vize döneminin son sınavlarıydı bugün girecekleri. Tayfun`un Halkla İlişkiler, Kaan`ın Finansal Yönetim sınavı vardı. Tayfun`un sınavı daha erkendi.
Saat sabah onbirde evden çıktı Tayfun ve okula doğru yürümeye başladı ağır adımlarla. Bir yandan da kafasında, sınavda çıkabilecek soruları düşünüyordu. Sınavı onbir buçuktaydı ve fazla acele etmiyordu okula yetişmek için. Bu sırada cebinden telefonunu çıkardı ve Kaan`a “Abi ben okula geçiyorum, sınavdan çıkınca uğrarım yanına bir de beraber bakarız senin ders notlarına.” diye bir mesaj attı.
Okulun bahçesine girdiği anda telefonu cebinde titredi ve çıkartarak mesajı okudu. “Tamam kardeşim, ben evdeyim, sana başarılar, Allah kolaylık versin.”.
Okulun bahçesindeki arkadaşlarıyla selamlaştıktan sonra kantinden bir çay aldı ve tekrar bahçeye çıkıp bir sigara yaktı. Bu sırada okulun bahçesinden içeri, hoşlandığı kişi olan Müge girdi. Gülümseyerek ona doğru yaklaştı.
- Ne haber Tayfun, nasıl gidiyor?
- Bildiğin gibi işte, vize stresi falan, uğraşıyorum. Senin nasıl gidiyor?
- Aynı vallahi benim de. Ne diyeceğim ya, akşam vizelerin bitişini kutluyoruz Burhan`larda. Kaan`la birlikte gelsenize sizde, olmaz mı?
- Gerçekten mi? Neden olmasın, geliriz tabi.
- Peki o zaman, akşama bekliyorum, görüşürüz.
- Görüşürüz.
Yaklaşık yarım saat süren sınavdan sonra, Kaan`ın evine doğru yürümeye başladı. Yüzünde vizelerin bitmesinden kaynaklanan hafif bir tebessüm ve üzerinde ise mükemmel bir rahatlama vardı. Kendini daha iyi hissetmeye başlamıştı.
Bahçenin kapısını açtı ve içeri girdi, kapıyı çaldı. “Geliyorum” diye bağırdı içeriden Kaan. Fazla geçmeden açtı kapıyı.
- Ooo! Hoşgeldin Tayfun, nasıl geçti sınavın?
- Her zaman ki gibi abi biliyorsun, yine mükemmel.
- O zaman bu vize döneminde kayıbın yok, öyle mi?
- Evet abi ya, çok şükür.
- Bakalım benim de öyle olacak mı. Şu sınavı da atlatayım da güzel bir notla.
- Geçersin abi ben biliyorum seni.
Bunları konuşurken Kaan`ın çalışma odasına geçmiş ve oturmuşlardı. “Çay içer misin?” dedi Kaan. “Sen otur abi bak dersine, ben alırım.” dedi Tayfun. “Tamam o zaman abi sen geç takıl kafana göre.” dedi Kaan ve tekrar önündeki notlara döndü.
Tayfun da kendine bir bardak çay aldı ve Kaan`ın yanındaki sandalyeye oturdu.
- Var mı takıldığın konu?
- Abi şimdilik yok gibi ama, Ruşen hoca yine çok kasıyor Tayfun ya, verdiği sınav konularının haddi hesabı yok, dün geceden bu yana epey zorlandım.
- O kadın seviyor abi seni, biliyor derslerine olan ilgini. Yaparsın sen.
- Vallahi bilmiyorum ama bu sınavı da kazasız atlatmam gerekiyor. Bütünleme sınavlarına kalırsam kötü olur. İzmir`den buraya git gel falan.
- Haklısın. Neyse sen devam et ben engel olmayım. Salona geçiyorum ben biraz internete bakayım.
- Tamam kardeşim.
Saat iki buçuğa yaklaştığında Kaan hazırlandı ve salona geçerek Tayfun`a “Hadi kardeşim, çıkalım artık.” dedi ve ayakkabılarını giymek için kapıya yöneldi. Tayfun`da bilgisayarı kapatıp arkasından gitti. Kaan kapıyı çekip kilitledikten sonra okula doğru yürümeye başladılar.
“Abi biraz daha hızlı yürüyelim geç kalacağım yoksa sınava.” dedi Kaan ve biraz daha hızlandılar. Okuldan içeri girdiklerinde Tayfun Kaan`a başarılar diledi ve kantine doğru yöneldi. Kaan da teşekkür edip sınıfına geçti.
Sınavdan çıktıktan sonra kantine geçti ve Tayfun`un oturduğu masaya oturdu Kaan. Tayfun gülümseyerek konuşmaya başladı.
- Evet, seni dinliyorum.
- Tamamdır, bundan da geçtim. Şimdi biraz alkol alabiliriz.
- Ben de bunu bekliyordum işte.
- Hadi gidelim o zaman.
Okuldan çıktıklarında ikisinin de yüzü gülüyordu. Bahçede gördükleri arkadaşlarıyla vedalaşarak okuldan ayrıldılar. Tayfun`un evinin yanındaki büfeye girip, üçer tane bira ve yanında birkaç paket kuruyemiş aldılar. Tam eve girecekken Kaan “Abi dvd var mı? Yoksa eğer uğrayalım benim eve alalım bir kaç tane film.” dedi. Tayfun “Yok abi ben de var film bir sürü, içlerinden bir tane seçer izleriz.” dedi. Kaan da “Peki o zaman” dedi ve eve girdiler.
Eve girince Tayfun yiyecek birşeyler hazırlamak için mutfağa yöneldi ve Kaan`a “Abi sen geç salona, benim masanın üzerinde dvdler var onlardan birini seç izleyelim.” dedi.
Tayfun mutfaktan salona geçtiğinde Kaan “Pearl Harbor” dedi. Tayfun`da “İyi seçim.” dedi ve dvdye taktılar filmi. Başlatmadan önce masayı hazırladılar, birer bira açtılar ve filmi izlemeye başladılar.
Film başladıktan yaklaşık yarım saat sonra Tayfun`un telefonu çaldı. Kaan`a “Filmi durdursana abi biraz.” dedi ve telefonuna baktı. Arayan Müge`ydi.
- Efendim.
- Ne yapıyorsun Tayfun?
- Kaan`la bizdeyiz, film izliyorduk, bir de bir kaç şişe birşeyler içiyoruz, sen ne yapıyorsun?
- Ben de eve geldim şimdi. Akşam partiye geliyorsunuz değil mi? Ben yine de bir hatırlatayım dedim.
- Tabi tabi. Geliyoruz. Saat kaç gibi orda olalım?
- Yedi, sekiz gibi gelirsiniz. Bu arada çok fazla içmeyin de, akşam yeterinde içeceğiz zaten.
- Merak etme sen, akşam için de yer bırakırım midemde.
- Peki o zaman, kendine iyi bak, akşama görüşürüz.
- Sen de kendine iyi bak, görüşürüz.
Telefonu kapatınca Kaan sorar gözlerle Tayfun`a baktı.
- Ya bugün okulda Müge`yi gördüm.
- Hani şu senin takıntın olan mı?
- Abi yapma şimdi ya.
- Tamam tamam, eee?
- Akşam Burhan`ların evinde vizelerin bitmesi kutluyorlarmış, bizi de çağırıyorlar. Gideriz değil mi?
- Hadi ya. Tamam abi gideriz.
- Tamam. Hadi başlat filmi.
Film bittiğinde saat akşam altı buçuktu. Kaan Tayfun`a “Abi sen hazırlan istersen, burdan bize geçeriz ben de hazırlanırım, bizden de Burhan`lara geçeriz.” dedi. Tayfun bunu onayladı ve hazırlanmaya başladı.
Tayfun hazırlandıktan sonra Kaan`ın evine gittiler ve Kaan da hazırlandıktan sonra Burhan`ların evine doğru yol aldılar.
Eve geldiklerinde Tayfun kapıyı çaldı ve Kaan`a nasıl göründüğünü sordu. Kaan da şakayla karışık “Tamam abi ya, merak etme tavlayacaksın bu gece o kızı.” dedi. Tayfun “Abi sende mi ya?” diyerek gülmeye başladı.
Kapıyı Burhan açtı ve samimi bir karşılamadan sonra içeriye geçtiler. Henüz çok fazla kişi yoktu içeride. Tayfun`un gözleri Müge`yi aradı fakat bulamadı. Kaan Tayfun`un kulağına eğilerek “Abi senin ki yok ortalıkta” dedi. Tayfun biraz kızarak “Sussana oğlum ya!” dedi ve içerideki herkesle tek tek selamlaştı. Bu sırada Burhan birer bira getirdi onlara.
Yaklaşık onbeş dakika kadar evdekilerle vizeler üzerine sohbet ettiler. Kapı çaldı ve Burhan kapıyı açmaya gitti. Kaan hem şakayla karışık, hem de Tayfun`u biraz kızdırmak için yine kulağına eğilerek “Bu sefer kesin senin ki geldi oğlum.” dedi. Tayfun sadece ters ters baktı ona ve gelenlerin kim olduğunu görebilmek için oturduğu yerde biraz öne doğru eğildi. Gelen Müge ve yanında bir kaç kız arkadaşıydı. Kaan bu sırada Tayfun`a bakıp içten içe gülüyordu.
Saatler ilerledikçe ortamdaki muhabbet ve samimiyet daha da artmıştı. Herkes biraz çakır keyifti. Müziğin sesi biraz daha yükselmişti ve odadaki hemen hemen herkes dans ediyordu. Dans edenler arasında Müge ve Tayfun`da vardı. Bir yandan dans, bir yandan muhabbet ediyorlardı. Tayfun, alkolün de verdiği cesaretle Müge`nin kulağına eğildi, ondan hoşlandığını ve yeni bir ilişkiye başlamak istediğini söyledi. Müge`nin yüzünde hafif bir tebessüm oluştu, “Bunu ben de istiyorum.” dedi ve Tayfun`un dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu.
Müge de Kocaeli`de oturuyordu ve işletme okuyordu. Tayfun ile aynı sınıftaydılar. Aslında Müge`nin de gözü Tayfun`daydı. Tayfun`un da ona karşı boş olmadığını hissediyor gibiydi. Bu yüzden onu da çağırmıştı kutlamaya. Nitekim birlikte bir ilişkiye başlamışlardı.
Bu sırada kaan okuldan bir kaç arkadaşıyla duvar dibindeki koltukta otutuyor ve onlarla hem birşeyler içiyor, hem de havadan sudan sohbet ediyordu. Konu politikaya doğru kaymaya başlayınca Kaan sıkıldı ve Tayfun`a eliyle yanına gelmesini işaret etti. Müge`ye “Hemen geliyorum.” dedi ve Kaan`ın yanına gitti.
- Ne oldu abi?
- Hadi gidelim artık ya, çok sıkıldım ben.
- Abi Müge`yle çıkmaya başladık. Ben biraz daha onunla vakit geçirmek istiyorum. Ama istersen sen gidebilirsin. Ben biraz daha takılacağım burda.
- Peki kardeşim sen bilirsin. Ben kaçıyorum o zaman. Görüşürüz sonra.
- Tamam görüşürüz.
Herkese iyi geceler diledikten sonra evden çıktı Kaan ve evine doğru yol aldı. İçten içe kızmıştı ona ama yine de anlayışla karşılamaya çalışıyordu.
... DEVAM EDECEK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.