- 814 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ödül izni
1979 yılında her dört yılda bir yapılan genel kurmay denetlemesi vardı. subaylar denetleniyordu. Sıra izmirli üsteğmenimize geldi. benim görevli olduğum nişan dairesi hakkında sorular soruluyordu. Albayımızdan beni bir kenara çekti. üsteğmenize sorular sorulmaya başladılar. Zavallı cevap veremiyordu. beni kenara çeken albayımız aynı soruları bana sordu. Ben her zaman yaptığım iş olduğu için hemen cevap verdim. Denetim bitti. Bu arada benim haberim yok telefon gelmiş köyden. Beni batarya komuanımın beni ödüllü izne gönderiyoruz diye alelacele izne saldılar. Ben ödül almanın sevinciyle yola koyuldum. Köy yolunda arabadan inince beni görenler başın sağolsun demeye başladı. Ben ne yapacağımı şaşırmıştım. Ben ödül izni ile kendimi avuda avuda eve doğru gelmeye başladım. Benim köye geleceğimi komutanım hemen bildirmiş. Cenazeyi kaldırmayın oğlunuz yola çıkarıldı diye haber vermiş. Beni yolda amcamın damadı taksisiyle karşıladı. Ben ağlayarak eve getirildim. Beni karşılayanlar baban davar gütmeye gitti diye teselli etmeye çalışıyorlardı. En sonunda açıkladılar. Rahmetli babam 3 gün önce vefat etmiş. ve toprağa vermişler. Bense telaştam unutulmuşum. Ancak eve gelen misafirlerin uyarısıyla heber salınmış birliğe. Ne yazıkki rahmetli babacığımın cenazesinde bile bulunamadım. mezarına bir kürek toprak bile atamadım. 2004 den beride mezarını bile ziyaret edemiyorum. Allah hiç kimseyi benim durumuma düşürmesin inşallah. Allah kimseyi babasız bırakmasın inşallah. Düğünümde ilk davul vurulduğunda evden çıktım bahçememize gidip oturdum bir güzel ağladım. Kendime gelince eve döndüm. Babasız olmak o kadar zorki. Allah kimseyi benim durumuma düşürmesin inşallah. selamlar. Hıdır ALTAŞ.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.