- 2174 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
SEVECEKSİN (Cuma yazıları)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
*Gökte uçan kuşlara arkadaş olamadım
Uçan kuş yuva yaptı, kuş kadar olamadım*
Canlı, uygun ortamı bulduğu yerde yaşıyor. Kendisine biçilen ömür kadar. Kendi arzuladığı koşulları oluşturmak için değişiklikler yapıyor.
Yeni bir ev aldığında düzenliyor. Bir işe başladığında masasını, odasını kendi kolaylarına göre şekilden şekle sokuyor.
Yeni bir dost edindiğinde, dostunu kendine göre değiştirmeye yelteniyor. Ama başaramıyor. İşte arıza burada. Açmaz bu. Doğala aykırı olan da bu.
Bitkilerde durum farklı. Her ağaç dallarını, boyunu-bosunu çevredeki diğerlerine göre ayarlıyor. Bazen güneşi iyi alabilmek için uzayıp gidiyor. Bazen eğiliyor, bazen alt dalları kuruyup dökülüyor. Hareketli canlılar da öyle. Kedi-köpek de, börtü-böcek de .
İnsan farklı mı. Farklı. Belli bir erdeme ulaşıncaya kadar insan egosu dostunu kendine uydurmayı buyuruyor. Olmaz olmayacağına göre, dost kaybediliyor. Olgunlaştıkça insan rüzgara karşı işemenin, yüzüne işemek anlamına geldiğini ancak anlayabiliyor.
Canlı hayat ortamı bulduğu yerlerde oluşuyor, palazlanıyor, gerektiğinde değişikliklere uğrayarak yaşamını sürdürüyor. Buyurulduğu kadar. Yeryüzünde, derede-tepede, denizin derinlerinde, toprağın içinde, atmosferin elverişli yüksekliklerinde. Mağaralarda, kulübelerde, villalarda….
Canlı yaşamına uygun alanlar hep aynı. Yani sınırlı. Canlılar artıyor.
Belli kurallara göre dengelenen canlı popülasyonu var. Dengelenemeyen popülasyon var. Artmanın ölçüsü kaçırılırsa eğer, yaşam şekillerinde değişikliğe gidilecektir elbette. Kısıtlamalar olacaktır. Evrim içinde veya zorlamayla.
İnsandır kontrolsüz çoğalarak dengeyi bozan. Çok insanın gereksinimleri için daha çok canlı gerek. Daha çok canlı için doğal olmayan besinler, ortamlar üretmek gerek. Fenni gübreler, zirai ilaçlar, seralar, yapay yemler, besi çiftlikleri….
*Dolandım dağların başını, buldum kuşların folunu
Pencerenizden geçeceğim uzat boncuklu kolunu*
Yaşam süresi uzun olsun, kısa olsun; yaşanan ortam kalabalık olsun, tenha olsun, sır tek, formül tek:
SEVECEKSİN.
Benimseyeceksin, kabulleneceksin ki;
Sevilesin, benimsenesin, kabullenilesin.
SEVECEKSİN ki;
Yaşadığının anlamı, tadı-tuzu olsun.
SEVECEKSİN ki, yaşama şansın olsun. Sürünmeyesin. Hayatın özünün maddede değil, manada olduğunu bileceksin.
Seveceksin ki; bitki olasın, hayvan olasın, İNSAN olasın. Yaratılışın özüne varasın.
SEVECEKSİN, SEVİLECEKSİN Kİ ; SEVİNESİN.
Uçan kuşun yuva yapışını seveceksin.
Sevdiğini görmen olanaksızsa, onun hayaliyle dağlara vuracaksın kendini, perdenin arasından uzatacağı ak kolundaki mavi boncukları görebilmeyi, görebilme hayalini seveceksin.
Korkmayacaksın.Yaratılışı seveceksin, bir parçası olduğun seni yaratanı seveceksin.
Acılarını seveceksin, buruşmuş gerdanını seveceksin, sarkmış göbeğini seveceksin.
Dostunun dağınık saçlarını, çapaklı gözlerini seveceksin. Cinnetini seveceksin. Salya-sümük hıçkırıklarını seveceksin.
Şekerli suya doğrayıp yediğin arpa ekmeğini seveceksin.
Çoklarla-yoklar, hazlarla-elemler dengededir. Bileceksin.
Bilebildiğin kadar seveceksin, sevebildiğin kadar sevineceksin.
Sınır koymadan seveceksin. Utanmadan seveceksin.
Saygılar.
YORUMLAR
Şekerli suya doğrayıp yediğin arpa ekmeğini seveceksin.
Çoklarla-yoklar, hazlarla-elemler dengededir. Bileceksin.
Bilebildiğin kadar seveceksin, sevebildiğin kadar sevineceksin.
Sınır koymadan seveceksin. Utanmadan seveceksin.
___________
Herşeyi seveceksin yaratılmış olmanın hazzıyla, süperdi tek kelimeyle,
Tükenmesin sevgiler yüreğinizde,
Saygılarımla,