- 530 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
İSTANBUL
Kamyonla başlamıştı yolculuk...
İstanbul’u sadece tvde görmüştüm.
Ama şimdi oraya İstanbul’a gidiyorum.
Tam 3 gün sürdü yolculuğum.
Yaklaşmıştık, Boğaz Köprüsünden geçiyorduk..
O muazzam güzelliği yüreğimi ferahlatmıştı o an...
Ve gideceğim yere gelmiştik, Bağcılar’a..
Karmakarışıktı yolları, sokakları, caddeleri..
İlk 3 ay zorlandım biraz..
Ama alıştım sonra koca şehire..
Ama o bana alışamadı..
uyuşamadık birbirimize..
Ben iyi düşünürdüm o kötü düşünürdü her zaman..
Tam bir buçuk sene savaştım İstanbul’la..
O kötü yola düşürmeye çalışıyordu beni, ben ise doğru yolda gitmeye çalışıyordum..
Tam bir buçuk sene kavga ettik her saat..
Taksimle, istiklal caddesiyle, daha bilemediğim bir çok yerle hep savaş halindeydik..
O Suleymaniye Camii, Eyup Sultan Camii ve Sultanahmed Camii gönlümü fethediyordu..
Ayasofya başka bir güzellikle gösteriyordu kendini..
Ne kadar sevmesemde İstanbul’u bi o kadar da seviyordum..
Sonra bir gün ansızın bir haber geldi..
Annem hastalanmış ameliyat olacaktı..
İşte o vakit yıkıldım yıkık şehrin sokaklarına...
Cebimde sadece 100 kağıt vardı..
Hemen bi taksiyle otogara gittim..
Ve hemen bir bilet kestim Malatya’ya...
O gün İstanbul bitti benim için..
Bir daha göremedim. Ne selam aldım ne selam verdim....