- 1439 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kuran=Okunan.
Kuran=Okunan.
Furkan =Hakki batildan ayrıran.
yönelir kurana hidayete tabi olan.
[002.185] [E0] O Şehri Ramazan ki insanları irşad için hak furkanı, hidayet delili beyyineler halinde Kur’an onda indirildi,
[002.185] [E1] O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur’an onda indirildi.
El Qur aanu>>[005.101] [E1] Ey iman edenler, size açıklanınca fenanıza gidecek şeyleri sormayın! Oysa Kur’an indirildiği esnada sorarsanız, onlar size açıklanır. Allah onları şimdilik affetmiştir. Allah, çok bağışlayan ve çok yumuşak davranandır.
[006.019] [E0] De ki: «Hangi şey şehadetçe en büyüktür?» De ki «Allah şâhid benimle sizin aranızda» ve bana bu Kur’ân vahy olundu ki sizi ve her kime irerse onu bununla inzar edeyim: Ya siz, Allah ile beraber diğer ilâhlar olduğuna gerçekten şehadet mi ediyorsunuz? De ki: Ben şehadet etmem, De ki hakıkat ancak şu; O bir tek ilâh, ve şübhesizki ben sizin şeriklerinizden temamen beriyim.
[007.203] [E1] Sen onlara bir ayet getirmediğin zaman «Derleyip toplasaydın ya!» derler. De ki: «Ben ancak Rabbimden bana ne vahyolunuyorsa ona uyarım! Bütünüyle bu Kur’an Rabbinizden gelen kalp gözlerinizi açacak delillerdir. İman edecek bir kavim için hidayet ve rahmettir.
[007.204] [E0] Kur’an okunduğu zaman da hemen onu dinleyin ve susun gerek ki rahmete erdirilirsiniz.
[010.037] [DI] Bu Kuran, Allah’tandır, başkası tarafından uydurulmuş değildir. Ancak kendinden öncekini doğrular ve O Kitap’ı açıklar. Alemlerin Rabbinden geldiğinden şüphe yoktur.
[025.032] [E0] Yine o küfredenler dediler ki: o Kur’an ona cümlesi birden indirilseydi ya! Biz onu gönlüne iyi tesbit edelim diye böyle ındirdik ve fevkal’âde bir tertil ile tertil eyledik
[043.031] [E0] Ve «ne olurdu şu Kur’an iki memleketten bir büyük adama indirilse idi» dediler.
[084.021] [E0] Ve karşılarında Kur’an okunduğu vakıt secde etmezler?
Elqur aani.>> [017.041] [DI] Biz, and olsun ki öğüt almaları için bu Kuran’da bunları türlü türlü açıkladık. Fakat bu açıklamalar ancak onların nefretini artırmıştır.
[017.046] [DI] Kuran’ı anlarlar diye kalblerine örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk. Kuran’da Rabbini bir tek olarak andığın zaman, onlar ürkerek ardlarına dönerler.
[017.060] [DI] Sana: «Rabbin şüphesiz insanları kuşatmıştır» demiştik; sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kuran’da lanetlenmiş ağaçla, sadece insanları denedik. Biz onları korkutuyoruz, fakat bu onlara büyük taşkınlık vermekten başka birşeye yaramıyor.
[017.082] [E0] Biz de Kur’andan peyderpey öylesini indiririz ki mü’minler için o bir şifâ ve bir rahmettir, zalimlerin ise ancak hasarını artırır
[017.088] [E0] De ki: yemin ederim eğer İns-ü Cinn bu Kur’anın mislini getirmek üzere toplansalar bir mislini getiremezler, birbirlerine zahîr de olsalar
[017.089] [E1] Andolsun ki Biz bu Kur’an’da dillere destan olacak her manadan türlü türlü anlattık; ifadeler yaptık yine insanların çoğu gavurlukta ısrar ettiler;
[018.054] [DI] And olsun ki, Biz bu Kuran’da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık. İnsanın en çok yaptığı iş tartışmadır.
[027.001] [DI] Ta, Sin, Bunlar Kuran’ın, Kitab-ı Mübin’in ayetleridir.
[030.058] [ON] Andolsun ki, bu Kur’an’da insanlar için herbir meselden irâd ettik. Ve muhakkak ki, onlara herhangi bir âyet getirecek olsan elbette kâfir olanlar diyeceklerdir ki, siz mubtil kimselerden başka değilsiniz.
[034.031] [DI] İnkar edenler: «Bu Kuran’a ve ondan öncekilere inanmayacağız» dediler. Sen bu zalimleri, Rablerinin huzurunda dikilmiş oldukları zaman, suçu birbirine atıp dururken bir görsen! Güçsüz sayılanlar, büyüklük taslayanlara: «Siz olmasaydınız biz inanmış olacaktık» derler.
[039.027] [E0] Yemin ederim ki bu Kur’anda insanlar için her türlüsünden temsil getirdik, gerek ki iyi düşünsünler
[041.026] [E0] Bir de dedi ki o küfredenler: şu Kur’anı dinlemeyin ve ona yaygara yapın, belki bastırırsınız
[073.020] [DI] Şüphesiz Rabbin, senin ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun gecenin üçte ikisinden biraz az, yarısı ve üçte biri kadar vakit içinde kalktığını bilir. Gece ve gündüzü Allah ölçer; sizin bu vakitleri takdir edemeyeceğinizi bildiğinden tevbenizi kabul etmiştir. Artık, Kuran’dan kolayınıza geleni okuyun; Allah, içinizden, hasta olanları, Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacak olan kimseleri ve Allah yolunda savaşacak olanları şüphesiz bilir. Kuran’dan kolayınıza geleni okuyun; namazı kılın; zekatı verin; Allah’a güzel ödünç takdiminde bulunun; kendiniz için yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük ecir olarak Allah katında bulursunuz. Allah’tan bağışlanma dileyin; Allah elbette bağışlar ve merhamet eder.
EL quraane.>> [004.082] [DI] Kuran’ı durup düşünmüyorlar mı? Eğer o Allah’tan başkasından gelseydi, onda çok aykırılıklar bulurlardı.
[012.003] [DI] Biz bu Kuran’ı vahyederek, sana en güzel kıssaları anlatıyoruz.. Oysa daha önce sen bunlardan habersizdin.
[015.091] [E2] Onlar, Kur’ân’ın bir kısmına inanıp bir kısmına inanmayarak onu kısım kısım böldüler.
[016.098] [DI] Kuran okuyacağın zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.
[017.009] [DV] Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.
[017.045] [E0] Bir de sen Kur’anı kıraet ettiğin vakıt biz seninle Âhırete inanmıyanların arasına görünmez bir hıcab çekeriz.
[020.002] [E0] Kur’anı sana bedbaht olasın diye indirmedik.
[025.030] [E0] Peygamber de «yarab, kavmim bu Kur’anı mehcur tuttular» demekte
[027.006] [E1] Ve gerçekten sen bu Kur’an’a bilgisinin nihayeti olmayan bir hikmet sahibi tarafından erdiriliyorsun.
[027.076] [E0] Haberiniz olsun ki bu Kur’an Benî İsraîle ihtilâf edip durdukları şeylerin ekserisini anlatır
[027.092] [E2] «Ve Kur’ân’ı okumam emredildi.» Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: «Ben sadece uyarıcılardanım.»
[028.085] [E0] Her halde sana o Kur’anı farz kılan seni muhakkak bir meâda kadar geri getirecektir, de ki: rabbım daha iyi bilir! Hidayetle gelen kim? Açık bir dalâl içinde olan kim?
[046.029] [E0] Bir de şu vaktı anlat ki: Cinlerden bir takımını Kur’an dinlemek üzere sana sevketmiştik, bu suretle vaktâ ki ona hâzır oldular, susun dinleyin dediler, sonra bitirildiği vakıt da döndüler, inzar etmek üzere kavımlarına gittiler
[047.024] [E0] Öyle olmasa Kur’anı bir tedebbür etmezler mi? Yoksa kalbler üzerinde üst üste kilitleri mi var?
[054.017] [E1] Andolsun ki, Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?
[054.022] [E2] Andolsun biz Kur’ân’ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
[054.032] [E1] Andolsun ki, Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
[054.040] [E2] Andolsun biz Kur’ân’ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?
[055.002] [E0] Öğretti Kur’anı
[059.021] [DI] Eğer Biz Kuran’ı bir dağa indirmiş olsaydık, sen, onun, Allah korkusuyla başeğerek parça parça olduğunu görürdün. Bu misalleri, insanlar düşünsünler diye veriyoruz.
[073.004] [E2] Veya bunu artır ve ağır ağır Kur’ân oku.
[076.023] [E1] Gerçekten Kur’an’ı Biz sana aşama aşama indirdik.
Boş işlerle uğraşma Furkan..
Gel Resule tabi ol.. al sana işte Kur’an ()
Boş işler.> lehvel hadis.
Lehvelhadiysi.>>
[031.006] [E0] Bayağı insanlardan kimi de vardır ki, Allah yolundan bilmiyerek sapıtmak ve onu eğlence yerine tutmak için lâf eğlencesi satın alır, işte bunlara mühîn bir azâb vardır
[018.006] [IK] Demek ki bu söze inanmayanların ardından üzülerek neredeyse kendini mahvedeceksin.
[039.023] [E0] Allah kelâmın en güzelini indirdi, ikizli, ahenkli bir kitab, ondan rablarına saygısı olanların derileri örperir, sonra derileri de kalbleri de Allahın zikrine yumşar, o işte Allah rehberidir, Allah onunla dilediğini doğru yola çıkarır, her kimi de Allah şaşırtırsa artık ona hidayet edecek yoktur
[053.059] [TK] Şimdi siz, bu sözden mi şaşkınlığa düşüyorsunuz?
[056.081] [FK] Şimdi siz bu sözü bu mesajı hafife mi alıyorsunuz?
[068.044] [E2] Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.
Selam ve dua ile.
Furkan Nezir