- 475 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Pas -3
Bu gece de seni anlatacak oluşum ne acı. Ne acı çocuk olamadan ergen olan çocuklar. Ne acı içinin xrayinde hep acıları dedekte eden garipler.
Hiç yılmadan bekledik tanrım, hiç yılmadan. Bazen yılar gibi olduk, kıçımıza sert şaplaklar yedik, doğrulduk yeniden. Durmadan koştuk, umuda koştuk, hayata koştuk. Biz koşarken bozkırlar yeşerecek sanıyorduk, tepemizdeki kumrularla yarışıyorduk, yollar bitecek diye sırılsıklam koşuyorduk. Yürümekle aşınmayan yollara koşmak da fayda vermezmiş. Olsun, koştuğumuz için hiç pişman olmadık. Büyüyünce iyi insanlar olmak için dün ne yaptıysak, bugün hepsiyle gurur duyuyoruz.
İşin aslı bu anlamsız şeyleri bağlayabilecek tek cümlem var. Ve ben o cümleyi haftalardır düşünüyorum. Yalnızlık insana düşünecek ne çok zaman ayırıyor. Birileri hayatını bir hata üzerine kuruyor diye, başka birileri, hem küçük ve şefkate muhtaç birileri bunlar, bütün hayatları boyunca soyut bir gerçeklik yaşıyorlar. 24 saat tansiyonları düşüyor ve hissettiklerini kimseye anlatamıyorlar. Bir cümle kurabilsem onlara çok yardımcı olacağımı düşünüyorum hep. Bakınız demek istiyorum, önceden hazırladığım bir adet cümleyi, hayatlarınızı servise sunmadan önce üzerine serpiyorum.
-Nasıl? Tam da ağzımıza layık gözüküyor değil mi?
Sarılıp yüzümü gözümü öpüyorlar. Tanrım bu çocuklara ölüyorum. Saçlarını yüzlerini okşuyorum. Nasıl ürperiyorlar.
-Senin yanağını kimse okşamadı mı küçük? diyorum,
-Bir kez yolda bir amca çevirmişti, diyor.
-Öyle mi, o amcayla tanışmak istiyorum, diyorum fakat dolan gözlerime mani olamıyorum.
-Abla neden ağlıyorsun, o kötü biri değildi, diyor.
-Biliyorum ablacığım, şey diyorum, benim yanaklarım da...
Neyse canım, ben bir cümle daha kurayım da, yine gelirim yanınıza.
Uzaklaşıyorum sonra. Biri saçlarımı okşasın diye geberiyorum fakat bunu sadece kendime itiraf ediyorum. Ki bunu yapabilmek bile vasati 20 yıl götürüyor ömrümden.
Küçükken kanattığım diz kapaklarım için hiç pişman değilim; fakat saçlarıma dokunmadan beni oradan kaldıranları hiç affedemedim. Şefkatimden çaldıkları parçaları çantamın ön gözüne koydular.Ben o eksikliği bayramlarda şeker diye elimde buldum. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan hep bekledim oysa. Ekmeksizliğimi ekmekle giderin demek istedim hep. Ben küçükken o kadar çok pasta yedim ki.
Bugün kumbaramı açtım.
Bana olan borçlarını ödediklerinde ancak ’tam bir insan’ olabileceğimi gösterdi tablo. Ben o şekerleri bugünler için saklamıştım. Ne zaman gelseniz, ben hazırım demek için.
Ben bugün hazırım.
YORUMLAR
ben en çok rüzgarın beni okşamasını severim biliyor musun...tanrı'nın elleridir bana göre rüzgar ve bütün çocuklarını böyle okşar...bir de şarkım vardır benim, bülent ortaçgil'in...bu şarkı bana yapıldı diyecek kadar da ukalayım sanırım...ama bana yapılsa bu kadar benim olamazdı...
yüzünü dökme küçük kız
bir sen misin unutan sevilmeyi
der bu şarkıda ve hep beni anlatır...
içimdeki küçük kızın şarkısıdır, tanrı'nın küçük kızının, ruhumun...
sen dökmüşsün içini, tutamadım benimki de döküldü...
varsın dökülsün, bu iyidir...
sevgiler...