Kırmızı avizem ve saksıdaki böcekler
Çiçeğinden çok böceği varsa bir saksının,tökezleyen umutları uçurumdan salmaz mı kendini aşağı sarkarcasına?Şeffaflığına burukluk katmak zorunda kalırsa buna gri demeye dili varır mı?Kaldırım taşlarında sızmış bir damla kurur da tekrar yaşarır mı?
Avize hipnoz edici bir usullukta savrulursa bi sağa bi sola,merkezi kalbim olan bir depremde;ve buzlar buzkarı oluşturursa çığ gibi büyürse herşey,napar kırmızı avize ne yöne döner?Yolsuzluğa yolsuzluk katarsa insanlar yollarından ne kadar çıkarlar acep?! Acep daha neler çıkacak yol bildiğimiz afili hazan yapraklarından...
Asi karınca küsüyor dağa yolunu kaybetmiş diye.Ama zaten kaybolmuş o kendi dehlizlerine ve dört göz tahliye çekerken teskereler sarar yüreğini aciz züllerinden.Nefreti damlar gözlerinden ve akar gider masum topraklara.
Bilemez ki en aleni zayi edilen,soğuk kalbini sıcak vücuduna kenetleyen kişi.Ta kendisi!
Törpülenen tırkaz zırhlar serilir yollara.Döker tüm kusuntu ve kuruntusunu,yalnızlığına.Akar sefaleti bi karışlık arnavut kaldırımına.Zırh bildiği maskeleri zaman yontar acıyla.Güneş balçıkla sıvanır sanırsın.Atamazsın kolay bok etrafa.Solutur günün birinde nefsini bir parça ay’la...
Gözde Okyay
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.