- 687 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEY/6.
Bu gecenin uzun olacağını söylüyordu içimden bir ses. Önce bir bara girip içkimi yudumladım. İnsanları uzaktan izlemek, onların yaşamlarına değmeden yanlarından geçip gitmek hep bana eğlenceli gelmiştir zaten. Kafamda binbir şey vardı _ Şu kız bacaklarını seksi gösteriyor diye giymiş eteği ama kıyafetlerinin renk uyumunu bozmuş, şu dansçı kızlar hiç mi estetik bilmezler, tek dertleri vücutlarını önümüze sermek mi yani, sarışın olan kızın bacakları çok güzelmiş; uzun ve düzgün, benim burda ne işim var, soğuk bira iyi geldi ilk başta, ne çabukta ısındı_
Yanıma bir delikanlı süzüldü:
_ Yalnız mısınız?
_ Ben ve egom birlikteyiz.
_ Sizi gözlüyordumda çok içtiniz, isterseniz bir kahve içebiliriz.
_ Bilmiyorum.
_ Çıkalım mı?
_ Siz kendi işinize bakın bence.
_ İşim sizsiniz. Zaten bir dakika gözümü ayırmadan bakıyorum işime.
_ Basit komplimanlar…
En sonunda çıktım bardan, bardaki delikanlıda yanımda.Bir kafeye girdik, kahvelerimizi söyledik. Bu delikanlının adı Mervan’mış. O konuşuyordu, ben susuyor. Sonra izin isteyerek tuvalete kadar gidip hemen geleceğini bildirdi. Hazır o gitmişken _ ama erkek arkadaşı da masamızdaydı _ karşıdaki masadan beni izleyen beylerden çakmak istedim, hemde çakmağım önümdeki masada mevcutken. Mervan’ın arkadaşı daha fazla dayanamayıp masayı terk etti ama malesef Mervan’ ın masaya geri dönmesini engellemedi bu. Sonuç, masamda gözleriyle beni soyan iki erkek ve ben vardım.
Sonunda Mervan masamdan eve gitmek zorunda olduğu için kalkacağını söyledi, telefon numarasını bıraktı (hiç aramadım ama) ve gitti. Fakat Şahin yanımdaydı, gitmeye de pek niyeti yoktu. Her okuduğum kitabı ona anlattığımda yada düşüncelerimi _ kısmi de olsa_ paylaştığımda beni hazla dinleyen bu adamın bana aşık olduğunu zannetmesi garipti, aşka inanmadığım için garipti belki. Daha önce bir kadının sadece vücuduyla değil ruhunla da yatmadığı için belki başka bir kadınla olmayı arzulamıyor, başka kadınların varlıklarını reddediyor, her anımı onunla geçirmem için elinden geleni yapmaya çalışıyordu. Bir gün yok oldu. Telefon etmiyor, mesaj çekmiyor, gittiğim hiçbir mekanda görünmüyordu. Kaç zaman geçti bilmiyorum _ zaman kavramım yoktur zaten; dün gördüğümü günlerce görmemiş, günlerce görmediğimi dün görmüşüm gibi gelir _ o, hala yoktu. Başına bir şey gelmiş olabilir miydi? Ama otomobil kullanmazdı, bir ihtimal acemi, bir ihtimal içmiş…şöföründe kurbanı olabilirdi elbet. Tehlikeyi pek sevmezdi de, ne olmuştu ona… Sonunda ben onu aradım. Telefonunu açan yoktu. Yaklaşık bir saat sonra tekrar numarasını çevirdim, yine açılmadı. Her erkekten aldığım değerler vardı, ondan da sabrı öğrenmiştim. Acayip bir biçimde onu düşünüp duruyordum. Sonraki günlerde onu aradığımda, soğuk, bilhassa soğutulmuş bir ses’’Efendim’’ .Telefonu yüzüne kapattım.