- 915 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DENİZ YOLU KARANLIĞI
Yoksul bir hastaya bakar gibi baktın bana ,öyle acınası öyle yitik ve küçümser,tenhalık ruh...
Öyle yitiksin düşlerimde ve arzulamıyorum seni, bir çemberin dışındasın ,yasak bir dünyada.
’Bu iki cümleydi çıldırıp kendime çekilmem ve artık hiç konuşmuyorum.İçimden güzel düşler kuruyorum fakat yazmıyorum ben insan sevmiyorum.Çok küçüldüm yalnız ve elem gelen sabahlarda.Kimin acısını sahiplenmek istesem ya içe döndüler kortular benden ya da onları sahiplenmemden korktular.Haklıydılar böyle bir dünyada kime güvenilirdi.’
’Evet ben en çok özgürlük diye çıkan sesleri sevdim.Yağmuru yakalarsan bil ki özgürsündür.Bende bir yağmuru yakaladım.Ama acı veriyordu sıcaklığı bedeninin yere her düşüşü bir haz ve sıkıntı.’
’Dostluk ve arkadaşlık diye bir şey yoktur kabullendim onun yalnızlığında.Hep sen varsındır buydu beni benden alan cesurluğu.Bende sevmedim herkese bir fazlalık diye baktım.Birden düştüğünde dirilmelerim geliyor ama bu da umurumda değil.Aşıktım hem de çok .’
’İşte düşlediğim çaresizlik, nasıl sorgulanır ki anlayamadım anlatamadım da,vazgeçtim.Niye hep kaybediyorum ki hiç mi olmayacak hep kuramadığım hayaller gerçekleşiyor benim düşlerimi kimse görmüyor mu?’
’İsyan kendine iyiliğinmiş.Bunu şimdi daha iyi anlıyorum fakat karşına seni bile aldıysan iyiliğindir.Aşk ne mi oldu bir şiir yazdım ona ve bir şişenin içine koydum, ağızını kapattım ve denize attım.Hangi koylara giderse benim çektiklerim’de o koylarda anılacak. Ben öyle bir düşün hatırına...’
’Gidecek bir yerdir oda benim denizimmiş.Ben en başta sana söyleyeceğimi bana yaşattıklarından çıkardığım bir duruşla şimdi söylüyorum.’
Bülent Yalçınkaya...