- 942 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ad
Adının varolmadığını ve eski masalların birinde vurulduğunu anladım.
Tarih: Üç Ekim ikibinyedi
Sular neden bu kadar soğuk?
Dizimize kadar beyaz bir denizin ortasındayız
Teyzemlere gidiyoruz, bir yerlere...
Yalnız bir gözün üşüyor, bunu rüzgar ve kar tanesi yaptı. Diğer gözün hep kapalı.
-Bana bir kere böyle bakmıştın biliyor musun?
Ot kıyılarına sığındım.-
(Allah
Beni seviyordu.)
Bakmak neyin işaretiydi, o zaman böyle demiştim.
Adının -E- ile başlama zorunluluğu...
(Neden?)
İlhan Berk öldü. Masanın tini
* Littera Amor V
Ve kabuslarım.
Adının harflerini büyük dünyalardan evimize taşıyoruz, demek ki aşk bu.
-Seslere tutunmak-
Annemin öldüğünü senden hala saklıyorum.
Tarih: Yirmiiki Şubat ikibinyedi
(Onsekiz sene bir gün)
O gece her sesin bir çığılığa dönüşebildiğini gördüm.
Ses, kötü bir şey.
Çayın hiç üşüdüğünü gördün mü? Masamızda bir tane çay kaşığı. Çay içmek büyük iş. Aşıksan. Ve ellerin titriyorsa.
Çayın hiç düştüğünü gördün mü?
Balkonlardan...
Tarih için not düşmedim, bir kaç sözünün arasına sıkışmış bu umutsuz hayatımdan.
(Yüzümün tam ortasından geçen Kızılırmak. Kendinden doğup kendine dökülen umut.
Sivas’tan Ankara’ya kadar upuzundu. Şubat’ın kuraklığında
Ölüyordum)
Tarih:......
Yine otların kıyısına düşen o yol kenarında
Adının varolmadığı üzerine
Yemin ettim.
-Senin harflerini eski masallara kim yerleştirdi?-
Kıyıdaki Adam
* İlhan Berk’in ’Littera Amor’ serisinin beşincisi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.