El ver veda... (ELVEDA)
Ucundan tutupta bıraktığım kaç şafağım var sen bilmezsin...
Bilmediğin gibi bunun yükünün ne kadar ağır olduğunu tahminde edemezsin...
Sen kendi karanlık düşlerinde mor rengini ararken... Ben o mor rengin gölgesinden bile mahrum kara zindanlara geceyle beraber pranga edilmiştim...
Elimden umut dolu son günlerimide aldın... Dilimde dudağımda ve yarınlarımda sana dair ne varsa yaktın, yıktın, yok ettin...
Daha yazmadığım kitabımın sayfalarına kara bir talih, kayıp bir zaman dilimi ve boş sayfalar olarak geçtin...
Bende matemin son nefesimi verdiğinde sona erecek... O güne kadar ruhunda benim, düşüncelerinde, kelimelerinde...
Ben nasılsam
Sen de öyle ol...
Bana yaşattığın acıların hesabını, geceyle beraber bu şehre akıttığım gözyaşlarımın cezasını elbet yaradan verir...
Ağıt, beddua, kara yazgı... Merak etme hiç biri tutmaz sana...
Şöyle bir dön bak ardına...
Kaçırdığın mutluluğa ağla... Ağla... Ağla...
Sonsuzluğu bir cam şişenin içine yazıp bıraktım uzak okyanuslara...
Elveda
Elveda
Elveda...
Gökay Birkan SUCAKLI - 01.01.2007