- 880 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Kadınım..
Uyumadan başladığım sıcak bir yaz günü daha..
Kahvaltı keyfim öncesi, her zamanki sabah yürüyüşlerimden birindeydim, kendimi düşünerek bulduğum...
Sakin yürüyüşümün beklenmedik bir anında gökyüzü sert bir tüyo verdi, çocukları korkutup anne yatağına götürten sesiyle..
Tanrı ağlayacaktı, yağmur geliyordu...
Ve çok geçmeden bedenim hissetti kutsal damlacıkları,
dizimin birkaç santim altında biten şortumla..
Yağmurla ıslanma keyfinin yanında toprak kokusu..
Annemin kurabiyelerinin yanında bergamot kokusunun tüttüğü çayım sanki..
Tanrı ağlıyor, ben seviniyorum...
Ben yağmurda şemsiyeli olmayı severim,
şemsiyem yoksada ıslanmayı severim.
Tıpkı;
mutluysam mutluluğu,
yaralıysam yaramı sevdiğim gibi...
Yağmuru düşündüm işte o sabah..
"Neden seni seviyorumki" diye fısıldadım kulaklarıma, aşık olduğunun farkında olmayan aşıklara benzettim kendimi...
Ve cevabı buldum.
Yağmurun altında siyah şemsiyemi isterim ben.
Siyah olmalıki,
gölgesinde parlayayım..
Şemsiyemin altında çapkın bir gülümseme yaratmak isterim ben.
Gülümsemem çapkın olmalıki,
siyah şemsiyemin hakkını vereyim..
Ve kadınımı isterim yanımda!
Yanımda olmalıki,
yağmur ruhuma yağsın,
şemsiyem şahit olsun,
gülümsemem öpücüğüyle son bulsun .
YORUMLAR
Ve cevabı buldum.
Yağmurun altında siyah şemsiyemi isterim ben.
Siyah olmalıki,
gölgesinde parlayayım..
Şemsiyemin altında çapkın bir gülümseme yaratmak isterim ben.
Gülümsemem çapkın olmalıki,
siyah şemsiyemin hakkını vereyim..
Ve kadınımı isterim yanımda!
Yanımda olmalıki,
yağmur ruhuma yağsın,
şemsiyem şahit olsun,
gülümsemem öpücüğüyle son bulsun .
çok çok beğenerek okudum
...