- 700 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Asla Yanıt Beklenmeyen Mektuplar... / 1
25 Ocak,
Acını uzak tutuyorsun benden,
...ama biliyor musun sen böyle yapınca daha çok hissediyorum onu içimde,... biliyorsun.
İçimizde bizden başka bir de empati canavarı var, bizimle bitişik, ama seninki seninle, benimki benimle, arsız...
Günler, saatler, yaşanmışlıklar
hatta yaşanmamışlıklar bile arsız, hırsız, zamanı çalıp duruyorlar elimizden.
Sen bakmaktan sıkılmış ve elinde olamamaktan, ben ’ sen ’ lerden sıkılgan, paketlenmiş ağızlardan, ne olacak ki zaten, ne ola ki zaman..
Hala ardı önü karasaman hikayeleri.
Bilir misin hikayeler hala yazar kendi kendini, hala dikilirler karşıma yepyeni gibi, hiç yaşamamışım, hiç girmemişler tarihime sorgusuz sualsiz, hiç tatmamışım onları gibi, oysa dilimde duruyor yaşanan günlerin jilet kesikleri, konuşamıyorum, konuşamadığım için anlatamıyorum sana,... bilirsin.
Düşüne düşüne eritmişiz, bitirmişiz, çoklu kişiler hiçli kişilikler getirmiş serüvenlerimize, artık geri gelmez manasına gelen, geri dönüşü olmayan gömütler kurmuşuz aklımızda, öyle ki ; her mezartaşını kendi ellerimizle kazımışız ve büyük harflerle yazmışız en çok kendimiz görmek için ’ kurtaramadık... beraber öldük. ’ diye.
Ne hikaye ama, ama ne hikaye... Yaza yaza bitmez acılarımız, kazı kazı bitmez mezartaşlarımız, yaşaya yaşaya tekerrür etmekten bıkmayan bir tarih ve trajikomik birkaç matematiksel imgenin toplamıyız. Kazıya kazıya kazıntı olanlarız, girintilerdeki çıkıntılarız duvarla bir olduğu için görülemeyen, küfürbaz çocuklarız evet, kötü çocuklarız, ama nihayetinde evrende varolan iki ayrı noktayız, sabitlikler elimizi kolumuzu bağlamış, yani...
...artık yazmaktan başka birşey yapamayız.
aliye baran