- 474 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Terlik Meselesi - 1
Ne kadar sessiz!
Hâlbuki bu kadar kalabalık bir şehrin bu denli sessiz olacağı aklıma gelmezdi. Belki de hep böyleydi de ben farkına varamamışım.
Bir zamanlar çok sesli yaşardım geceleri, bu şehirde. Ondan olsa gerek.
Tek duyduğum, her adımda "tak" diye derinden çıkan; sanki bana, "Hey! Ben buradayım, ben olmasam gidemezdin bu saatte sigara almaya." der gibi gelen ve daha da yükseldiğini sandığım ses. Benimle dalga geçiyor sanki. Terlik bile aynı tavırda.
Allah belasını versin bu terliklerin de. Sesi nasıl da yankılanıyor sokaklarda! En güzeli çıkarıp atmak.
Hah, şöyle! Çorapları da yeni almıştım ama olsun. Böyle daha rahat.
Şimdi şehir gibi, terlikleri de susturdum. Bir de şu beynimi susturabilsem...
Böyle değildim ben aslında. Ne oldu ki acaba? Daha önce de başıma geldiğini düşünmüştüm ama bu biraz farklı sanırım. Ya da ben farklı kılmaya çalışıyorum. Belki de Allah’ın belasının diğerlerinden farkı yoktur.
Bu gece ne var bende?
Şimdi de gölgeme kafayı taktım. Terlikleri de çıkarınca, sanki bir cin beni takip ediyormuş gibi gelmeye başladı. Yahu ben bu kadar korkak değildim be! Etrafta, korktuğumu bilecek kimsede yok ama geri dönemem artık. Kendime saygımı yitiririm.
Hıh! Saygı kaldı sanki sen de?
Bak yine başladı o ses. Diğer tarafım mı denir, ikinci kişiliğim midir nedir bilmiyorum. Ara sıra benimle konuşmaya başlıyor. Ya da ben delirmeye başladım. Bilmiyorum...
"Hayırlı geceler"
Aha! Bir de bana hayırlı geceler dedi. Yuh artık sapıttım ben iyice.
"Abi hayırlı geceler..."
"Noluyo lan?"
"Sinirlenme abicim hemen."
Neden sırıtarak konuşuyorki?
"Estağfurullah, ne abisi? Benden 20 yaş büyüksündür en az. Gerçi ben ne büyükler gördüm daha büyümemiş, aklı hala bir karış havada..."
"Pardon abi, anlamadım?"
"Yok bir şey, Hayırdır?"
"Abicim şarap almam lazım, param çıkışmadı. Bu saatte buralarda geziyorsan, ya sigara alacaksındır ya da içki. Hani bana da koltuk çıkarsan, ben de alayım birşeyler."
"Olur, tabi neden olmasın."
Kimseye zararı olmayan birisine benziyor. Yok desem üstelemez ama neyse...
"5 lira yeter mi?"
"Yetmez mi abicim. Kralsın!"
"Ya iki de bir abi kral deyip durma!"
"Sen baya bir sinirlisin abi. Hayırdır?"
"Terliklerden."
"Terlikler mi? Hangisi?" derken, nerdeyse kahkahalar atacaktı.
Kahretsin. Terlikler nerden çıktı şimdi, hay kafama...
"Ya, çok ses çıkarıyordu şu köşede attım çöpe"
"Anladım abi, hayırlı geceler."
"Sana da..."
Şimdi kesin gülüyordur. Arkama dönüp baksam, alaycı bir gülümsemeyle el sallayacağından da eminim nedense. Ulan bir de bu herkese anlatır şimdi. "Dün gece şöyle biriyle karşılaştım. Öyle oldu, böyle oldu..." Arkasından da kocaman bir kahkaha fırlatır. Gerçi Allah’ın sarhoşuna kim inanır? İnansa kaç yazar?
Neyse, sonunda geldim be! Amma uzakmış burası, daha önce fark etmemişim nedense.
"İyi geceler."
"İyi geceler, hoş geldin..."
"Sigara var mı?"
"Gördüğün gibi kardeş. Hangisinden?"
Yahu amma saçma soru sordum. Tekel markete bu soruyu sormak, manava sebze satıyor musun diye sormakla aynı şey.
"Murattı alayım bir paket ama "artık o Hasan oldu" esprisini yapma."
"Nasıl?"
"Bizim bakkal Hüseyin yaparda o espriyi... Oradan aklıma geldi. Gerçi sen Hüseyin’i de tanımazsın"
Birazdan kovar beni. Hayır, ayakta terlik de yok. Adam iyice dumur oldu. Suratı da asıldı. Gece vakti bu deli de nerden çıktı der gibi bakıyor. Birazdan tezgâhın altından silahı çıkarıp, al sana hasan der de terliksiz ayaklarıma sıkarsa hiç şaşırmayacağım.
"Buyur birader."
Sesi de değişti, kelimeleri de. Biraz önce kardeş demişti şimdi birader dedi. Birazdan çıkarken amcaoğlu da olurum tam olur.
"Sağ olasın, hayırlı geceler"
Hemen çıkmalıyım buradan!
"Para üstünü unuttun birader."
"Unutkanlık işte. Kolay gelsin"
"Sağ ol, sana da."
Hay aksi! Amma terslik yaşadım bugün. Salaklaştım iyice...
Şimdi bir de bunun dönüşü var. Taksi çevirsem mi şuradan? Tabi sonra evin önünde öpücük veririm kendisine.
Neyse, şu sarhoşa yakalanmayayım da nasıl olsa varırım eve.