- 1304 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
KAYBETTİKLERİMİ ARIYORUM
Erkek : " Hoşgeldin"
Kadın:" Geç kalmadım umarım.."
Erkek:" Yok , hayır , tam zamanında geldin. Dinle , duydunmu?"
Kadın:" Neyi?"
Erkek :" Bu yakadan karşı tarafa hep aynı saatte tek bir vapur kalkar 30 yıldır."
Kadın:" Hangisidir o ?"
Erkek : " Kadıköy vapuru. 30 senedir şaşmadı."
Kadın:" Hiç değişmemişsin. Hala not ediyorsun zamanı bir şeylerin üzerine"
Erkek:" Biliyorum, saat 12’yi kadıköy vapuruna iliştirdim, saat 5’i ankara tirenine, hepsi şaşmadı gittiler ve döndüler vakitlerinde, ama bir tek sen geçiktin."
Kadın:" Lütfen, zamanı değil şimdi, bak karşındayım."
Erkek:" Evet karşımdasın."
Garson:" Ne alırsınız acaba?"
Kadın:" Çay"
Erkek:" Bir orta kahve lütfen."
Garson:" Peki efendim siparişleriniz hemen geliyor"
Erkek:" Acelesi yok, geçmişten alınacak çok zamanımız var bizim."
Kadın:"Evet, çalınmış onca zaman."
Erkek:" Neler yaptın bunca sene?."
Kadın:"Neyi öğrenmek istiyorsun?."
Erkek:" Herşeyi, hiç bir saniyeyi atlamadan anlat."
Kadın:" Tamam , ama nedenini sormak yok, ben söyleyeceğim herşeyi."
Erkek:" Peki sormak yok."
Kadın:" 20 sene önce Roma da evlendim. Kocam çok iyi birisiydi."
Erkek:" Birisiydi dedin?"
Kadın:" Geçen sene ayrıldık. En iyi arkadaşımla evlendi."
Erkek:"Vefalı bir arkadaşınmış."
Kadın:" Bir oğlum oldu."
Erkek:" Allah bağışlasın."
Kadın:" yok bağışlamadı!"
Erkek:" Nasıl?"
Kadın:" 4 yıl önce Madrid’te bir hotel odasında ölü bulundu esrardan."
Erkek:" Üzüldüm, başın sağolsun."
Kadın:" Olmadı."
Erkek:" Ne olmadı?!."
Kadın:" Başın sağolsun dedin ya, işte başım sağ olmadı."
Erkek:" Ne demek şimdi bu?"
Kadın:" Tümör var beynimde, iki senedir onunla yaşıyorum."
Erkek:"........."
Kadın:" Ne o, sustun, geçmiş olsun demedin."
Erkek:" Korkuyorum, geçmedi demenden."
Kadın:" Yüce İsa’ya çok dua ettim, cevap gelmedi."
Erkek:" Sen, sen müslümandın ama..."
Kadın:" Dım. Artık hiçbirşeyim. Aramaktayım, Kayboldum yada kaybettim bilemiyorum."
Erkek:" Bulmayamı geldin?."
Kadın:" Evet, kaybettiklerimi ve kendimi."
Erkek:" Peki ne buldun mesela?"
Kadın:" Dün sabah ezanınızın sesiyle uyandım, ilk önce çok kızdım, cama koştum, sus diye bağırmak istedim sabahın köründe uykudan uyandırmıştı beni. Baktım ki evlerin ışıkları teker teker yanmaya başladı. Kelimelerim boğazıma tıkandı, hayran kaldım."
Garson:" Siparişleriniz efendim."
Erkek:" Teşekür ederim, ben bir de nargile rica edeyim."
Garson:" Nasıl olsun efendim nargileniz? Elmalı , naneli yada çeşitlerimiz çok."
Erkek:" Sadece tütün, tömbeke olsun lütfen"
Kadın:" Sigara kesmez oldu galiba."
Erkek:" sigarayı bırakalı çok oldu, ama işte bu ayrı bir zevk 15 senedir günde bir defa içiyorum bunuda."
Erkek:" Neye hayran kaldın?."
Kadın:" Saatini kurmadan uyanmak, Şartlar olduğu için değil, yaradanın " uyanın , ibadet ve çalışma vakti " dediği için insanların kalktığını gördüm. Bunu yıllar önce kaybetmiştim şimdi buldum."
Erkek:" Evet haklısın, insanlarımız asırlardır böyle. Çoğu zaman bu yüzden geri kaldığımız sanılıyor. Yani yenilik dururken asırlık alışkanlıklar. Oysa bizim asırlık değişmeyen yada değişime uğramayan ibadetimiz. yaşadığımız yüz yıl çok şey götürdü ülkemden, insanlar bıktı , usandı felaketlerden ve yokluklardan. Geçmişe çok büyük özlem var ama geçmişten yadigar bir kaç şey kaldı. o yüzden insanlar bırakmak istemiyor, ellerinden kaydığında zamanın koşuşturmasında kaybolacaklarını, nefes alış verişlerinin anlamını yitireceğini biliyorlar. her sabah o sesle uyanmak ve şükür etmek " Allahım bu sabahta gözlerimi açtın benim, sevdiklerim yanımda sana şükürler olsun." diyebilmek yani her şeyin değerini bilmek önemli insanlarımız için. Lafı uzatmayayım, söyle bakalım başka neyi buldun?"
Kadın:" Bir ay oldu eve taşınalı, ama her gün çalınıyor kapım, tanımadığım yüzler, bilmediğim insanlar ellerinde hediyelerle gelip halimi hatırımı soruyorlar, kimse gocunmuyor, kimse misafirmiş gibi davranmıyor, çok sıcaklar , kimse dinim yüzünden aşağlamıyor beni, yaşam tarzımı sorgulamıyorlar, duvardaki isa resmini oda bir peygamber deyip saygı duyuyorlar , üzüntümü paylaşmaya çalışıyorlar. İşte bunu kaybedeli çok uzun zaman olmuştu, buldum."
Erkek:" Birbirine destek olmak önemli bizim için, yolda olana su vermek, evsiz olana kapı açmak, yokta olana varlığı sunmak benim dinimin emirleri, onlarda ona uyuyorlar. Bu avrupadada böyle olmalı yani filmlerde gördüklerimiz bu anlattıklarından farklı değil."
Kadın :"Evet avrupada sadece filmlerde bunlar, sanma sakın günlük yaşantı böyledir."
Erkek:" Ama nasıl olur!. Bizde bir futbolcu sevincini duayla süsledimi gerici olur bağnaz olur oysa sizinkiler her yerde rahatca belli ediyorlar bağlılıklarını."
Kadın:" O gördüklerin her gün biraz daha yaklaşıyor yok olmaya."
Erkek:" Nasıl mümkün olabilir ki bu? Bu kadar bağlılık insanları nasıl yok olmaya iter?."
Kadın:" Orda yaşayan insanlar dört duvar arasına sıkışmış gibiler, özellikle de gençler, bir çıkış yolu aramaktalar, kendilerini kaybetmışler, sınırsız özgürlüğün içinde daracık bir alana sıkıştırılıyorlar, izlenen politika bu, çok iyi eğitim, çokça vaatler ve sonuç koca bir hiçlik, ne için yaşadıklarını bilmeyen bir gurup insanve hergün bir yenisi ekleniyor bu gruba. Yaş 18 olduğunda evden uzaklaşıyorlar, o güne kadar anne dediklerine ismle hitap etmeye başlıyolar."
Erkek:" Evet, Ülkemdede gündüz feneri aydınlarımız isimlere takılmayın diyorlar, özgürlüğü tadın diye bas bas bağırıyorlar ama bizim toplumumuz bu terimi başka manada anlıyor ve bataklığa saplanıp kalıyorlar. Yazık hemde çok yazık.Başka neyi buldun?"
Kadın:" Seni."
Erkek:"......"
Kadın:" Evet seni buldum. Senden ayrılırken bakmadım arkama , benim için beslediğin hislere önem vermedim, okumalıydım hemde , yurdumun bu geri kalmış diye adlandırılan çamurdan kurtulmak istedim, bende batmak istemedim bu çamura ama bak o çamurda batmak için geri döndüm. oysa burası değilmiş çamur olan çok geç farkettim. ben kocamı bir ay yalnız bıraktım en yakın arkadaşımla evlendi , seni 30 sene yanlız bıraktım, nedenini bile söylemeden terk edip gittim, ama sen 30 sene bekledin beni. Ve benimle yaşadın kendi başına."
Erkek:" Nerden biliyorsun evlenmediğimi?"
Kadın:" Bir haftadır seni takip ediyorum, komşularınla seni konuştum, ahbaplarına seni sordum."
Erkek:" Tamam öğrenmişsin evlenmediğimi ama yanılıyorsun, ben senin gittiğin gün nefretle evlendim, yıllarca onunla yaşadım sonra hasretle tanıştım ve nefreti boşadım, hasret gitgide Özleme dönüştü ve daha sonra acıya . BU acının kalbimde aşkını alevlendirmesi yıllarımı aldı, sonra bir gece bu günü planladım, sana mektup yazdım , ama adresin yoktu, bir yıl masamda bekledi mektup, ne bir şey ekledim nede bir şeyler değiştirdim. Sonra Kardeşine rastladım, sohbet ettik ve adresini aldım, oda senin yaşantını anlattı, ben ona verdim mektubu oda sana vermiş . Kardeşine bu tarihde burda buluşmak istediğimi söyledim seninle, şaşırdı kim öle kim kala o zamana kadar dedi ama ben hiç terettüt yaşamadım , çünkü sana olan sevgim her şeyin gerçekleşeceğini haykırıyordu ve sabrettim bak şimdi burdasın."
Kadın:" ......."
Erkek:" Ne zaman döneçeksin geriye?"
Kadın:" hiçbir zaman."
Erkek:"......."
Kadın:" Dedim ya kaybettiklerimi arıyorum, seni buldum şimdi mutluluğu bulmak gerek, bana yardımcı olurmusun?"
Erkek:" Seve seve, sahilde yürümekle başlayabiliriz aramaya ne dersin?"
Kadın:" Elimi tutarsan neden olmasın."
Erkek:" Garson hesap lütfen...."