- 916 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
NEDEN?
(Çocuktum henüz. Yeni, yeni bazı şeyleri kavramaya ve düşünmeye başlamıştım.
İnsanlar; birbirlerine neden kötülük eder? Diye aklıma takılırdı hep.
İlk dinlediğim hikâye’ler (dedemden) savaş hikâye’leriydi. Dedem yunan ve Bulgar harbini yaşamıştı, hatırlıyordu. Sanırım onun çocukluğuna denk gelmişti. Ve babaanne’min babasını yunanlılar, savaş sırasında dilim, dilim kesmişlerdi. Bu hikâye’ler her zaman kulaklarımda çınladı. Bir insan nasıl doğranıyordu? ve neden savaşlar, yapılıyordu.?
Koskoca dünya’da neyi paylaşamıyorduk ki güzel, güzel geçinmek varken, birbirimizi sevmek varken, neden insanlar hep kavga ediyordu.
Başka insanların canını yakmak, Onların mutsuzluğunu istemek nasıl bir ruh haliydi.
Evet! çocuktum ve bu sorular aklımı kurcalıyordu. Daha sonra siyasi çatışmalara şahit oldum. Sokağa çıkma yasakları başlamıştı..Ve bir defasında iş dönüşü kimliği belirsiz kişiler amcamı yolda yakalayıp dövmüşlerdi. Hiç sebepsiz, durduk yere. Gözlerim dehşetten büyümüştü korkuyu tadıyordum ve bir savaş çıkmasından çok korkuyordum. Çünkü savaş demek babamın veya amcamın kesilmesi demekti, açlık demekti, kıtlık demekti. Aklım tam ermiyordu ki çatışmaların yunanlılarla olduğunu düşünüyordum içime sinmişti korkuları. Oysa mahallemizde beraber yaşadığımız Rumlar ve Ermeniler vardı ve çok iyi dosttular. Bir türlü inanamıyordum buna. Tanıdığım insanlarla anlatılan insanlar arasında çok büyük farklar vardı.)
Şimdi bunları neden anlattığımı merak ediyorsunuz değil mi?
Bir çocuk ne anlatılırsa onu öğreniyor. Ben Türk/Yunan düşmanlığını böyle öğrendim ve yıllarca hiç tanımadığım insanlardan nefret ederek büyüdüm. Barış sağlanmıştı. Artık savaşlar son bulmuştu, çocuklar büyümüştü ve yeni, yeni nesiller yetişmişti ama bu hikâyeler nesilden nesil’e geçerek bu düşmanlığı hep taze tuttular. Acılarımızı unutmamıza izin vermediler hep korkarak yaşadık birbirimizden.
Şimdi ise ne o savaşı çıkaranlar hayattaydı ne savaşanlar ama biz birbirlerimizin soyundan nefret etmeye devam ediyorduk. Sanıyorum fanatik olmak böyle bir şey. Eğer savaşlar Tarih kitaplarında kalsaydı , bizler bu korkularla büyütülmeseydik, düşmanlık kanımıza enjekte edilmeseydi şimdi bu düşmanca katliamlar gerçekleşmezdi.
1.Ermeni/Türk düşmanlığı.
2.Kürt/Türk düşmanlığı.
3.Yunan/Türk düşmanlığı.
4.Alevi/Sünni.
5.Laik/Anti laik.
Cumhuriyetçiler/Dinciler vs. Bu böyle uzar gider bitmez dostlar bitmez! Bitirmeyeceklerde. Birileri bu düşmanlık üzerinden rant elde ediyor. Yıllardır alışveriş yaptığımız, birlikte yaşadığımız, bildiğimiz, tanıdığımız, sevdiğimiz insanlara ihanet ediyoruz. Ve ülkemiz için çok değerli aydınlarımızı bir, bir yitiriyoruz. Yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş Kişileri sırf; Ermeni olduğu için, Kürt olduğu için veya alevi oldu için dışlıyoruz.
Ben diyorum ki çocuklarımızı savaş yerine barış ninnileriyle büyütelim. Onlara düşmanlığı değil dostluğu aşılayalım. Nefret tohumları yerine Sevgi tohumları ekelim ki hasadımız bereketli olsun kıtlık çekmeyelim. Bu dünya da hepimize yetecek kadar yer var..Toprağın altında da; Toprağın üstünde de. Öyle ise hep birlikte el ele verip savaşa hayır diyelim, ırkçılığa hayır diyelim. Bu dünya’nın doğasını bozan bizsek, eski haline getirmekte bizim elimizde ama hep birlikte. Unutmayın! “Birlikten kuvvet doğar.”
Emine GENÇ
YORUMLAR
Hayır Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur.. Ve bu ülke sınırları içerisinde yaşayan herkes Türktür.. Öncelikle güzel yazınız için elinize sağlık.. Bazı yerlerde güzel yazmışsınız ama.. Bazı yerler bence öyle olmaması gerekir..
Bu dünyada ne kadar yabancı varsa Türk'ün(Müslüman) düşmanıdır.. Bence dediğinizin aksine düşmanlık aşılanmasın. Ama bizim gençlerimize tarihimiz öğretilsin. Eskiden biz kiminle savaştık. Kime düşmanız.. Evet şuan ülkemde bir çok oyun dönüyor. Sırf bizi birbirimize vurdurtmak için.. Son birşey söylüyorum.. Bu ülkede yaşayan ne kadar insan varsa(Kürt, Alevi, Laz, Türk vs.) hepsi bir elin parmakları gibi. Siz baş parmağıızı kesebilirmisiniz????