ÇINAR AĞACI...
Serin bir bahar günüydü hafiften bir rüzgâr esiyor birliktede yağmur taneleri serpiyor etrafa ilkbahar artık yaza doğru yavaş yavaş yerini bırakmaya çalışıyor… tıpkı benim geride bıraktığım senli yılarım gibi..yağmur Yavaş yavaş çiseliyor rahmetini toprağa bırakıyor güzel birde koku savuruyor etrafa derinden bir nefes çektim toprağın koksunu yalnızlığımı ve özlemlerimi aldım koynuma… benim gibi yaşlanmış yalnızlıklara kollarını açmış olan nehrin kıyısında kök salmış çınarın altına oturdum sevgimin tek şahidi koca çınar. Hatırlarımsın ne çok severdik bir birimizi…
Açtım geçmiş anlarımızın sayfalarını birer birer. her satırında sevgi seli yol yapmış bu garip gönlümde.
Şü çınarın her yaprağında sevgi sözcükleri var anılar var göz yaşları var…ve bugün yine yağmur yağıyor..
Hatırlarımısın bir tanem
Yağmurda yürümeyi çok severdin yağmur yağıyor derdin neşeyle koşardın yağmurda yürümek ıslanmak ruhumu temizliyor sanki bütün çirkinliklerden arınıyorum sana daha temiz bir yürekle geri döndüm derdin
Alırdık ıhlamur dolu bardakları geçerdik pencere önüne saymaya çalışırdık sade ve temiz yağmur damlalarını…
Buharlaşan cama kalpler çizer içine adımızı yazardık…
Bügün senden ayrıldığımızın 10 cu yıl dönümü ben yine geldim senle aşkımızı paylaştığımız çınarın altına ..
Oturdum çınarın altına az aşağıda gürleyerek akan nehir akıyor hem gürlüyor hem de orda şahit olduğu aşkları sevgileri arıyor… o da şaşkın ve üzgün
Ey koca çınar sen kaç sevdalıya ev sahipliği yaptın…
Kaç âşık bedeninde aşkını çizdi ortasına ok sapladı sevgiyle saplanan okların acısını sen duydun koca çınar…
Şimdi yaşlanmış bedeninde kaç tane kalp var kaç tane seni seviyorum var
Kaç tane seni asla bırakmayacağım var kaç tane aşkım. Kaç tane
Vazgeçilmezim var…ama diyenlerin hangisi burada ..
Ah koca çınar şimdi kaldık baş başa sen kocamış asırlara meydan okumuş koca çınar bense sevgisini kaybetmiş mecnun misali sana senin o ılık gölgene sığınıyorum bedeninde bana yazılmış anımı arıyorum…
Yılar onu damı sildi yoksa…
Koca çınar etrafında dolanan
Çalı kuşları misali sığınırım senle olan anılarıma ver bana ben kaybettim anılarımı sen hatırlat bana…
Söyle kaç kez kaç âşık misafir etin bu derin gölgende kaç sevdalı suladı seni gözyaşlarıyla…
Kalkıyorum oturduğum gölgenden koca çınar yaşıyorum onun yokluğuna inat saçlarıma güneşin ılık nefesini his ederek gülümsüyorum sevgini yüreğime
Kalbime umudun tohumlarını ekerek yürüyorum yorgun bedenim le yavaş yavaş…
Şimdi yine yağmur yağıyor ben ıhlamur bardağımla yine penceredeyim sensiz sayıyorum yağmur damlaları ama daha farklı yağmurla birlikte gözyaşlarım umutlarım özlemim sana olan sevgim bir birine karışıyor hele birde yokluğun hepten acıtıyor şu garip kalbimi.. ilkbaharı yazı yağmur damlalarını özlemini bir kristal topu gibi. Yüreğime işliyor…ve işte şimdi çizilmiş kırık bir kalp terkedilmişin simgesi kırık bir ok var bir tanem…
HEZALE