- 777 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEY / 2.
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Vedat, küçüklük kompleksleri - o, kabul etmese de - olan bir yaratıktı; kendisinin tanrı gibi görülmesinden hoşnut bir yaratık. Ona önem vermeyenlerden nefret ederdi, bu insanların yani ona beklediği önem vermeyenlerin başını babası çekmekteydi. Herkese dair yazdığım senaryolarımın içinde elbet ona dair olanları da vardı kafamda lakin ailesiyle aynı soyadı taşımayan bu adamın ilk gerçeği evlatlık olduğuydu.
Benim düşüncelerimi öğrendiğinde çok asabileşirdi eminim. Ona, düşüncelerimden bahsedecek kadar cesaret bulamadım kendimde hiç.
Hep beni hayatımdaki diğer erkeklerden kıskanarak yaşadı. Egomu tatmin ettiği için belki bu lüzumsuz kıskançlıklarını bile seviyordum. Kıskançlığı lüzumsuzdu, çünkü hayatımı silbaştan yaşamamı sağlayamayacaktı.
Bir barda oturmuş yalnızlığıma ve zavallılığıma ağlıyordum ki gözlerimdeki maskara akmaya başladı, bu durum onun dikkatini çekmiş ve hoşlanmış olacak ki garson, bardaki hiç fena gözükmeyen adamı göstererek: ’ Bu (viski) size söylendi. ’ diyerek önüme koydu. Adamı süzerken, bana karşı kadehini kaldırarak göz kırptı. İçimden ’ piç ’ dedim ama viskiyi de kabul etmekten kaçınmadım ve ona bir kadeh kırmızı şarap gönderdim.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Elvis çalmaya başlandı. Presley’ de oturmak, hele benim gibi dans etmek için doğmuş bir kimsenin oturmasu ona büyük hakaretti kanaatimce ve karşımda tek başına, dar kalçalarını kıvıran yakışıklıya göz kırptım. Sonuçsa, yanımda bitti. Zaten gelmemesine davetkar kıyafetimin olanak vermeyeceğimin bilincindeydim. Dar kalçalıyla dansederkenbir ara bana viski ısmarlayan bey yanımıza süzüldü ve beni tereyağından kıl çeker gibi dar kalçalının elinden aldı. Tanıştık. ’ Ben viski söyledim, sizse kırmızı şarap. Bu bir hezimettir. Çünkü kırmızı şarap en çok sevdiğim içkidir. ’ dedi.
Elvis Presley ardından Careles Whisper çalınmaya başlandı, dansa devam ettik. İyice yavaşlamıştık, çok yorgundum, çok içmiştim, eve gitmek burada olmaktan daha iyi olacaktı, ki oldu. Arabasıyla evime kadar eşlik etmek istediğini biraz çekinerek belirtti. -Çekinmesi de çok hoşuma gitti. - Koltukları kahverengi deri kaplıydı, rengi siyahtı 56 model chevroletinin. Evde değil, otelde yaşadığımı belirttiğimde yüzünün şekli değişti ve otele kadar da eşlik edebileceğini söyledi.
Otelde geçirdiğim bir yaşam benim için en iyisiydi. Sabit biryerde ikamet edemezdim, hercailiğimden ileri gelse gerek. Hayatım boyunca hiçbir maddi zorluk çekmedim, babamın bıraktıkları bir ömürçalışmasam bile bana yetecek kadardı. Evet, babam ölmedi belki ama benim nazarımda hiç yaşamamış bir adam ölemezdi ki zaten.
Gecenin sonunda pencereyi biraz aralamıştık, odadaki tütsü kokusu bile odanın ağır kokusunu daha çok ağırlaştırmaktaydı. ’ Keşke ’ diyordu. ’ Keşke seni tanımamış olsaydım. ’ Sonra ’ Sensiz yaşamıyormuşum, sadece beni yaşat. ’ diyerek ağlıyordu göğsümde. Bu ağlama nöbetleri iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Biraz acımasızım, hayır aslında değilim. Bu yaşlar, benim içinde ilk perspektifte, tamam, ama bu yaşama zorla sürülmemiş, onu kendim seçmiştim. Benim seçimlerim de bana saygıydı. Ona normal bir eş olmayacağım, olamayacağım içindi bu yaşlar, salt kendisi içindi yani.
Ondan fazla hoşlanmaya başladığım için köşe bucak kaçmaya, kendimi ıraklaştırmaya başladım. Herşeye karşın hayata, hayatıma , hayatına isyan edip bağırdığında boynundaki damarın şişmesi vardı ki...
YORUMLAR
Yazıyı okumayı zorlaştıracak bir fon rengi ve yazı rengi seçimi.
Maalesef ben de okumayı tamamlayamadım.
Günün yazısı seçilmesine yetecek derecede oy vererek, bu yazıyı buraya getiren arkadaşlardan hiç değilse bir ya da ikisi yorumla da katkıda bulunsaydı.Ya da
okumayı zorlaştıran renk seçimi için oy verdikleri yazarı uyarsalardı.Şu anda yazı, mor renk üzerine siyah renk olarak duruyor ve sağlıklı okumak çok zor.