4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1714
Okunma

ATEŞKES (!) LE HERŞEY SÜTLİMAN (!) MI ACABA?
Filistin konusu aslında modern dünyanın en büyük yüz karası, en utanmaz yanıdır bana göre.
Çünkü orada zulüm gören insanlar öncelikle Müslüman dır ve de Yahudinin hedefindedir.
O Yahudi ki, kendi peygamberlerini bile katletmekle mimlidir. Ve Filistin coğrafyasında bu zulme maruz kalanlar ise, çoluk-çocuk ve savunmasız kimselerdir.
Herkse hayret ediyor, dünya sus pus diye.. Ben hayret emiyorum, Zira dünya halklarının çifte standardında bu ne ilktir ne de son olacaktır. Değil mi ki adı MÜSLÜMAN!
Bu konuya ilişkin yazılarımda şiirlerimde bu ısrarla değindiğim ana fikir de budur.
Medeni asrın göbeğinde MÜSLÜMAN ın başına gelenler haçlı zihniyetinin belki de başlangıçtan itibaren en acımasız yanıdır. Zira şuan orantısız güç kullanılmakta ve şartlar asla eşit bulunmamaktadır.
Bunu bir savunma gibi gösteren siyonistler de, buna sanki bir normal bir savaşmış gibi bakan işte o nam-ı meşhur batı da aynı derecede suçludur, aynı derecede acımasızdır.
Evet, nasıl ki haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan ise, bu zulümlere susanların hepsi sadece şeytanın halkıdır
İsrail İşgal Devleti’ni (!) Haganah adlı Siyonist bir terör örgütünün, sindirdiği Filistin halkından zorla gasp edilen topraklar üzerinde inşa ettiğini düşünürsek bu devlet için kullanılan “TERÖRİST” ifadesi de
Yerine tam oturacaktır.
Ve bu teröristleri besleyenin ise her zamanki gibi modern batı (!) olduğunu düşündüğümüzde de dünya neden sus-pus soruları da kısmen yanıtını bulacaktır. Kısmen dedim çünkü, bu sadece batı toplumları için geçerli yanıttır. Çünkü Arapların Osmanlı’dan ayrılıp bağımsız bir oluşum kurması için onları kışkırtan İngilizler; O zamanki Mekke Şerifi Hüseyin’i, Osmanlı’ya karşı destekleyeceklerini söylemiş, karşılığında ise Filistin topraklarına Yahudilerin yerleştirilmesi ve onların kuracağı devlet için yardım edilmesi sözünü almıştır.
Ve bu eylemlerinde onların sırtını sıvazlayan ise görüldüğü gibi başta İngiltere, Almanya, Fransa olmak üzere batı ve yahudi diasporası idi. Dolayısı ile İşgal devleti, bugüne kadar ki varlığını ve gücünü de yine emperyalist devletlerin desteğine ve benzer ihanetlere borçludur.”
Şimdi zamanında koltuk verdikleri Yahudi teröristlerin eylemlerine konuşacak yüzleri olmayacak doğal olarak?
Sahi hangi yüzle çıkıp “DUR” diyecekler ki?
Diyemedikleri gibi, geçmişte Osmanlı’dan kalma hınçlarını da almanın en temiz yolu diye düşünecekler elbette. Çünkü şekli rengi ne kadar farklı olsa da, amaç ve eylem tarzına bakılırsa hepsinin aynı misyon ürünü olduğu kesinlik kazanacaktır.
Evet bir zamanlar sözde Hitler’in zulmünden kaçanların birleşme adresi idi Kudüs ve Siyon dağları.
O kaçakların, sözde itilmişlerin güya kutsal devletleri için seçilen yer burası idi. Dolayısı ile İşgalci İsrail Devleti kendilerine ait olan herhangi bir toprak parçası üzerinde değil Filistin toprakları üzerinde kurulmuştur. 1948′de BM tarafından İsrail olarak gösterilen topraklar da Filistin’indir. Bu itibarla İsrail meşru bir devlet olarak değil, gaspçi ve işgalci bir devlet olarak görülmelidir.
Ve yine sanıldığının aksine işgalci İsrail devleti Filistinlilerin topraklarını Yahudilere sattıkları için kurulmamıştır. Bunu iddia edenler aslında Siyonizme hizmet etmektedirler, amaçları ise aslında büyük bir güç olan Müslümanların Filistin halkına yardım ve desteğini önlemektir.
Ey insanlar !
Mesele yalnız bir kısım Gazze mazlumu, Felluce mazlumu velhasıl Filistin mazlumu meselesi değildir.
Mesele Müslümanlığın karşısında olan zihniyetler birleşkesinin kanlı eylemleri meselesidir.
Atalarının yüzyıllar boyunca haçlı seferlerinde yapamadıklarını, besledikleri terörist bir devlet (!) in bu gün yapması onlara elbette memnuniyet verecektir. Onlar bu memnuniyetin zevkini yaşarlarken, orada çocuklar telef edilmiş, masum sivillerin canı yanmış, kimin umurunda olur ki? Hele “müslümanım” diyenlerin dahi olmadıktan sonra!
Sanılır mı ki, dış güçler, önce müslümanın sonra türkün dostudur.
Olmadığına tarihin şahit olduğu gibi, yaşadığımız bu güncel olaylar da şahitlik edecektir.
İşte gayet açıktır ki, bu gün ülkemizde etnik farklılıkları körükleyenlerdir, yine geçmişte de bu terör devletini kurdurtanlar.
Bakınız, geçmişte eski Fransa Cumhurbaşkanı’nın meşhur eşi Mitterand, hafta sekiz gün dokuz soluğu Güneydoğuda alıyordu. Güya insan hakları, hümanizm vs. için
Bunların sözde vicdanlarına kananlar da utanmalı bu gün. Utanmalı bırakın evvelini, şu gün Gazze’de katledilen insan hakları karşısında nasıl da sukut içerisindeler. Şimdi davet edildikleri halde Türkiye’ye neden gelemediler acaba? Neden ?
Ben söyleyeyim, gelecek yüzleri yok da ondan.
Filistin’e göç ettirilen Yahudilerin çoğunluğu sanıldığının aksine Almanya’dan değil, Fransa’dan gelenlerdir. Ve Hitler’de esasında onlara kötülük etmemiştir icraatları ile. Onların bu gün ki Terörist İsrail devletini kurmalarında en büyük itici güç olmuştur Hitler. Bu yüzden Yahudiler ne yaparlarsa yapsınlar Hitler’in hakkını ödeyemezler öyle değil mi?
Diğer yandan bu gün günYahudileri güya mazlum halk (!) yapan, yine yahudi kökenli Amerikan Sineması, acaba gerçek mazlumlukların işlendiği kaç film yaptı. Ya da en yakını Irak’ta yaşatılan mazlumlukların seyirlere sunulması için kaç dolar harcadı/harcayacak.
Heyhat! Yine Nazi katliamlarında yahudilere tek kucak açan kimselerin Müslümanlar özellikle de türkler olduğunu düşündüm. Ki tarih boyunca Yahudilere yapılan bütün haksızlıkların karşısında Osmanlı hep destek vermiş ve yol göstermiş kucak açmıştır... Şimdi bu insansızlık gruhu ne kötüdür ki müslümanları katletmekte, vicdansızlığını ve vahşetini beşikteki bebekleri öldürmeye kadar vardırmaktadır... Nitekim Allahin Kelami Olan Kuran-i Kerimde Yahudilerin lanetlenmesi tesadüfi degildir:
Andolsun, insanlar icinde mü,minlere en siddetli düsman olarak yahudileri ve müsrikleri bulursun. (Maide Suresi 82)
Uyanın beyler uyanın, eğer ki müslüman isen
hele de türk isen
sana senden başka dost yoktur.
Dostu şimdiki gibi globalizmin, sözde hümanizmin içinde ararsan senin sonun da bu gün ki Filistin’den farklı olmaz.
Ve Allah, muhakkak müminlerle beraberdir. Ancak müminler de bu beraberliği kayıtsız şartsız zannetmemeliler ve unutmamalılar ki, bu beraberlik başta kamil bir iman ile onun gerekli kıldığı şartlara bağlıdır
Fakat uyanın artık ey insanlık! Türkiye Cumhuriyetinin ve bu aziz milletin bekası için;
Uyanın! ! ! ! ! ! ! ! !
SIRA BİZE GELMEDEN