- 690 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Bir Siluete...
Tüm bu karanlık, senin o bakışınla başladı. O kadar harika, o kadar beyaz bakmıştın ki…
Ve o kadar uzaktın ki… Karanlıkta olduğumu hissettirdin.
İstemedin, biliyorum. İstememiştin üzmeyi, kırmayı. Kırılan sadece bendim, kıran da.
Kalbimi hayalimdeki ikizine o kadar güvenle vermiştim ki…
Mecbur muydun öylesine bakmaya? Ya da öylesine bakıp beni aldatmaya?
Hiç mi düşünmedin…?
Biliyorum ancak cehennemin beyaz zebanisi kadar masumum.
Hiçsin benim için ve ben hiçsizliğe tutkunum, bilmezsin…
Cehennem kirpiklerimin arasındaki zamanda soğuk geldi, çünkü o hiç, gerçekten hiçti. Ve ben gerçekten aşığım.
Seni gördüğümü sanmaya ama görememeye, baktığını sanmaya ama bakmamana…
En son, bu kez oldu, dediğimde cehennem sıcaktı. Sonra sen geldin, soğumaya başladı.
Hiçbir amacın yokken gelip yaşamımı alt üst etmeye ne hakkın vardı?
Bakışlarını gördüğümde sen mi yürüyorsun, dünya mı ayaklarımın üzerinde yürüyor hissedilmezken ben yine düşüyorum… Ve o kadar büyüleyici bir karanlığın var ki…
Biliyorum bunu düşündükçe asla yere çarpıp huzura kavuşamayacak kadar hızlı düşüyor olacağım…
Karanlığa gölgeni koydum, bazen gözlerimi kapatırmış gibi yaparak seyrediyorum siluetini. Ve beni o kadar mutlu ediyor ki bakıp bakmadığını görememek...
Ve işte…
Baktın ve ben karanlıktaydım. En büyük hatam bunu anlatmak için kelimeleri seçmek.
Ve sen! Sevgili hayâl…
Ne kadar da gerçeğine benziyorsun.