KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA

YOL VE VİJDAN

İnsan; hayat çizgisini düzgün yürüyecek bir şekilde hazırlığını yaptı ise; yüreği davranışlarına yansır.
Düzgün yol üzerinde tuzak çok olur.
Tali yollar, vahalar, seraplar, zahiri güzellikler, cezbedici yeşillikler, hiç tükenmeyecekmiş gibi gürül gürül akan nehirler düzgün yolun yolcusunu hep başka yöne doğru yönelmeye davet eder.
İnsan bu zahiri güzellikler karşısısnda yüreğinin işaretine göre hareket edip; vijdan muhasebesi yapar.
Yüreğinin sesi ile yaptığı tefekkür insanı düzgün yolda yürümeye devam etmesini tavsiye eder.
Yolcunun bu yolda; yoldaşları, gönüldaşları, yol arkadaşları vardır.
Bir yerde topluluk oluşunca; bir de başkan seçilir. İstişareler yapılır, kararlar alınıp uygulanır.
Bu yolda da bir topluluk oluşmuştur. Onun için bir kervan başı vardır.
Bu yolun adı
"KUTLU SEVDA YOLU" DUR... Yolcularda; Kutlu sevdanın çileli yolcularıdır.
Öyle bir zamandayız ki; Düzgün olan, düzgün ve ahlaklı davranan, zahiri güzelliklere aldanmayanlara "Meczup yada deli" gözüyle bakılmaktadır.
Gün geçtikçe tuzaklar daha da artmaktadır.
Işıltılar daha çok cezbeder halde sunulmaktadır. Buna rağmen yolunda yürümeye azmetmiş insana ezca cefa edilmeye başlanır. Yolcu ısrarla yoluna gider.
KUTLU SEVDA YOLUNDA kayıplar ve fireler de vardır.
KAYIPLAR... BU ÇİLELİ YOLDA YÜRÜRKEN SEVDASI UĞRUNA EBEDİ HAYATA İNTİKAL EDENLERDİR. ONLAR BİRER BURUKLUK OLARAK YÜREKLERE YAŞARLAR...
BİRDE FİRELER VARDIR...
FİRELER İSE; BU YOLDA YÜRÜRKEN... ZAHİRİ GÜZELLİKLERİN ARDINA DÜŞEREK YOLLARDAN TALİ YOLLARA AYRILAN, IŞILTILI ALEMLERE DOĞRU KAYBOLANLARDIR..
ÖYLE DÖNEM GELİR Kİ; BU FİRELER; YENİ EDİNDİKLERİ ZAHİR IŞIKLARININ ALTINDA SPOTLAR YANIP SÖNERKEN... KUTLU SEVDA GÜLLERİNE ÇAMUR ATMAYA KALKIŞIRLAR...
SÜSLÜ IŞIKLAR AYRILAN FİRELERİ HABİRA SÜSLER...
KENDİNİ YETİŞTİRENİ UNUTUR... DÜNKÜ YOL ARKAŞALARINA VE ABİLERİNE ABLALARINA "İFTİRA" ATARLAR.
Öyle bir dönem gelir ki; iftiracıların sözleri itibar bulur.
KUTLU SEVDA YOLU’NUN YOLCULARINI ZEHİRLİ SARMAŞIK GİBİ SARMAYA ÇALIŞIRLAR.
Siz hala orda mısınız?
Sizden gayri kimse kalmadı mı?
Sanana vatandan, topraktan.. bayraktan ezandan.
Vatana sahip çıkan yok mıu?
Ezan’a Alalh sahip çıkmıyor mu?
Tarihmiş peh ne tarihi ALPARSLAN yeniden gelip sana destan mı yazacak.
FATİH’İ BİLMEZSEN SANKİ DİNDEN Mİ ÇIKACAKSIN.
İSTEDİĞİN GİBİ YAŞA GÜNÜNÜ GÜN ET, DÜNYAYA BİR DAHA MI GELECEKSİN.
ÖMÜR GELMİŞ GİDİYOR, DÜNYAYI TANIMADAN TOPRAĞA GİRECEKSİN, GÖZÜNÜ AÇ GÖZÜNÜ AÇ DA DÜNYAYI GÖR...
Sen ne zaman akıllanacaksın.
Hayatın zevklerini tanımadan ölüp gideceksin.
Vallahi sen aptalsın...
Dilediğin gibi yaşa, ardından bir tövbe edersin, günahdan da kurtulursun, ot gibi yaşıyorsun....

BUNLARIN HEPSİ BİRER TUZAKTIR.
HEPSİ DE ZAHİRİYETİN SPOT IŞIKLARI GİBİ PARLAR ETRAFTA...
HER SPOTUN PARLAYIŞI İLE BİR İKİ FİRE DE VERİLİR...

KUTLU SEVDA YOLCUSU... HÜZÜNLENİR... DÜNE KADAR YANINDA BİRLİKTE YOLA ÇIKTIĞI KİŞİ BUGÜN KENDİSİNE AKIL VERİR HALE GELMİŞTİR.

YOLCULUK SIRASINDA FAZLA KAYIP OLMAMSI İÇİN BAZI TEDBİRLER DE ALINIR.
Yaratılışın hikmetleri anlatılır.
Yaratan’ın emrileri hatırlatılır.
İnsanca yaşamanın ne demek olduğu anlatılır.
İnsanlık nedir? Bunlar izah edilir.
Yalakalık, düzenbazlık, iftira etmek, yalan söylemek gibi alçaklıkların insanı insan yapab değerlerin en büyük düşmanı olduğu anlatılır...

Süslü püslü tuzaklara karşı d,kkatli olunması öğütlenir..

İşte bu noktada; bu kutlu yolun yolcularını buı kere de iftiralar ile yoldan alıkoymak için bir mücadele başlatırlar süslü yalan dünyanın iffet ve ahlak fukaraları...

AMA "KUTLU SEVDA YOLCUSU" YOLUNU ADIMLARKEN VİCDANI İLE HER ADIMINI YUDUMLAYI İHMAL ETMZE İSE...

TAVIZSİZ YOLCULUK YAPMAYI SÜRDÜRÜR..

BU YOLUN SONU MUKADEDSTTIR..

BU YOLUN SONU HÜRRİYETTİR..

BU YOLUN SONU MULULUKTUR
BU YOLUN SONU SONSUZ HUZURDUR...

SİZ HANGİSİNİ SEÇERSİNİZ..

SPOTLARIN ALTINDAKİ ZAHİRİ OLANI MI

ÇİLELİ OLAN KUTLU OLANI MI..

YOLA ÇIKMADAN VİCDANINIZI YANINIZA ALMAYI UNUTMAYIN

SAYGILAR SUNUYORUM