hayat
erdemi sahtelik ise bi insanın, hayatını boyle kuruyorsa eğer
yazık ki korkmalı ;
Bu şekilde yaşanılmaya çalışılan bir hayatın ömrü
ucuz’a alınmış ve eskiyip atılması yakın olan bir ayakkabı ve arkasından edilen bir ağız dolusu küfüre benzer.
Harcından çalamzsın hayatın , eğer çalarsan ilk depremde üstüne yıkılır ve altında kalırsın
bir enkazda ise işe yarayan hiç bir şey yoktur.. "enkaz"dır çünkü altında kalmaktan başka hiç bir işe yaramaz.
Geçmiş gelir aklına
az önce içindeyken şimdi uzaktaki bir manzaradır
iştahına yenik düşüp uzağına attığın bir dost
o dost;
belki çocukluğundaki bir mahalle arkadaşın
ve ya eski tarhlerdeki bir sevgilindir
pişmanlığını yaşarsın,
Sana gitme denilmesine rağmen gittiğin o uzun yolun...
o an öldürür işte
hayatın enkazının ağırlığı,
hayatın ağırlığını malzemesi belirlemez çünkü.
Bir gün bir köşede, kıyıda,
tek başına
sıkarsın kafana gider
ve ya sıkmalısındır
çünkü diğerleri *"yaşamış görmüş ve yorulmuştur"
belki de *"sevmiş sevilmiştir"
*"ve yaşam sana hiç aldırmadan nasılda devam ediyordur" ....
bilinmez....
* "nejat yavaşoğullarından" alıntıdır
Uygar KOÇ
YORUMLAR
"Harcından çalamzsın hayatın , eğer çalarsan ilk depremde üstüne yıkılır ve altında kalırsın
bir enkazda ise işe yarayan hiç bir şey yoktur.. "enkaz"dır çünkü altında kalmaktan başka hiç bir işe yaramaz."
bazen gitmek için güzel bir yağmur beklenir,azıklar ve beyinler hazırdır veda anına...
o an geldiğinde dostum,ne bir sevgili durdurabilir seni ne de bir eski tanıdık.
ne alkol tutar seni nede yaşama telaşı.
gittiğin yerde ayılırsın:bir kadın sevmişsindir bir eski zaman da,hala bıçak saplantısıdır bağrında...
yani dostum,gitmek sarhoşluktur;gittiğini ayılınca anlarsın.