- 469 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Tespit ve teşhisler
Birlikte yaşadığımız şu buhranlı günlerin, tesadüfü olmadığı kanaatindeyim, tamamı ile bir maksada binaen olup plan, proje dâhilinde tertip edildiği gerçeğini artık görmemiz gerekmektedir.
Sürekli siyasi kadroları suçlayarak, dışlayarak ve hatta küçümsemeyerek bir çıkış yolu bulmamız mümkün görünmemektedir.
Milletimizin içinden gelen, sevgi ve saygıda öne çıkmış bulunan, iştigal etmiş olduğu iş sahasında, başarıyı yakalayan bu insanlar değimli?
Kendilerini kanıtlamış, ufku açık, istikbal vadeden, bir gösterim sahibi kişiler olduğunu unutmamalıyız.
Beklentilerimizin tezahürlerini göremeyince, ne nefret etmemiz ve nede reddetmemiz gerekmektedir.
Zira bu insanların güçlerinin yetmeyeceğini bilmeliyiz ve önümüze gelen her şeyi kabul etmemeliyiz.
Kolayımıza geldiği için oy vererek seçmemeliyiz, bunların sadece sorgulama ve düşünme zemini hazırladığı gerçeğini kabul etmeliyiz.
Avuntularımızdan hızla uzaklaşarak, asıl virüsün ne olduğunun tespitini geciktirmeden yapmalıyız ve gerektirdiğinde cerrahi müdahaleye hazır bulunarak, uygulama kararlılığını göstermeliyiz.
İstikrarın ve güven ortamının sarsılması hakikatine gelir isek; özellikle,
Devletin devlet olma vasıflarını ihlal edenler ve erteleyenler, yasama, yürütme ve yargı adına maslahat gözeterek yönlendirme yapanlar,
Sosyal ve hukuk devleti olma yolundaki gayret ve çalışmaları engelleyerek, toplumun huzurunu ve potansiyelini, çıkarları doğrultusunda tahrip edenler.
Bu millete layık olmak ve hizmet etmek adına kim gelmiş ise önünü kesenleri unutmamalıyız. Bunların maksatlarının ne olduğunu usanmadan, yılmadan halkımıza anlatarak kamunun desteğini ve güvenini kazanmalıyız.
Biliyoruz ki; bu eylemleri yapanların maksatları vatan ve millet menfaati adına değil, kendi grup ve çıkar ilişkisi içinde bulundukları illegaliteyedir.
Bu insanların kendi davalarının gereklerini yapıyor olmaları bizler için bir utanç vesilesidir.
Sıraladığımız bu sebep ve yozlaşmalara karşı bir duruşumuz olmadığından, kültür, vicdan, mantık, mana ve dava erozyonları, yıllarca süre geliyor ve hala devam ettiriliyor.
Gruplar, cemiyetler, aileler, fertler feryadı figan etseler dahi, güçleri tükenip takatsiz kalıyorlar.
Bu kadar menfi parçalama taktiği ile farklı hedefler gösteren malum mihraklar, milletin âli menfaatlerine taban tabana zıt olan eylemlerini, vatan, millet, bayrak ve İzemlerden dizinler sunarlar.
Böylece halkı oyalayıp perişan ederek ve dolayısıyla bağışıklılık kazanan toplulukları diledikleri gibi yönlendirme yollarını seçiyorlar.
Kendilerinin gösterdikleri hedefte olmayanları çok değişik kurallarla pasifise ediyor ve toplumun karşısına çıkartıp hedef gösteriyorlar.
Mürteci, irtica veya vatan haini suçlamalarını yaparak etkisiz hale getiriyorlar.
Milletin ve vatanın her türlü imkânlarını, kendilerinin lehlerinde tezahürlerini sağlayarak, taraftarlarını artırarak güvenliklerini teminat altına alıyorlar.
İşte bizlere düşen, düşünmek ve millet adına milletvekillerini dahi kurtaracak çözümleri, yılmadan, yorulmadan, bıkmadan sükûnetle irdeleyip, birbirimizi dışlamadan dinlemeli ve severek saygıya, başarıya umutla kucak açmalıyız…