- 954 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ÖFKEYLE KALKTIM...
Evet, öfkeyle kalktım; zararla oturmayı göze alarak sıçradı dilim ağzımda.
Ergenekon!
Bu kadarı da olmazmış!..
Niye?
Siz bu “Ergenekon” denilen yapıyı gecekondu mu sandınız! Bir gecede çatılmış kaçak bir kulübe midir bu?
Hiç de öyle değil efendim!
Uzun yıllar önce çimentosu başka yerden, demiri başka yerden alınarak temeli bu toprağa atılmış yıkılması güç bir binadır bu!
Bir iki kazmayla, bir iki baltayla yıkılacak gibi değil bu bina…
Davalar uzuyormuş, falanca kişilerin burada ne işi varmış falan! Uzasın ve olsun!.. Sanki bu memlekette kimse suçsuz yere yıllarca yatmadı.
Onlar gariban ya!
Yatsınlar, aldırma!
Albay Erdal Sarızeybek’i hiç mi dinleyen yok!.. Bu değerli komutan da bu değerli Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir mensubu değil miydi!
Parayı izleyin, diyor.
Açıkça söylüyor işte. Daha ne desin!
Daha dün ellerinde “Ordu göreve,” pankartlarıyla yürüyenler, şimdi hukukun üstünlüğünden ve demokrasiden dem vuruyorlar.
Bir polis, gözaltına alınan birini arabaya bindirirken refleks olarak elini başına bastırmış. Efendim, böyle bir şey yapılır mı hiç!
Yahu, genç kızlar tekmelenirken, saçlarından sürüklenerek arabalara tıkılırken, sizin sesiniz kısık mıydı o zaman?
Acele etmeyin!
Belli ki devlet onkoloji servisine yatırıldı; kemoterapi uygulanıyor. E bu zıkım da salt kanserli hücreleri yok etmiyor, diğer hücrelere de zarar verdiği oluyor elbet.
Vatanı gerçekten ve yürekten seven buna katlanır.
Benim ülkemde on yedi bin faili meçhul cinayet varmış. Bu cinayetleri cinler mi işledi!
Ağalarımız karışmasın da çözülsün şu kördüğüm.
Bizlere düşen, dilimizden düşürmediğimiz yargıya güvenmektir.
Birilerinin caddelere, parklara el bombaları bırakarak bu işi sulandırma çabalarını kimse anlamıyor mu sanki!
Bu kadar zıtlıkların bir arada bulunması bir türlü anlaşılamıyormuş.
Dönüp Avrupa ülkelerine baksınlar. Bunlar binlerce kişiyle örülü bu tür örgüyü yıllara yayarak çözdüler.
Peki, benim ülkemin halkı gerçek bir demokrasiyi hak etmiyor mu?
Neyimiz eksik?
Bu gümbürtüde işten çıkartılanların sesini duyuran yok!
İşsiz oranı bir ayda yüzde on artmış.
Yine olan gariplere oluyor yani.
Bekleyelim bakalım.
Az kaldı… Şu “Deniz Feneri,” dosyaları bir gelsin, o zaman görelim, o zaman karar verelim; yargı siyasal bir baskının altında mı bağımsız mı?
Bu halk sanıldığı kadar saf değildir.
Saflık aşkımızdadır.
Yüreğimiz sevdiğimizin adını çınlattıkça gönül bahçemizin baharı hiç bitmez bizim.
Uzaktan sevmeyi de sevdayı süzmeyi de iyi biliriz.
İyi biliriz sevginin de insanın da hasını!
Gün gelir, sevdiğimizle yağmur altında el ele gezmek için, ömrümüzden yıllar bağışlarız Azrail’e; gün gelir bir balıkçı meyhanesinde şarabımızı yudumlarken bir taş plaktan dinlediğimiz şarkıda buluşuruz aşkımızla.
Biz böyleyiz işte.
İster bu memleketin suyundan, isterse toprağın huyundan diyin! Kolay kolay değişmeyiz.
Gönül yolunda başımızı eğmedik; yüreğimiz pak, alnımız ak çıktık sevdanın huzuruna.
Şimdi sıra, memleketin geleceği için dik durma zamanıdır.
Biz de bu memleket aşkı olduktan sonra, ağzımızdan çürük dişlerimiz çekilirken, canımız yansa da gülümseyeceğiz.
Ve yürümeliyiz; yürüyeceğiz!
YORUMLAR
ergenakon; emperyalizmin hazirlayip beynimize islemeye calistigi kocaman bir YALAN MASAL! Yok oyle birsey! Turk milletinin emperyalizme karsi direnc gosteren veya gosterebilecek etkili siyasi kisileri yildirmak, korkutmak(!) Boylece; milletimizin direnc gucunu harekete gecirecek milli durusu bitirmek.
suandaki adalete ve yonetime guven kalmadi ve emirlere gore hareket eden bir yonetim var!
bu yonetimin isine son verilemdikce, isbirlikci kopekler bu ulkeden temzilenmedikce basimiza daha buyuk corap orecekler bir akc yil icinde...
halkimiz hazirlikli olmali...
birligimize ve beraberligimize onem vermeliyiz ki; ancak bu sekilde bas edecegiz emperyalizmle ve yasatacagiz yuce devletimizi...
aslinda hukumeti ve partisini ve butun milletvekillerini yuce divana yollanmasi gerekiyor.
en fazla bes yil... ulkemizi buyuk belalar bekliyor... bundan eminim...
Yakın geçmişte yaşananları ergenekondan bağımsız düşünmemek lazım.
Özellikle de ergenekon soruşturması başladığından sonrakileri, ümraniye bombalarının ortaya çıktığı süreçten sonrakileri.
Deniz feneri de, ekonomik kriz de, kapatma davaları da, seçmen sayıları tartışmaları da vs vs..
Ergenekon soruşturmasının arkasındaki siyasi desteği yok etme çabaları.Soruşturmadan kurtulmanın tek çaresi, savcıların bağımsız soruşturmalarına zemin hazırlayan iradeden kurtulmak.Başardıklarında, ergenekonun da şemdinliye dönmesi an meselesi.
Ama medya eliyle, ama darbe davetiyle, bu kurtulma yolunu cansiperane açık tutmaya çalışıyorlar.Başarıları , halkın kaybetmesi olacak.
Bana göre tabii ki..
Kariyerizm size yakışmamış Ömer Nazmi Bey..
Siz tam liberalsiniz.. Ölçütü, yani "Ergenekon" denen yapının çözüm ölçüt merkezi emperyalizm değil mi? Deniz Feneri'ni aynı merkez çözer mi?
Yani merkezde emperyalizm var, çevrede zamanın bahrinde ona işbirlikçilik etmiş, işbirlikçileri yargılayan hem yargıç, hem avukat, hem savcı konum/durum/tanımda yine emperyalizm var ?!
Kimle yapıyor bunu dinci,etnikçi,mezhepci ve mandacı yeni işbirlikçileri ile !..
Sizce mantık ve makul dengesi var mı bunun?
Burda güleceksiniz. Gülme efekti lütfen arkadaşlar ! :))
Fikret Tezal Bey'e de çok yakışıyor liberallik..
Her yerde mevsim itibarı ile kar, moda itibarı ile liberaller ve işbirlikçiler var, acaba özgün liberal var mı?
İşbirlikçinin özgününü zaten arayan ahmaktır da!
Bence yok Ömer Nazmi Bey..
Saygılar.
Not: Emeğinize saygıya binaen -1 butonu- ile puanladım.
Göktürkmen tarafından 1/17/2009 6:42:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ben şu an tam tersi yerime oturmuş seyrediyorum şu ergenekon denen olayı.. Konuşsunlar, itiraf etsinler ki görsünler insanlar nasıl işlenmiş o kadar karanlık gibi görünen ama aslında hiç de karanlık olmayan olaylar zincirini, neymiş derin devletin derinliklerinde olan olaylar, kimlermiş o faili meçhul cinayetlerin katilleri... Çetin Altan'ın da dediği gibi; “Kırk Haramiler” masalı, yahut çetesi gibi... Gerçekten de ; “Kırk Haramiler” çetesinin gizli mağarasına benzeyen cephaneliklerde çeşit çeşit bombaların, uzun namlulu silahların, bir yığın cellat avadanlığının bulunduğunu öğrendikçe, kendi kendime:
- Yahu, diyorum; biz meğer nerde yaşıyormuşuz?
Böyle bir ülkede yaşıyoruz malesef... Umarım gerçekler saklı kalmaz da herkes de anlar neyin ne olduğunu ...
Sevgilerimle Ömer...
Hiç biri hayâl değil tüm gördüklerimizin ve yaşadıklarımızın.
Devlet, kendi eliyle kurduğu güçleri,kendi eliyle dağıtmakta zorlanıyor, o kadar. Bu güçler de , hedefleri benzer olan diğer güçleri yanlarına katıp direniyorlardı fakat şu an pes etmek üzereler. Sokaklara bırakılan silahlar bunun işaretidir.
Fakat devlet kararlı artık ; topuna birden Ergenekon adını verdikleri bu güç dağıtılacak.
Ve sıkı durun ; tüyo veriyorum..Gülebilirsiniz, gerçekleştiğinde şaşırmayı göze alabilirseniz eğer :
PKK DA LAĞVEDİLECEK .......
Tüm bunlar kocaman devletlerin planları çünkü.Türkiye'nin AB'ne girmesi kesinleşmek üzere. Bunun için de Ergenekon ve karşılığında PKK'nın dağılması var. Kürdistan'ın tanınması ve Kıbrıs'ta çözüm ise sırada bekliyor.
Sonuçta AB'ye girmiş bir Türkiye. Kuzey Irak'ta kurulmuş bir Kürdistan ve çözüme ulaşmış bir Kıbrıs göreceğiz.
Fakat Irak ve Ortadoğu'da huzur çok zor. AB üyesi bir Türkiyê'nin Irak'a,Kürdistan'a ,Ortadoğu'ya ve Kıbrıs'a tek başına müdahalesi imkansız. AB'ye girmemiz de özellikle bu yüzden kesinleşti.
Ben çok attım galiba..Yaşarsak görürüz..
Fikret TEZAL tarafından 1/17/2009 5:59:43 PM zamanında düzenlenmiştir.
Güzel yazmışsınız.
Kutlarım ........nedenleri belli de, Askerimize yüklenmeler ayıp ötesi...Fenerlerini temizlemeyenlerin, gemilerini yakmayanların ,böl parçala yut teorisine destek eden illegal fikirlerin, susuzluktan dolayı arınmadığını,işine gelmeyene kulak tıkatıldığını gördük !
Terörcüler de anlasın kullanıldıklarını artık !
El ele vermenin zamanı geçmeden aklılanmalı ...
evet hep ileriye doğru gitmeliyiz yürümeliyiz fakat ilerlemek diye illede farklı ülkelere doğru değil kendi yolumuzda ilerlemeliyiz ergenekona gelince söyliyecek söz çok aslında ama şimdi susma zamanı çünkü her kafadan bir ses çıkıyor ve yargı rahat bırakılmıyor bence herkes haddini bilmeli bu ülke ufak çetelerle bölünsün diye kazanılmadı adalet her konuda yerini bulacaktır ne mutlu türküm deyip ülkesini sevene