- 843 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gidenler
Sokaktaydı. Küçük ve çıplak ayaklarıyla yağan yağmurun çamurlu suyuna aldırmadan, sokak boyunca tüm evlerin kapısını inceleyerek yürüdü.. Sanki ürkmüştü. Hiç bir şeye, hiç kimseye aldırmadan yürüdü. Sokak ıssız ve sakindi. İki ucuda görünmüyordu. Küçük birden durdu. Ve önünde durduğu evin kapısına bakarak, kapıyı çaldı. Ama kapıyı açan yoktu. Bu kapının onun tek çaresiydi.. Geldiği yoldan tekrar geri döndü. Bu sefer ürkmüştü.. Yalnız olduğunun farkına varmıştı. Gidecek hiç bir yeri yoktu. Yürüdü ve geceyi geçirecek rahat bir yer aradı. Bir ağacın kovuğuna ilişti. Ama rahat edemedi. Çünkü sahibi vardı yattığı yerin. Hiç aldırmadan kalktı ve yoluna devam etti. Çok çaresizdi...
Nereye gideceğini bilmeden yürüyordu. Sabah olacaktı nerdeyse. Güneşi gören gözleri hafif tebessüm ile uyukluyordu. Minik, güçsüz bedeni çok yorulmuştu. Ağlamamak için kendisini zor tutuyordu.
Önce sıcak simit satan yaşlı bir amca gördü. Cebindeki son beş kuruş ile simit almak istedi. Ama parası yetmiyordu. Bir ara kendi kendine;
-Belki beş kuruşa yarım simit verir.
Diye düşündü. Ama cesaret edemedi. Ve parasını cebine koyarak yoluna devem etti. Şehrin diğer ucunda olan tren garına vardı. Tren bekleyen yolculardan biri simidini unutmuştu oturduğu yerde. Sanki kendi simidiymiş gibi, hiç kimseye aldırmadan simidini alığ yarım kalmış yemeğini yer gibi, yemeğe devam etti.
Azda olsa karnı doymuştu küçük kızın. Önceden kaldığı evde bulunduğu yerin hiç kapanmadığını duymuştu. Akşamı bekledi..
Ve akşam olmuştu. Akşama kadar bir çok yolcuyla konuşup, dertleşmişti. Kendini onlara akşam trenini bekleyen bir yolcu gibi tanıttı. Kimsenin umrunda değildi aslında. Artık burdada durmazdı. Oradaki bekçilerden biri ona burayı terk etmesini söylemişti. Ve yola koyuldu.
Giden trenin ardına baktı ve peşine düştü...
Bu öykü, gidenlerin arkasından bakanların öyküsü..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.