KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA

SUÇLU KİM

Suçlu olan bir kimsenin cezasını verecek kurum bellidir.
Suçlu olduğu ispat edilene kadar zan altında olan herkes suçsuzdur.
Yargı kurumlarını ve birimlerini etkilemek amacı ile yapılan her türlü girişim suçtur.
Her hangi bir hususta alınan karar, kararı alanlar tarafından bile uyulmaya mecbur olunan kurallardır.

Bütün bu gerçeklere itiraz edecek kimsenin var olduğunu sanmıyorum...

İmamlardan birisi hata yapmış diye; "Peygamber Makamı" olan o yüce makam yıpratılamaz.
Askeriye mensubu bir kişi hata yaptı diye TSK mensuplarının hepsini kapsayan bir organize suçlama yapmak hatanın büyüğüdür.

Ölürsem ŞEHİT, kalırsam GAZİ olacağım....

Düşüncesi ile bu ülkeyi muhafaza ve müdafaa eden bir kurumu yıpratmak demek ihanetle eşdeğerdir.

Bir de; herhangi bir operasyon yapılacağı zaman Milletin tarihine, kültürüne, geleneklerine dikkat etmekde fayda vardır.

İhanet basamaklarına bakıldığında;
GENELEKLERİ TAHRİP ETMEK...
LİSAN İLE OYNAMA..
TÖRELERE UYGUN OLMAYAN DAVRANIŞLARIN KÜLTÜRÜMÜZÜ YANSITTIĞI YALANININ YAYGINLAŞTIRILMASI..
YALAN SÖYLEYEN TARİHİ ECDATTAN KALAN BİLGİLER GİBİ YANSITMAK, OKUTMAK, ÖĞRETMEK.
YÜZYILLAR ÖNCESİNDEN GELEN DİNİ BİLGİLER ÜZERİNDE OYUN OYNAMAK..
AHLAKİ DEĞERLERİ ÇAĞDAŞLIK DİYEREK SANKİ MEDENİYETİN GEREĞİ İMİŞ GİBİ GÖSTERMEK.
İTİBARİ OLAN İNSANLARIN YAPMIŞ OLDUĞU FİİLİYATLARIN ANLATILASI YERİNE AHLAKSIZ VE İHANET İÇİNDE OLANLARIN YAPTIKLARI ÇALIŞMALARIN REKLAMI ÖNE ÇIKARILIR...

Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür...

Yalakalık en büyük şerefsizliktir... Yalancılık şerefsizliktir. İftira şerefsizliktir.
Bu yüce milletin mensuplarına şerefsizlik addedilen meslekler asla yakışmamaktadır...

Milli ve manevi değerlerimize önem verilmemesi için ne mümkünse yapmak ve yaptırmak bu millete ve devlete ihanetin en büyüğüdür.

Bir operasyon yapıldığı zaman deniliyor ki; "Yayın yasağı var". Deniliyor.
Bu yasak bütün şimşekleri o yöne çekiyor gibi, Kimisi zanlı konumda olanı giyotine kadar götürüyor, kimisi de ne kadar olay varsa ömür boyunca çok ciddi birilerde görev yapanların yaptığı bir organize hayalini kuruyor... Hasılı yargı kararını vermeden kurumlar yıpratılıyor.
İnsanların kafasında "Biz kime güveneceğiz, eyvah eyvah, memlekette bir tek güvenilir yer kalmadı mı ne yapacağız, başımıza bir iş gelse biz kimden yardım isteyelim." Düşüncesi oluşmaya başlıyor..

Bu ülke bütünü ile bizim, bütün kurumlar bizim, bütün birimler bizim, insanlar bizim, bıraksak da yargı kararını rahatlıkla versin...

Türk ve İslam kültürünün ahlaksızlık diye nitelendirdiği karmaşık bir özel hayatı olduğu gün gibi aşikâr olan birisi çıkıyor tv lerde saatlerce konuşabiliyor.

İnsanımız; bu erkek adamın (!) konuştukları ile meşgul ediliyor.

Ülkemizde bir ihanet çemberi olduğu gerçeği yoktu diyen var mı?
Bir belediyenin başkanı gözümüzün içine baka baka biz bu bölgede bağımsızlık ilan etmeye doğru adım adım ilerliyoruz... Demeye getiren açıklamayı yapıyor... Kimse "Sus" demiyor. Kimse kalkıp soruşturma açayım, açılsın demiyor...

Yorumları yapanları dinliyorum...

Varsa yoksa; Tuncay adlı kişinin ifadesi, falan yerde çıkan gömüler, iddianemin bilmem kaçıncı sayfasında ki şu numaralı satırındaki şu numaralı kayıtlı olan ... diye başlayan yorumlar...

Türk Adaletini yıpratmaya hakkımız yok...
Türk silaahlı kuvevtlerini yıpratmaya hakkımız yok..

Türk Devletinin Kurumlarını yıpratmayalım...

Dikkat edersek hemen herkesin temennisi aynı o halde; bize kurumlarını yıpratın diyen mi var?