Dört mevsim ve bir gönüllü
Yapraklar tomurcuklanır umutlarımla.Kara kışı silecek bir gönüllü rüzgar çıktı.Tekne kazıntısı ümitleri yeşertecek bir gönüllü.Olgunluğuna kandığım,tecrübelerine yalandığım,varlığına tapılası bir gönüllüydü.Baharın en yeşil ağaçlarını açtıran bir gönüllü bu.Latif gitar tellerine umutlar gizlenmiş bir gönüllü bu.
Yazın en ateşli öpücüğünü verebilecek bir gönüllü olduğunu farkedebiliyorum aniden.Yaprakların renk ahengine aheng katabilecek bir görüntü ve gönüllü.Kocaman dev yapraklı ağacımın kalın gövdeli gönüllüsü.Yaşamımın temel mimarı olup çıkıyor.
Ve ansızın yapraklarını dökmeye başlıyor gönüllü.Aklını çelen,gönlünü çelen, umutlarımızı çelen her kimse her neyse...Patır patır yalınlaşıyor dev yürekli gönüllü.Yeşilimi de kaybediyorum sahip olduğm herşeyi kaybettiğim gibi.Dallarıma konan güvercinler de cabası...
Derken kasırgalarıyla katlanılmaz oluyor kara kış.Her kıştan farkını ayıramıyor gönüllü.Oysaki o içlerinde en olgun olanı.Ayrılığın katlanılmazlığı çalıyor piyano tuşlarında.Oysaki o en derinden gelen bir ses o en derinden gelen tel,nota yada tuş.Ne dersen de...Yıpranmışlığına yıpranmışlık bağlanıyor,yalnızlığına yalnızlık ekleniyor.Kış acımadan vuruyor.Tıpkı iç savaş kurşunları gibi...
Gözde Okyay
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.