...tarihine damga vurdum, yaraladım, kanırttım seni, ağlattım, sadeledim, tonladım, sonladım seni, belki sonlandırdım, yudumladın benim için, benim için damladın, yağdın, parçaladın benim için beni, lime lime ayırdın, bütünledin ama, ayırırken bütünledin, ayrıyken bütünüm, senin için sonsuza dek paramparça bir bütün olmaya hazırım ben..


Ellerin geliyor aklıma, yine, yine, yine.. senin için onlara dokunmadan geçirilecek bir ömre hazırım, her santimetrekaresini içime akıttım. Haklısın doğurdum seni, senin için senden vazgeçmemeye hazırım. Ellerin... sonsuz ırmakların başlangıcı, artı sonsuzu doğrulayan tek görünen, moru mor yapan, şeffaflaştıran, karartan, isterse ağartacak olan gri parçaların senin... öyle temiz, öyle gereksiz kirlerle dolu grileşmişlerin, ellerin...


... aklıma kazıdım, aklımı sana kazıdım, sayı saymayı unuttum, bir olmadan iki olmaz dedim, sonra aklımı kazıdım, hesapsızlaştırıldım.


Ah zamir!
Ne zaman girdin hayatıma, hangi ara...
ben açmadım, açıktı, ben içmedim, susamıştım, doğduğumdan beri kanmayı bekledim sana.
...aynı nefesleri alıyoruz, aynı nesneyi soluyoruz, aynı.. sayıklıyoruz...
gelmiyoruz, gelmiyorsun, gelmiyorum, saatliyorum, dakikalıyorum, bekliyorum, aylayıp yıllıyorum umudu, büyüttün dedin, büyütmedim, büyüktün, bütündük, bir bütünün iki parçasıydık, gördük, anladık, yapamadık..


Aşık değildi, asla olmadı, olamadı, olamazdı, sayının sayısı kadere yazılmıştı, ikinin olması için bir vardı, yok olsaydı, yok olsaydım, yok olmasaydın ya asla, bileklerime sinseydin ya, eklemlerime, hayatıma sinseydi ya kokun, gözlerime gözlerin, aksaydı ya, sonra ölseydim ben olurdum, sen olurdun, ben ölürdüm...


Zamir! Renklendin, büyüdün, eriştin bana, seni kader adlandırmıştı, sonra sen beni adlandırdın, dünyanın en güzel ismini verdin bana, harfleri gözlerinden akıttın, sözlerinden aşk akıttın, zakkum akıttın, sihir akıttın, şehir akıttın, bir şehrin efsununa yazıldın sen, hatırla, ben de bu şehre yazılmıştım. Yaza yaza dünya durmuştu yüzümüzde, biz dünyayı durdurmuştuk birlikte, yazı sihirliydi yine, biz yazarak yazdık birbirimizi birbirimize, mor ve gri...


Şimdi senden bir isteğim var,
’ salıncaklarımı reddetme ’ , onlar benim, biliyorsun, onlar biçimli intiharlara gebe, soğuk, paslı ve kırmızı onlar, onlar zaten renksizliğe yazgılı küçük kızın elbisesi gibi, kirlenip kararmaya gebe, ama bu doğum olmayacak, başka doğum olmayacak, salıncaklar kırmızı, mitrak kapak kapalı kalacak. Ben sadece olmak isteyenlerin kaldığı o gezegende kalacağım, uçan balonları düşleyerek geçireceğim ömrümü, biliyorum, bilmek istiyorum, beklemek istiyorum, onlar seni bana getirecek.


Getirecek, getirmeyecek, getireceğim, unutacaksın, unutmayacağım, unutmayacaksın, öldüreceksin, öleceğim, öleceksin, ölmeyeceğiz...



16 Eylül