- 619 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Tek Kişilik Anılar(okumak için yazıyı seçin)
Dağılmış, parçalanmış hayatlar var anılarımda. Hatırlamak istemediğim, hep gizlediğim… Diğer taraftan, beni ben yapan, onlarsız yarım kaldığım hüzünler, unutursam yaşamaktan korkacağım acılar var. Yarım kalmış hesaplar, hayal meyal aşklar, artık unuttuğum hisler…
Geçmişte yaşamanın tadından vazgeçemiyorum. Oynuyorum, düzeltiyorum, bozuyorum, tekrar yapıyorum. Kendi kendime, tek kişilik yaşıyorum yeniden. Tek kişilik anıları biriktiriyorum. Asıl hayatım hep tek kişilik yaşandı, biliyorum. O yüzden kurtulamadığım yalnızlık hep içimde bir yerlerde ve o yüzden vazgeçemiyorum belki de… Bu yalnızlıktan vazgeçersem, her şey olduğu gibi yarım kalacak yine, yeniden başlayacak aynı oyun ve yeniden eksik kalacak.
Soruyorum kendime “Ne kadar umut edebilirsin? Ne kadar denersin? Ne kadar beklersin?” diye. Vazgeçme şansın var mı gerçekten? İnsanlardan, yüzlerinden, seslerinden sonsuza kadar vazgeçmek… Kendine yalvarırken bulursun kendini, “Bir kere daha, bir şans daha” başkalarının umursamadığı hayatlar için yalvarırsın. Kendi hayatını, diğerlerinin yanına kaldırır atarsın düşünmeden. Kimsenin duymadığını, görmediğini, anlamadığını bile bile; kendi ruhunu sıkı sıkıya bağlayarak, hapsederek içeri, kendi anılarını yok sayarak, kendi bedenini tüketerek, kendinden geçerek… Bir din adamı gibi inanarak düşünmeden, göstermelik bir fahişe neşesiyle, siyah beyaz bir Choplin filmi gibi sessiz sedasız ağlayarak yaparsın.
Sesler değişir sonunda, anlamadığın bir dilde, görünmez hortumlarla, damarlarını morartarak sızar içine. Yüzler değişir sonunda, sıcaktan erimiş deriler, yapışır tenine birer birer. Kaçıp kurtulamazsın, bırakıp gidemezsin, görmezden gelemezsin. Her şeye yeniden başlayacaksın, sonra bir kere daha ve bir kere daha… Tek kişilik anıların böyle birikecek, tane tane ve onlar biriktikçe sen biteceksin, tek kişilik veda edeceksin.
YORUMLAR
İnsan istiyor ki, herkes dokunmasın ama aydınlatacak ışığı olanlar da ruhlarının tadını alsın okudukça. Yürek her açıldığında daha beter yaralarla kapanıyor gerisin geri, gün geçtikçe ışığa vermek zorlaşıyor. Yine de başka türlü yaşanmıyor işte, yani vazgeçilmiyor insanlardan, yüzlerinden, seslerinden... teşekkür ederim, sevindim beğenmenize.